Yukarı
1

Sinan Kara

CHP'de iç mücadelede barış yok

20 Ağustos, 2015

   CHP ülkenin en toz duman haline karşın iç mücadelesinden vazgeçemedi. Partinin mahalle ve kongre delegeleri seçiliyor.  Ağustos ayını İzmir'de iç mücadeleyle geçirecek olan CHP'de seçimlerde bazı önemli konular ortaya çıkıyor.

   Birincisi CHP'de kota ile kadınların temsil gücü artırılsa da, delege seçimlerinde şimdiye kadar kadınların ve gençlerin o kotalar oranında temsili söz konusu olamadı. Erkek egemen delege yapısı ön plana çıktı. Örneğin seçimlerinin bir bölümünü tamamlayan Buca'da sayılara bakıldığında kadınların temsili konusundaki sıkıntı net biçimde görülebilir.

   Delege seçimlerinde ikinci önemli husus partiye egemen olma meselesi.

   Belediye Başkanı örgüt ilişkisini çözemeyen CHP, buradaki dengeyi de sağlayamıyor. Bazı yeni belediye başkanları,  ellerindeki delege olan belediye personeli veya personel yakınını baskı altına aldığı iddiaları gündeme geldi.

   Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun'un ilçede partiye egemen olma çabalarında seçim sathına masa kurarak kontrolü, buradaki seçimlerin belki de iptaline kadar götürebilecek düzeyde ağır bir itham. Çiğli'de de belediye başkanı Hasan Arslan'ın geçmiş hastalıkların üzerine katmerli biçimde yanlış davranışlar geliştirdiği aşikar.

   CHP'nin bu seçimlerinin aslında genel seçimlerde iktidarı arayan bir parti olmaktan çok, bir sonraki yerel seçimlerde aday olabilme iştahını ortaya koymak gibi amaçlar da ortaya çıkıyor. Delege seçimlerindeki hesaplaşmalarda, bir önceki yerel seçimlerdeki atama (haksızlıklar) temelindeki kavgaları da izliyoruz.

   CHP'nin iç mücadelesinin hiçbir zaman sakin geçmediğinin de altını çizmemiz gerekiyor. Lakin, bu seçimlerin partinin geleceğini kurtarma adına çok da önemsiz olduğunu düşünüyorum. Çünkü, bu seçimlerde ilkelerden çok adam veya adamcılığın yapıldığını görebiliriz. Partide birilerini istemeyenlerin temel felsefesi de CHP'yi ileri taşımak adına olmuyor genellikle. CHP'de ilkeselliklerin konuşulduğu günler çok geride kaldı çünkü.

   CHP'nin atamalarına da dikkat ettiğinizde bu noktalar öne çıkıyor.

   Kim bu imza sahipleri?

   CHP'de bir başka konu ise bazı illerden temsilcilerin Genel Merkez'e açtığı savaş.  

   CHP’nin bazı eski il başkanları ve kurultay delegeleri, ortak bildiriyle partinin erken seçimlere yeni bir yapıyla gitmesini istedi. Bildiride özetle,  “Partiyi seçime götürecek Parti Meclisi ve MYK gibi partinin en üst organları partinin geleceğini her şeyin önünde tutacak, CHP’nin ruhunu ve özünü yansıtacak, partinin temel dinamiği olan örgütleri temsil edecek bir yapıya kavuşturulmalıdır” denildi.

   Altına imza koyanlara bakıldığında bazı illerde neredeyse sıfırlanan CHP'yi görmek mümkün. Hal böyle olunca da, bu bildiriye imza koyan bazı isimlerin önce evlerinin önünü süpürerek işe başlaması gerektiğini de ifade etmeliyim.

   Savcı Sayan faciasını yaşayan CHP'de yönetimin yetersizliğini tartışan bir Ağrı temsilcisi çok da etkili olmayacaktır. Diyarbakır'da bu partinin hali ortadadır. Tunceli'de milletvekili kalmamıştır.  Hakkari, Gümüşhane, Afyon, Isparta, Rize, Kütahya..

   Neyse çok uzatmayayım. CHP'de bir değişim elbette tartışılmalıdır. Ancak, sadece kurultay yapıp, üç beş ismin değişmesi CHP'nin nihai olarak kurtuluşu olmayacaktır. Anlayışlar ve ilkeler doğrultusunda yapılacak tartışmalar olmazsa, CHP'nin varlığını koruyacak tek neden kalmaktadır. O da Cumhuriyet değerlerine sürekli saldıran bir AKP... 

   NOT: Cemaate ait olan Özel Yamanlar Kolejine Polis baskını düzenlendi. Birçok kişi gözaltına alındı. Soruşturma devam ediyor netleşince elbet yazarız.

   Gözaltına alınanların içerisinde bu okulların Genel Müdürü Sebahattin Kasap'ta yer alıyor.  Hani şu içlerinde Deniz Sipahi, Erol Yaraş, Hamdi Türkmen, Ufuk Türkyılmaz, Ünal Ersözlü ve Şebnem Bursalı'yı Amerika'ya geziye götüren Sebahattin Kasap'tan bahsediyoruz. Kendisini tanımam ama birçok gazeteci arkadaşımdan "iyi bir insan" olduğuna dair bilgi edindim.   

   Şimdi merak ettiğim, bir zamanlar kolkola olan ve seyahatlara dahi birlikte çıkan gazetecilerin bu duruma neden sessiz kaldıklarıdır. Şebnem Bursalı yönetimindeki Yeni Asır'ın yapılan bu operasyona ilişkin  "Vurun Abalıya" şeklinde yayınlar yapması da şaşırtmadı. Şaşırtıcı olan "hem ekmeğini yiyeceksin, hem de arkadan vuracaksın" yaklaşımıdır. Ne garip bir durum bu böyle...



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Hadise sessizliğini Seda Sayan'la fena bozdu

Hadise'nin, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava sahnesinde sergilediği dansı ünlüler dünyasını da ikiye böldü. Kendisine yapılan eleştirilere dayanamayan Hadise, Seda Sayan'lı bir paylaşım yap...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Soğuk su içmek bizi hasta eder mi?

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslıhan Candevir, kavurucu sıcaklarda sıvı kaybına karşı su tüketiminin önemini vurgularken, halk arasındaki ‘Terliyken soğuk su içme, hasta olursun’ söylemlerinin bilimsellikten uzak bir şehir efsanesi olduğunu söyledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR