Yukarı
1

Sinan Kara

Atatürk ve Abdülhamit yan yana olmaz!

24 Ocak, 2015

   Anımsıyorsunuzdur. Bir süre önce Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan AKP’li Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez’i makamında ziyaret etmişti. Bu ziyaret sırasında Başkanın Makam odasındaki Abdülhamit hayranlığı kamuoyunun gündemine taşınmış ve tartışma konusu olmuştu.

   Bu ziyarette tartışma konusu olan iki olay vardı. Birisi Başkanın Abdülhamit sevdası. Diğeri de Makam odasında devasa boyutlarda Abdülhamit portresi, hemen dip köşesinde ise küçük boyutlarda Atatürk’ün resmiydi.

   O Başkan bugün Yeni Asır’a röportaj vermiş. Konuyla ilgili en dikkat çekici bölümde ise aynen şunları söylüyor;

   "Odamda Abdulhamit portresinin tam karşısında Atatürk'ün de bir resmi var. Benim için Atatürk de Abdulhamit de bu millete hizmet etmiş liderlerdir"

   “Odamdaki Abdulhamit portresini eleştiren de oldu beğenen de. Burası benim çalışma odam, yani özelim. Abdülhamit'in fotoğrafını asmak Atatürk'ü karşına almak değildir. Ben tarihi şahsiyetleri yarıştırmam. Zaten bunu kıyaslayan insanlar da art niyetli insanlardır. Ben tarihçiyim. Kesinlikle Atatürk ile Abdülhamit'i yarıştıracak bir anlayışım olamaz. Atatürk de bu millete aynı Sultan Abdülhamit Han gibi hizmet etmiş bir liderdir. Ben inançlı ve Atatürk'e hak ettiği değeri veren bir insanım. Kaldı ki Atatürk'ün en sevdiğim fotoğraflarından biri de ofisimde asılı.”

   Böyle bir açıklamanın hiçbir açıdan tutarlı tarafı yok. Başkanın ya kafası karışık ya da takiye yapıyor. Bence ikincisi çok daha ağır basıyor. Çünkü Atatürk ile Abdülhamit’i değil yan yana getirmek aynı ortamda anmak bile tarihi inkar etmek anlamına gelir.

   Uzun uzun anlatmaya gerek yok.

   Birisi üç kişinin bir arada yürümesini dahi yasaklayan, meclisi kapatarak baskı, zulüm düzeni kuran ve halkı jurnalleştirmeye kalkışan karanlık bir dönemin padişahı.

   Diğeri de gerici zihniyetin zulüm düzenine baş kaldıran, saltanatı yıkan, Yurttaşlarına çağdaş ve aydınlık gelecek hazırlama mücadelesi veren bir lider.

   Bu isimleri yan yana getirmek mümkün mü?!

   Halbuki Atatürk'ün gençlik yıllarından itibaren başlattığı mücadelenin ilk aşamasının kaynağında Abdülhamit saltanatını sona erdirmek amacı vardır. Kuruluşunda görev aldığı Hürriyet Cemiyeti'nin ve daha sonra hem üyesi, hem de kongre delegesi olduğu İttihat ve Terakki'nin en büyük hedefi, Abdülhamit düzeninin devrilmesidir.

   Yani Abdülhamit ile Atatürk'ün resimlerini aynı yerde yan yana koymak ve birbirine tamamen zıt düşüncede olan bu duruma da “Her ikisinin de hizmetleri vardır. Her ikisini de yarıştırmam” gibi ortaya karışık bir söylemde bulunmak, tarihten de, geçmişteki olayların sonuçlarından da bihaber olmak demektir.

   Üstelik o makam odasından basına yansıyan görüntülerde Abdülhamit’in portresinin Atatürk’ün resminin yanında devasa boyutlarda kaldığı da net biçimde ortadayken, Belediye Başkanının yaptığı bu son açıklamanın “Çevir kazı yanmasın” izlenimi verdiğini de açıkça söylemek gerekir. Bu tür irite edici yöntemlerle halkın değerlerini alaya almak o Başkana bir şey kazandırmaz aksine yaşadığı yerdeki toplumun bölünmesine katkı sağlar.

   Bu arada verdiği röportajda Belediye Başkanının makam odasını “Burası benim çalışma odam, yani özelim.” diye tanımlaması da ayrı bir çelişki. Oysa ki o odanın Halka ait bir yer olduğunun farkında bile değil. Yazık ki ne yazık!

   Not: Bugün 24 Ocak. Biri Diyarbakır'da Halkın sevgisini kazanmış, Hizbullaha karşı mücadelesiyle öne çıkan Gaffar Okan. Diğeri de düşünceleriyle Türkiye'deki gericiliğe ve aydınlanma düşmanlarına karşı mücadele eden Uğur Mumcu'nun ölüm yıldönümü. Her iki önemli insanı da sevgi ve özlemle anıyoruz...



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Farah Zeynep Abdullah'tan 'Sperm bankası' itirafı

Çocuk istediğini söyleyen Oyuncu Farah Zeynep Abdullah, yaptığı bir röportajda "Babam sperm bankasından çocuk yapabilirsin diyor" itirafında bulundu. Oyunculuğunun yanı sıra sosyal medya ...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

119 ülkede görüldü, yayılıyor: Milyonlarca kişi tehlikede!

Hiçbir sınır tanımadan hızla yayılan tehlike, uzmanları bile alarma geçirdi. Görüldüğü ülke sayısı 100’ü aştı, vaka sayıları tırmanıyor. DSÖ ilk kez kapsamlı bir tedavi kılavuzu yayımladı. Her yıl milyonlarca insan sivrisineklerin taşıdığı virüslerle enfekte oluyor. Sağlık uzmanları tehlikenin kapda olduğunu söylerken, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise bu tehdide karşı tarihinde ilk kez harekete geçti.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR