CHP'nin İzmir'de yumuşak karnı
15 Nisan, 2015Yerel seçimleri geride bırakalı bir yıl oldu. Bu bir yıl içerisinde birçok belediye başkanı hizmet yapabilmenin savaşını verirken Çiğli’nin hasbelkader belediye başkanı Hasan Arslan ise birbirinden tuhaf uygulamalarıyla İzmir kamuoyunu meşgul etti, etmeye de devam ediyor. Hasbelkader dedim çünkü o koltuğa hangi şartlarda oturduğuna dair hakkında çıkan iddialar daha dün gibi hafızalarımızdaki tazeliğini koruyor.
Başkan Arslan’ın marifetleri saymakla bitmez. Son olarak kendi partilisi olan meclis üyesi Süleyman Karadağ ile kavgaya tutuştu. Öyle bildiğiniz yiğitlerin er meydanında tutuştuğu türden kavga değil bu. Elindeki erki kullanarak kalemşorler aracılığıyla yürütülen bir kampanyaya imza attı.
Olay nasıl başladı
Belediyenin Denetim Komisyonunda yer alan CHP’li Meclis Üyesi Süleyman Karadağ denetimler sırasında hazırladığı raporda yanlışlara değindi. Yanlış derken, halka ait bütçenin ne şekilde nerelere harcandığını ve bu harcamaların doğru biçimde yapılmadığını tespit etti. Sen misin bunu yapan?
Devreye kamuoyunda ismi "besleme" olarak lanse edilen bir gazeteci girdi. Hasan Arslan’ın çıkıp bu olan bitenin hesabını vermesi gerekirken, halkın çıkarlarını gözetmek için yanlışları ortaya çıkaran Karadağ’ın aleyhinde karalama kampanyası başlatıldı. Öyle ki Hasan Arslan eliyle yaptırıldığı iddia edilen haberler Arslan’ın kendi sosyal paylaşım sayfalarından dahi paylaşıma sunuldu. Ve Karadağ açık biçimde hedef gösterildi.
Muhabirlik muhbirciliğe dönüştü
Ve sonunda bunu da gördük. Zorunluluktan dolayı bir gazetecinin bakkallık, çaycılık ve pazarda limon sattığını bilirdik ama bir gazetecinin Belediye Başkanına muhbirlik yaparak, başka gazetelerin haber kaynağının peşine düştüğüne ilk kez tanık olduk.
İsmi gerçekten de lazım değil, muhabirlik dönemlerinde gazete patronunu çantacılığı yapan ve muhabirliği patronun tahsilat işleriyle birlikte yürüten, başka bir belediye başkanının akıttığı finansla bir baltaya sap olmaya çalışan ve kendisine de gazeteci diyen ne oldum delisi bir zat, haberciliği bırakıp apaçık gammazcılığa soyundu.
İlgili Belediyede yapılan yanlışları yazmak yerine karalama kampanyasının tetikçiliğini yapmayı üstlendi.
Nasıl olsa hesap soran yok
Çiğli'de CHP'nin güçlüklerle elde ettiği iktidarın böylesine uygulamalarla heder edilmesi an meselesi. CHP bir yandan iktidar ortağı olduğuna halkı inandırmaya çalışırken, bir yandan yerel seçimlerde nerden geldiği belli olmayan bu adayların parti kültürü ve etiğine uygun olmayan harcama ve uygulamalarını ileride halka zor anlatacaktır.
Bu yanlışların üzerine gidenleri "cezalandırma"ya çalışan erk ise bana göre bugün var ama yarın yok olacaktır. Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan da bazı belediye başkanları gibi bütçesini "Nasıl olsa hesap soran yok, benden sonra tufan" mantığıyla harcamaktan kaçınmıyor. Bunun hesabını soran AKP'ye ise "Sen git kendi iktidarının yaptığı yolsuzluklara bak" diye yanıt veriyor.
Anlayacağınız, "Sen nasıl yolsuzluk yapıyorsan benim de yapma hakkım var" deniliyor. Bu türlü yorum yapan CHP'lilerin de AKP düzenini onayladığını anlıyoruz yorumlarından. Dolayısıyla alan ve satanın razı olduğu bir toplumda CHP'li meclis üyesi Süleyman Karadağ "Kelaynak Kuşu" misali karşımıza çıkıyor. Süleyman Kadadağ'a yapılan psikolojik baskı ile CHP'den bir anlamda tecrit edilmek isteniyor.
Belediye binasında dayak yiyenler
Çiğli'de bir dönem belediye binasında CHP'liler bir başka CHP'li belediye şirket yöneticisini dövmüşlerdi. O tarihlerde çıkarları zedelenenlerin yaptığı bu davranış örtbas edilmişti. Ve ne onu yapanlar ne de dayak yiyenler bugün orada yoklar. Anlayacağınız halk bu tip davranışlara izin vermez. Bu nedenle de doğruları söyleyenleri dövmek, baskı altına almak, partideki itibarını zedelemek için türlü yollara baş vurmak kimseye yarar sağlamaz.
Adam gibi bu belediyeyi yönetip, CHP'nin "Yolsuzluklara, usulsüzlüklere karşıyım" dediği anlayışı bulunduğu noktada hakim kılmak zorundasınız. Bu nedenle de Süleyman Karadağ'a yaptığınız muameleye bizler de karşı çıkmaya devam edeceğiz. Yaşananlardan çıkardığımız sonuç, Hasan Arslan’ın İzmir’de CHP’nin yumuşak karnı olmaya aday olduğu gerçeğidir. Buna sezon sonuna kadar bir iki başkan daha eklenebilir. Benden söylemesi…
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
'Kenan İmirzalıoğlu bir yıl boyunca hesabımızı ödedi'
Burcu Binici katıldığı programda gençlik yıllarında yaşadığı bir olayı anlattı. Arkadaşları ile gittiği ünlü bir mekana alınmadığını söyleyen Binici, Kenan İmirzalıoğlu'nun kendilerine sa...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Çörek otunu doğru tüketiyor musunuz?
Araştırmalar, binlerce yıldır şifa kaynağı olan çörek otunun; karaciğer yağlanması, iltihaplı romatizma gibi sağlık sorunlarına iyi geldiğini gösteriyor. Ancak etkilerinden faydalanmak için sadece poğaça, börek gibi hamur işleriyle tüketmek yetmiyor… Ölçüsünü ve tüketim şekillerini iyi bilmek gerekiyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.