Yukarı
1

Sinan Kara

AKP’nin İstikrarı mı, Halkın İstikrarı mı?

04 Haziran, 2015

   7 Haziran Pazar günü Türkiye geleceğini oylayacak.  Bu nedenle son dönemlerin en tarihi seçimlerinden birini yaşayacağız. Bir yanda 13 yıldır bu ülkeyi yöneten ve son dönemde yarattığı canavarları bırakın, kendisiyle bile kavga eder hale gelen bir iktidar, diğer yanda üç parçadan oluşan bir muhalefet yapısı. Bir başka noktada ise bugünkü iktidarın içinden çıkardığı Cemaat ve bağımsız adayları.

   Uzunca bir süre AKP istikrar bozulmasın diye Halktan oy istedi. Halkımız yıllarca "İstikrar" ve "tek başına hükümet"in iyi olabileceği savı ile AKP iktidarına da önemli oylar verdi. Ancak istikrar bozulmasın denirken, zaman içerisinde halkın değil AKP’lilerin kişisel istikrarının söz konusu olduğu sonucu ortaya çıktı. AKP iktidarı bu oylara güvenerek elindeki gücü kullanırken, bazı insanların hayatını kararttı. Hukuk ayaklar altına alındı. Daha sonra da "Pardon" denilerek bu güç kullanımının bazı kesimlerce yapıldığını ileri sürdü. Devlette paralel yapılanmadan söz etti. Sanki o paralel yapılanma içerisindeki insanları devlet içine kendisi almamış gibi.

   Şimdilerde ise hukuk düzeni öylesine bir duruma getirildi ki, iktidar emrediyor, hukuk yapıyor. İnsanların yargılama kararını bile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kararlaştırıyor.

   Bir diğer yanda ileri adım atıldığı iddia edilen eğitimde, sağlıkta ve ekonomideki halkın kazanımları bir bir yok ediliyor. Bugün devletin bir hastanesine gittiğinizde muayene sonrası eczaneye gittiğinizde 1 liralık ilaca yaklaşık 14 liralık muayene ücreti ödeyerek sahip oluyorsunuz. Bu örneklerin çoğaltılması öylesine mümkün ki. Pazar günü yapılacak seçimlerde karar alacak seçmenin önünde sayısız düşünmesi gereken konu var.

   İşte bu ortamda seçimlerde oy kullanacağız. Gözlemim odur ki, bu seçimlerden AKP tek başına iktidar çoğunluğunu kaybederek çıkacak. CHP'nin halk nezdinde kabul gören seçim kampanyası ve halka vaatleri ilk kez bu kadar etkileyici görünüyor. Evlerindeki yangını söndüremeyen dar gelirlilere, asgari ücretlilere, zordaki kesime CHP bu kez daha yakın.  İlk kez bir seçimde iktidarın kuyruğuna takılmayan ve iktidarın takip etmek zorunda kaldığı bir CHP var.

   Ve Yükselişte olduğu kesin olan bir HDP'yi görüyoruz. Yüzde 10 barajını aşmak adına aldıkları "Parti olarak seçime gireceğiz" kararı ne yalan söyleyeyim beni de şaşırtmıştı. Ancak, özellikle Selahattin Demirtaş'ın duru ve net söylemleri partiyle sıkıntılı olan kesimlerde bile farklı algılar yarattı. HDP bu nedenle barajı aşma konusunda büyük kentlerden büyük destekler alacak gibi. Bu desteklerin bir kısmı AKP'den gelecek. Diğer bir bölümü ise CHP içerisinden.

   HDP'nin daha önce de söz ettiğim gibi barajı aşması halinde Türkiye'nin bir partisi olma gibi önemli bir sorumluluğu da doğacak. HDP'ye kendi oyları dışında verilecek oyların bu parti içerisinde kalabilmesi ancak 7 Haziran sonrasında bir Kürt etnik partisi değil de solu da içine alan bir Türkiye partisi olma anlayışını koyması gerekiyor. Aksi halde bu seçimde batıdan gelecek tüm destek bir sonraki seçimde yok olabilir.

   Bu seçimde hangi oranda oyunu artıracağı bilinemeyen bir MHP var. Ben İzmir de dahil olmak üzere batıdan, orta Anadolu'dan ve Karadeniz'den MHP'nin kazançlı çıkacağını sanıyorum. Bazı Doğu illeri de MHP'nin AKP'den kayacak seçmene kucak açacağını gösteriyor.

   Son notum ise İzmir için olacak. Bu kentten AKP en zararlı çıkacak parti. Ancak AKP zarar ederken, CHP'nin bundan yararlanacağı görüntüsü yok. MHP ve HDP'nin İzmir'de kazançlı çıkacağını düşünüyorum. Bunun da nedeni yerel seçimlerde CHP'nin attığı adımlar ve sonrasında önseçimden çıkan "etnik" sonuçlar ve isabetsiz atamalar.  Ama yine de bu olumsuzluklara karşın CHP İzmir'in birinci partisi olacaktır.

   Sevgili okurlar, "Gelecek sizin elinizde" diyerek mutlaka oy kullanmanızı da önererek seçimlerin halkımıza yarar sağlamasını diliyorum.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

'Kenan İmirzalıoğlu bir yıl boyunca hesabımızı ödedi'

Burcu Binici katıldığı programda gençlik yıllarında yaşadığı bir olayı anlattı. Arkadaşları ile gittiği ünlü bir mekana alınmadığını söyleyen Binici, Kenan İmirzalıoğlu'nun kendilerine sa...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Çörek otunu doğru tüketiyor musunuz?

Araştırmalar, binlerce yıldır şifa kaynağı olan çörek otunun; karaciğer yağlanması, iltihaplı romatizma gibi sağlık sorunlarına iyi geldiğini gösteriyor. Ancak etkilerinden faydalanmak için sadece poğaça, börek gibi hamur işleriyle tüketmek yetmiyor… Ölçüsünü ve tüketim şekillerini iyi bilmek gerekiyor.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR