Yukarı
     SON DAKİKA     

Otomotivde ÖTV oranları değişti

1

Sinan Kara

İl Sekreteri Akpınar'dan Belediye Başkanı Akpınar'a...

25 Mart, 2015

   Ege'nin Sesi olarak önemli bir gazetecilik olayına daha imza attık. Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar'ın işçileriyle gerçekleştirdiği toplantıda Bir CHP'li, bir sosyal demokrat belediye başkanının söyleyip söylemeyeceği tartışılacak sözlerini olduğu gibi sizlere aktardık. 

   Hüseyin Mutlu Akpınar, "Sendika Başkanı da benim, belediye başkanı da benim" diyor. Bununla yetinmiyor. Taşeron işçiye (Ya b.enimle olursunuz, ya da kara toprağın) anlamında arabesk, bir AKP'linin bile söylemekte tereddüt edeceği bir yaklaşımı benimsiyor. Kısacası sendikacılığı boş verin, sendikada neymiş yaklaşımını sergiliyor.

   Bir kişideki değişimin bu kadar kısa sürede gerçekleşmesi biraz zor. Ancak bu değişim ile birlikte şunu anlıyoruz. Akpınar'ın içinde bastırdığı duygular dışarı fırlıyor.  Kamu kaynaklarından söz eden Akpınar, sendikayı belediyeye getirmeyi seçim öncesinde yapılmasını bile fırsatçılık olarak görüyor. Neresinden baksanız bu durum çok tartışılacak bir konu.

   Konya Ereğli'nin sevilen belediye başkanı Kenan Akpınar'ın oğlu olmak yetmiyor demek ki. Bu kent geçmişte Tevfik Alyanak faciasını yaşadı. Tevfik babasının oğlu olmayı maalesef başaramadığı gibi babasının şanına şöhretine de halel getirdi. Şimdi sırada iki belediye başkanı daha var. Buca'da Levent Piriştina, Karşıyaka'da Hüseyin Mutlu Akpınar. Buca'dan çok iyi sinyaller gelmiyor. Bu dönem belediye meclisinin üyelerini alkışlamak gerekli. Bir önceki dönemde daha koltuğuna oturmadan dayak yiyen Ercan tatı'ya karşın, bu dönem bir yıl geçmesine rağmen belediye meclis üyeleri sanki yokmuş gibi. Aziz Kocaoğlu'nun dokunuşu işe yaradı. Kemse gık demiyor. Ancak 5 yılın bir yılı gitti. Son bir yılı da unutun. Geriye kaldı üç yıl. Yapılanlara dönüp bir bakın. Eğer tatmin olan varsa bana söylesin.

Dönelim Karşıyaka'ya. "Hüseyin Mutlu Karşıyaka Mutsuz" diyenler haklı mı çıkacak. Yoksa, emekten yana bir partinin belediye başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, kendi mutluluğunun yanına halkının, işçisinin mutluluğunu ekleyecek mi?

   Ben söylemiyorum. Bu partinin vicdanı niteliğinde yorumlardan ikisini aktarayım. CHP'nin Eski Buca İlçe Başkanı Şerif Özsakarya ve SHP’nin eski Karşıyaka Belediye Başkanı Cihan Türsen’in haberin altına yaptığı yorumlar gerçekten yürek burkar biçimde. Özsakarya şöyle diyor:

   Emekten yana hiç bir başkan "Sendika başkanı da benim, belediye başkanı da benim" diyemez. Emeğin bileşenleri bellidir ve bunu bilenler zaten bu cümleyi kuramazlar. Kendisini sol, sosyal demokrasi ve sosyalizmin temel kitaplarını tekrar okumaya ve kamuoyundan özür dilemeye davet ediyorum.

   Türsen ise CHP Parti Programından şu örneği veriyor:

   CHP Proğram Shf 58. ÇALIŞMA HAKKI KUTSALDIR, EMEK EN YÜCE DEĞERDİR . CHP, tüm çalışanların kendi tercih ettikleri sendikalarında örgütlenmesini, sendikal hakların en geniş boyutu ile özgürce kullanılmasını demokratik toplumun gereği sayar. CHP Proğram Shf 62. TÜM ÇALIŞANLARA ÇAĞDAŞ SENDİKAL HAKLAR CHP, özellikle ücretli çalışanların özgür sendikalarda örgütlenmesini teşvik eder. Bu anlayışla; Örgütlenme hakkının üzerindeki yanlı baskıların, sarı sendika yaratmaya yönelik her türlü girişimlerin sona erdirilmesi hedef alınacaktır…

Hüseyin Mutlu Akpınar belediye başkanlığına aday olurken AKP hükümetini de taşeron sistemini de iyi biliyordu. Şimdi hükümetin arkasına sığınıp taşeron yasasını çıkarsınlar söylemi ile işçisinin karşısına çıkıyor. Demek ki yıllarca işgal ettiği il yöneticiliğini hak ederek yapmamış. Geçmişte emek, sendika, hak demek ile bugün "her şey benim" demek arasındaki çelişkiyi bana izah edecek birisi varsa acilen çay içmeye bekliyorum.

   Bu kent Sendika Genel Başkanı da üretti. Şu anda DİSK'in Genel Başkanlık koltuğunda Kani Beko oturuyor. Sayın Beko lütfen bu konuyu gündeminize alın. Yoksa sizin de inandırıcılığınız tartışılabilir.

   Cemiyete dair iddialar

   İzmir Gazeteciler Cemiyetinin eski Başkanı Atilla Sertel her dönem olduğu gibi bu dönemde bir kez daha adaylık için yola çıktı. Üstelik “Bu kez olsun” sloganıyla. Hayırlısı olsun. Umarız ki bu kez olur.

   Ancak bu kentin gazetecileri Cemiyetin mali hesaplarına dair ciddi iddialar ortaya atıyor. 5 Trilyonluk bir bütçenin nasıl olur da 1,5 trilyona indiğinin izahını istiyor. Sertel ise sus pus.

   Konuyla ilgili şeffaflık gerektiren adımlar atılacak mı bilemiyorum ama Sertel’in harcamalarla ilgili bir açıklama yapması artık kaçınılmaz olmuştur. Aksi takdirde bu iddialar ileride dayanılmaz baş ağrılarına neden olur. Benden söylemesi…



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

'Kenan İmirzalıoğlu bir yıl boyunca hesabımızı ödedi'

Burcu Binici katıldığı programda gençlik yıllarında yaşadığı bir olayı anlattı. Arkadaşları ile gittiği ünlü bir mekana alınmadığını söyleyen Binici, Kenan İmirzalıoğlu'nun kendilerine sa...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Çörek otunu doğru tüketiyor musunuz?

Araştırmalar, binlerce yıldır şifa kaynağı olan çörek otunun; karaciğer yağlanması, iltihaplı romatizma gibi sağlık sorunlarına iyi geldiğini gösteriyor. Ancak etkilerinden faydalanmak için sadece poğaça, börek gibi hamur işleriyle tüketmek yetmiyor… Ölçüsünü ve tüketim şekillerini iyi bilmek gerekiyor.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR