Alaçatı'nın köpekleri…

   Milli Takımlar Teknik Sorumlusu Fatih Terim'in Alaçatı'da oturan kızının evindeki konukluğu başına iş açtı. Bu bölgedeki sokak köpeklerinin otoyola atılmasını istediği yolundaki haberlere Fatih Terim “mantıklı” bir açıklama yapamazken, ilginç biçimde Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç ile ünlü gazeteci Hıncal Uluç Fatih Terim'in tarafında yer alma gereği duydu.

   Bu olayın en önemli tarafı şudur. Haberi yapan, yazıyı yazan gazetecinin kimliği. Muhabirlikten gelen ve yıllarca Hıncal Uluç'un bile kalemini övdüğü Öncel Öziçer, "Ben haberimin arkasındayım” demesi ve bunu Çeşme'deki sivil toplum örgütleri, hayvan dostlarının doğrulaması.

   Ne yazık ki, buna karşın İzmir medyasının suskunluğu üzüntü vericidir. Genel anlamda başta sacitaslan.com ve bir iki haber portalı dışında, Öziçer'in köşe yazdığı Vatan gazetesi de dahil olmak üzere ulusal medyadaki suskunluk şaşırtıcıdır. Bunun en önemli nedeni sanıyorum medyanın Fatih Terim'den korkmasıdır.

   Terim'in en önemli özelliği beğenmediği soruyu soran gazeteciyi terslemesi, kendisini haber yapan veya yapacak olanlara verdiği korkudur. Burada önemli bir ayrıntıyı yazmak gerekiyor. Terim'in Bodrum'daki şatosunun etrafındaki üç-dört halkadaki esnaf Terim tarafından tembihlidir. Buralara gazeteci sokulmaması konusunda elbet. Bu durum ne yazık ki Çeşme'ye de sirayet etti.

   Öyle ya koca Fatih Terim üç-beş sokak köpeğine feda edilmemelidir! Hıncal ağabeyimiz de yıllarca göklere çıkardığı Öncel Öziçer'i bu kez yerlere vururken, medyayı da "yalaka" diye yazdı.

   Olayın aslını bilmeyen Hıncal Uluç kamu adına gazetecilik yaptığını iddia ediyorsa, bence Fatih Terim’in her ayın başında cebe attığı “hak edilmeyen” kazancı sorgulamakla işe başlamalı. Ve birileri Uluç’a Milli Takım’ın şu anda ne durumda olduğunu da hatırlatmalı.

   13 yıldır çalıştığı gazete ve gazetesinin izlediği tutumu mu anlatmaya çalıştı acaba Uluç..  Uluç'un en önemli özelliği "İktidar sever" olmasıdır. Bu nedenle de şu andaki iktidar Fatih Terim'dir ve doğal olarak muhalefete düşen Öziçer'in gazeteciliği ve kalemi feda edilmiştir.

   Ben Öncel Öziçer'i ve onun gibi cesur bazı isimleri yürekten kutluyorum. Gücümüz oranınca kendisinin yanında olacağımızı da buradan dile getirmek istiyorum. Ama ayıpların büyüğünü işleyen Çeşme Belediye Başkanı ve sessiz kalan tarafsız! medyamızı da şaşkınlıkla izlemeye devam ediyorum.

   Ayrıca bu olayın asıl "muhatabı-mağdurları" olan ve daha sonra Terim’in külhanbeyliği karşısında çözülüp çark eden karı-kocaya ne desek azdır. Bu ülkede çürümüşlüğün bir başka nedenlerinden birisi de bu tür “Çıkar korkusu yüzünden güç karşısında teslim olan” tiplerdir.