Sürece bomba koy, MHP'yi bitir...

   Türkiye'de son günlerde eli kanlı bir oyun sahnelenmeye başladı. AKP iktidarının 13 yıldır Türkiye'yi götürmek istediği rotadan birden çark etmesi, askerin, polisin silahları, tankları, tüfekleri ile boy göstermesi insanları ciddi anlamda tedirgin etmeye başladı. Suriye'den gelen milyonlarca insan arasında sayısını bilemediğimiz IŞİD teröristinin ise ülke içerisinde nerelerde eylem yapacağını bekler olduk.

   Ben en başında bir düşüncemi paylaşmak istiyorum. Son günlerde PKK tarafından yapıldığı ileri sürülen birçok olayın devletin içindeki birtakım kumpasçıların işi olduğuna inanıyorum.  Hatırlayınız 12 Eylül'e zemin olsun diye İnciraltı Üniversite Öğrenci yurtlarında askerin savunmasız gençleri nasıl katlettiğini. Ardından da bu gençler birbirini öldürüyor yalanına sarılıp, darbe yapıldığını.

   Yine benzer bir kumpas planının içindeymişiz gibi geliyor bana.  Reza'ların hırsızlıklarını savunan "Havuz Medyası"nı bence iyi takip etmek gerekli. Birbirinin kopyası haberleri basan 3-5 gazete Cumhurbaşkanlığı sarayının istediği erken seçim için var gücüyle çalışıyor. Bunun içinde insanlara bir yandan korku salınırken, diğer yanda da "Bakın biz çok uğraştık ama koalisyon olmuyor" hazırlığı yapılıyor.  Deniz Baykal'ın da dediği gibi bir "Tiyatro" sergileniyor.

   MHP'nin geleceği

   Türkiye'de yaşanan sürecin nereye gideceğini hep birlikte göreceğiz. AKP'nin yolsuzluklar başta olmak üzere birçok konuda hesap vermekten kaçma planı bu durum. 20 milletvekili daha alıp, tek başına iktidar olmak ve yargıdan, hukuktan, adaletten, emekliye ikramiye vermek, yüzünü yoksula dönmek gibi bir zorunluluktan kurtulacaklar.

   İşte tam da bu noktada bir habere küçük bir göz atalım:

   Metropoll Araeştırma Şirketi Başkanı Prof. Dr. Özer Sencar şöyle diyor:

   "PKK kamplarına düzenlenen hava saldırıları ve yurt içinde başlatılan gözaltı dalgasının arkasında AKP’nin erken seçim planlarının yatıyor." Sencar şöyle devam ediyor:

   "Hükümet önemli bir karar daha aldı ve IŞİD ile PKK'ya eş  zamanlı olarak operasyonlara başladı. Bu, erken seçimi dikkate alan bir karardır. Bu kararlarla halk nezdinde Hükümetin IŞİD ve PKK'ya müsamaha gösterdiği şeklindeki algı yıkılmaya çalışılıyor. Böylece Özellikle MHP’ye giden oyların geri alınması hedefleniyor. PKK da karşı operasyonları ile HDP’yi  kamuoyunda zora sokacaktır. Bu politikalar muhalefeti epey zorlayacak anlaşılan. Bakalım onların karşı politikaları ne olacak. Yaşayıp göreceğiz."

   Sencar'ın analizi bana göre de yapılmak istenen planı iyi anlatıyor. AKP'nin MHP'den bir miktar oy alabileceği izlenimine ben de katılıyorum. MHP'nin seçim meydanlarıyla sonrası arasında derin bir uçurumunu hep birlikte görüyoruz. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 80 milletvekili kazanan bir partinin kapatılmasını istemesi, AKP ile yakın durmasının sonuçlarını ben de çok merak ediyorum aslında. Ama hesabın bu olduğuna adım gibi eminim.

   HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın birtakım basın kuruluşlarında asla verilmeyecek açıklamaları da çok dikkat çekici. Demirtaş son günlerdeki olayları yorumlarken, " Sizin pisliklerinizi örtsünler diye evlatlarımızın ölmesine izin vermeyeceğiz. Yolsuzluklar dururken HDP'den hesap sormaya kalkmasınlar; bu operasyonların tamamı hükümetin kendini kurtarma operasyonlarıdır. Ülkeyi adım adım iç savaşa sürüklemenize izin vermeyeceğiz. Biz hayatını kaybeden tüm evlatlarımızın acılarını paylaşacağız. Sizin pisliklerinizi örtsünler diye evlatlarımızın ölümlerine izin vermeyeceğiz. Sanmayın ki o tabutların üzerine örttüğünüz bayraklar sizin pisliklerinizi temizlemeyecek. Şunu iyi bilsinler bizim kaybedecek saraylarımız kırmızı plakalarımız, çalıp çırptığımız milyarlarca dolarımız yok. Üryan geldik yine üryan gideriz. Asıl siz kendinizi düşünün asıl siz ne olacaksınız."

   Türkiye'de yaşanan mücadelenin bu yanı unutturulup, insanları teröre odaklamaya çalışanlara bir da Ana muhalefet yardımcı oluyor. Müteahhit Belediye başkanlarının haberleri, parti içinde başlatılan anlamsız erken yarış, partiye getirilen İhsan Özkes gibi isimlerin korunamaması ve istifaya kadar giden süreçler... Bu konuda yazacak o kadar çok şey var ki. Ancak ben burada noktalamak istiyorum... Yeni bir seçime giderken tablo bu. Bakalım önümüzdeki günler ne getirecek. Saray ve istihbarat kuruluşunun önümüze koyacağı senaryo ve planlarını dramatik biçimde seyredeceğiz...