Belediye Başkanları karışmasın !

   CHP'nin kongreler, kurultaylar partisi olduğu yönündeki algısı en kritik dönemde yani koalisyon hükümeti görüşmeleri sürecinde yine ortaya çıktı.

   CHP içindeki unsurlar, kendileri için daha yaşamsal buldukları parti için tartışmalarını bir yandan sürdürüyorlar.  Diğer yanda ise Ankara'da kritik görüşmeler yapılıyor. CHP içindeki bu durum, önümüzdeki günlerde koalisyonun kurulup, kurulmaması ile birlikte farklı şekiller alabilir.

   CHP'de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve kurmaylarından mutlu olmayan bir grup, koalisyon kurulamaz ise kurultay çağrısı yapacak. Barolar Birliği'nin mücadeleci Başkanı Metin Feyzioğlu ise bu grubun önemli bir önderi. Koalisyonun kurulamaması halinde CHP içerisinde seçim sonuçlarındaki başarı-başarısızlık tartışması yine gündeme gelecek. Çünkü, CHP'nin AKP'nin en kötü döneminde aldığı oy oranları çok tartışılıyor.

   İzmir'de CHP'nin kongre süreci ise şimdilik sakin görünüyor. İlçelerde askı süreçlerine yapılan itirazlar da CHP'de sonuçları çok değiştirecek türden değil.

İl Başkanı Bedri Serter, delege seçimleri için 15 Ağustos'ta sandığa gidecek olan ilçe başkanlarına delegelerin yarısının kadın ve gençlerden oluşması talimatını verdi. Serter, "Yeni yol arkadaşlarına gençlerin enerjisine kadınların emeğine ihtiyacımız var" diyor. 6 Eylül'e kadar sürecek delege seçimlerinin ardından ilçe ve il kongreleri sürecine gireceğiz. Kasım'da bir erken seçim yapılması olasılığında ise bu süreçlerin nasıl işleyeceğini kestirmek zor.

   Serter'in bu noktada yaptığı kadınlar ve gençlerin üretim ve emeğine olan gereksinim doğru bir tespit. CHP'nin bir önceki seçimlerinde kadınların çalıştığı noktalarda ciddi katkılar sağladığına tanık olduk. CHP'nin önemli eksiği ise gençlerin partiyle olan bağları. Gençliğin Bülent Ecevit döneminde dağlara taşlara "Karaoğlan" yazdığı günler sadece anılarda kaldı.

   Kongreye karışmasınlar…

   CHP'de bir önemli yanlış ise belediye başkanlarına talimat verir gibi söylemlerde bulunan parti üyesi başka kişiler. Milletvekilleri Ali Yiğit ile Tacettin Bayır bir süre önce "Belediye Başkanları kongrelere karışmasınlar" dediler. Bu söylem ucuz ve beylik bir laf. Belediye başkanları uzaydan gelmedi. Onlar da aynı partinin üyesi. Karışmasınlar demek yanlış.

   Bu söylemi şöyle düzeltmekte yarar var. Belediye Başkanları kendi güçlerinin dışındaki kamusal güçlerle partinin iç işlerine karışmamalı. Ayrıca örgüte “tek liste” dayatması yapmamalı. Bu durum küçük küçük parti iç işlerine yansıyabiliyor.  İl Başkanı Bedri Serter de bu konuyu değerlendirirken, "Belediye başkanlarımız da bizim partimizden çıkan belediye başkanları. Onlar da mahalle delegesi, ilçe delegesi, il delegesi olmuş insanlar. Çoğu belediye başkanımız öyle. Onların mutlaka kendilerine ait oyları da var. O oylarını da gidip sandıklarda kullanacaklar. Ümit ediyorum sadece gidip oy olaraktan kendileri müdahil olacaklardır. Özgür bir seçim olacağına inanıyorum. Partimizin belediye başkanlarının da mutlaka parti içinde bazı noktalarda söz sahibi olabilme ihtimalini de yok diyemeyiz. Kesinlikle vardır. Belediye başkanlarımız da partilidir çünkü. Ama eskisi kadar çok işin içinde olmazlar." diyor. 

   Belediye Başkanı ile örgütün kavgalı olduğu yerlerde CHP'nin başarı sağlayamadığı gerçeğinin de altını çizmek gerekli. Bu olayın dengesinin kurulması şart ama bunu anlatırken, belediye başkanlarının kamu gücü dışındaki etkinliklerini kullanmamasını istemek ayrı bir yanlışlık olur.