AKP'nin sonu ANAP' mı? HDP, SHP olur mu?
08 Haziran, 20157 Haziran seçimlerini tamamladık. Dün yapılan seçimlerde daha önce yaptığımız tespitlerin neredeyse tamamını doğru tahmin ettik. Halkın nabzını doğru tuttuğumuzu düşünüyorum. Daha önce bu seçimlerden HDP ile MHP'nin karlı çıkacağını belirtmiştik. Bu tahminlerimizde yanılmadık.
Bu seçimlerden kesinlikle halk başarılı çıkmıştır. Çünkü 13 yıldır ülkeyi tek başına yöneten ve geldiği son noktada partinin iplerinin parti dışından birisinin tuttuğu AKP'nin baskıcı, otoriter anlayışına bu halk dur demiştir. Bunun karşılığında ana muhalefet CHP’ de başarısız olmuştur. En uygun zamanda oylarını artıramayan CHP'nin de iyi yönetilmediği, yani başarısızlığı tescillenmiştir.
CHP adına kim başarılıyım diyorsa kendisini aldatmaktan öteye gidemez. Dersimli Kemal olarak anılmaktan hoşlanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Dersim'de sıfır çekerken, geldiği İzmir'de de en uygun ortamda başarısızlığın önüne geçilmesine neden olamamıştır.
İzmir'de üç seçimden bu yana hiçbir eleştiriyi uyarıyı dikkate almayanlar, yerel seçimlerde barcıyı, kulüpçüyü aday yapanlar, adaylardan para alınmasına göz yumanlar bu kentteki tarihi başarısızlığın da kapısını aralamıştır. Oturmadıkları ilçelerde aday gösterilenler, bu halkın önüne (odun koysan seçerler) mantığı İzmir'de de genel seçimlerde alınan tarihi bir derstir. Bu dersin de alınmaması halinde bir sonraki seçimler CHP açısından çok daha kötü olacaktır.
İzmir'de Yüzde 57-58'lerden yüzde 45'lere düşüşün ve başarısızlığın en büyük sorumlusu Aziz Kocaoğlu, Alaattin Yüksel, Ali Engin gibi işbirliği yapan anlayışın ürünüdür. Bu isimler ve yandaşları eline geçirdikleri erki kullanırken yaptıkları büyük yanlışları Ankara'da kabul ettirirken, Genel Merkez yönetimini de ters köşeye yatırmışlardır.
Bir önemli gelişme ise önseçimlerdir. Önseçimin her yerde doğru sonuç vermediği, önseçimlere bile etnik kimlik siyaseti ve paranın bulaştığını burada yazmak kaçınılmazdır. Alevi adayın, Alevi adaydan nefret edebilecek düzeye getiren paranın bulaştığı önseçimin de CHP'nin bundan sonra gündemine alması gereken bir konu olduğunu ne yazık ki belirtmeden geçemeyeceğim.
Solun gücü
HDP'nin yüzde 13'lere tırmanması Türkiye'deki solun da gücünü ortaya koymuştur. Gezi Parkı eylemleri sürecinde Sırrı Süreyya Önder ile başlayan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın varlığıyla güçlenen HDP batıda Türk veya Kürt kökenli solun oylarını almıştır. Yaklaşık yüzde 6-7 oranında bir sol oy bu seçimde HDP'ye akmıştır. CHP'yi sağ ile açmaya çalışanlar bu oyların HDP'ye akmasına neden olurken, batıda AKP'ye giden bir bölüm Kürt oyları da bu kez HDP'nin olmuştur.
HDP'nin bundan sonra sorumluluğu çok büyüktür. HDP Türkiye Partisi olma yolunda eğer sekteye uğrarsa bu oyların bir sonraki seçimlerde başka partilere gidebileceğini de bilmelidir. Seçim sonrası yapılan açıklamalar bunun iyi algılandığını göstermektedir. AKP ile yapılacak en ufak bir işbirliği bu oyları verenlerin canını acıtabilir.
Aksini de düşünmek mümkün. Yıllar önce çok doğu ve Güneydoğu Anadolu'da önemli öncü bir hamleye adım atan SHP Genel Başkanı Erdal İnönü devletin içindeki karanlık güçler de olmak üzere başarısız olmak için çaba gösterilmişti. O dönemin Kürt temsilcileri de büyük hatalar yaptı. Şimdi HDP'nin önünde Türkiye partisi olma ve oylarını SHP düzeyine çıkarma şansı var. CHP'nin de sonunu getirecek bir döneme giriyoruz. CHP yaptığı yanlışlardan arınmaz ise bir sonraki seçimlerde daha büyük hüsran yaşayabilir.
Kim imza atacak?
Türkiye'nin bugünden sonra önünde kritik günler nasıl geçecektir onu görmemiz gerekiyor. Polisleri, savcıları hapse attıran gazetecileri tehdit edenlerin istediklerini sorgusuz sualsiz yapan kamu görevlileri ne yapacaktır. Kreşteki çocukları bile okullarından attıranlar, insanları işinden gücünden edenler bundan sonra hesap verenin kendisi olacağını bilmelidir. Bugün hapse atılanların yerine yarın kendisi olacağını düşünmelidir. AKP'nin yarattığı korku imparatorluğunun nasıl bir evrim göstereceğini göreceğiz. İktidar yalakalığı yapan ve hiç yoktan yaratılan gazeteciler, yorumcuları da merak ediyorum. Türkiye bundan sonra ilginç günlere sahne olacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bundan sonra siyaseten yok ettiği AKP kurucularının hedefi haline gelebileceğini sanıyorum. Seçim çalışması için gittiği ilçede verdiği komik demeçlerle hatırlanacak Orman Bakanı'nın (Burada yol yok bir dahaki yerel seçimde İzmir'i alalım) diyen eşini ise sizleri bilmem ama ben hiç unutmayacağım. Çünkü demeç verdiği ilçede AKP sanıyorum 4. oldu.
Bu seçimlerde gösterdiği bağımsız adayları TBMM'ye sokamayan cemaatin de geçmişte devletin içinde elde ettiği güç ile orantılı bir oya sahip olmadığını anlıyoruz. AKP'de yüzde 10'a yakın bir erimenin içindeki paylarının ne olduğu belli olmayan cemaatin bundan sonraki süreçlerde de devlet yapılanması içerisinde eski gücüne kavuşması artık çok zor.
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Hadise sessizliğini Seda Sayan'la fena bozdu
Hadise'nin, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava sahnesinde sergilediği dansı ünlüler dünyasını da ikiye böldü. Kendisine yapılan eleştirilere dayanamayan Hadise, Seda Sayan'lı bir paylaşım yap...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Soğuk su içmek bizi hasta eder mi?
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslıhan Candevir, kavurucu sıcaklarda sıvı kaybına karşı su tüketiminin önemini vurgularken, halk arasındaki ‘Terliyken soğuk su içme, hasta olursun’ söylemlerinin bilimsellikten uzak bir şehir efsanesi olduğunu söyledi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.