Mustafa İnce yine gündemde

   Daha önce de yazmıştım. Bir dönem kendisi de “Sarmaşık Operasyonu” kapsamında tutuklanan, eski Başkan Ertan Avkıran’ın cezaevinde kalmasıyla birlikte “hasbelkader” biçimde Başkanlık koltuğuna oturan Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce yaşadıklarından ders çıkarmamışa benziyor.

   Çünkü İnce’nin de hapse girdiği operasyona konu olan olaylardan birisi de Güzelbahçe Sahilin de bulunan Kaçak Restoranlardı. Güzelbahçe Belediyesi encümeni tarafından 2012 Yılında İmar mevzuatı gereğince alınan kararla, o kaçak Restoranların birçoğunda yıkım yapıldı ve süreç içerisinde yasaya uygun hale getirildi. Ancak bu karar herkese uygulanmadı. Yani adamına göre uygulama devreye girdi.

   Aynı zamanda CHP’nin siyasal tarihine “Çevre Derneğini Yıkan Belediye Başkanı” olarak geçen Mustafa İnce aynı cesareti başkalarına karşı gösteremiyor.

   Dünkü haberimizde de belirttiğimiz üzere Güzelbahçe Sahilinde bulunan Şirincan ve Kule isimli Restoran işletmelerine alınan encümen kararı uygulanmıyor. Benzerleri yıkılırken bu yerlere her ne hikmetse bir türlü dokunulamıyor. Acaba neden?

   Kulağıma gelen iddialara göre “hatıra binaen” işler oluyor Güzelbahçe’de. Ne tür bir hatır işinin olduğunu açıklayacak olan sanırım Başkan İnce’nin kendisidir.

   Mustafa İnce’nin konuyla ilgili bugün gazetemize gönderdiği açıklama ise evlere şenlik. Bakın ne diyor;

   “Kule Balık Restoran hakkında 2. İdare Mahkemesi’nde 2012/2113 Esas ve 2014/9Karar sayılı dosya sonuçlanmış olmasına karşın, davalı Danıştay’a temyiz için başvurmuştur. Yine Şirincan Restoran da 3. İdare Mahkemesi’nde 2012/2090 Esas ve 2014/1135 Karar sayılı dosya sonuçlanmış olmasına karşın davalı Danıştay’a temyiz için başvuruda bulunmuştur. Bu nedenle her iki dosyayla ilgili kararın Danıştay’dan gelmesinden sonra gereken yapılacaktır. Mahkeme sonuçlanmadan idarenin yapacağı her hangi bir tasarruf, telafisi imkânsız zararlar doğurabileceği için mahkeme kararı beklenmektedir”

   Bu açıklama neresinden tutarsanız tutun durumu kurtarmaya yönelik bir açıklamadan başka bir şey değil. Çünkü diğer işletmelerin de aynı sıkıntısı vardı.

   Şöyle ki;

   Aralarında Ümit, Reis, Alyanak, Deniz Kızı, İsmet’in Yeri, Gemi, Parmak Yalatan, Cafehane, Filli Balık ve Uludağ Restoran gibi işletmelerin bulunduğu çok sayıdaki yerin de sorunu aynıydı. Ve birçoğu benzer biçimde yargı sürecine gitmiş, bazıları da davayı Danıştay’a kadar taşımıştı. Ama her nedense Sayın İnce Kule ve Şirincan’a gösterdiği “İnce”liği bu işletmelere karşı göstermemiş, tazminat riskine rağmen yıkımları gerçekleştirmişti.

   Durum böyle olunca ortada bir çifte standart’ın olduğu da aşikar. Bu anlamda “Telafisi mümkün olmayan zararlar”dan dolayı, ileride Güzelbahçe Belediyesinin kapısına icra memuru dayanırsa kimse şaşırmasın. Böyle bir zararın sorumlusu halkın bütçesini bünyesinde barındıran Belediye değil, keyfi ve sorumsuz tutumundan dolayı bizatihi Mustafa İnce'nin kendisi olmalıdır.

   Not 1: Kısa bir süre önce “tasarruf tedbirleri” adı altında çalışanları kapı önüne koyan Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila dayanamamış altına son model bir Audi marka makam otomobili çekmiş. Nedense aklıma Diyanet İşleri Başkanının hoyratça davranışı geldi. Al birini vur ötekine durumu…

   Not 2: Bu aralar İzmir’de moda Proje aşırmaca. Kimin projesini kimlerin aracılığıyla kimler aşırmış? Yakında okuyacaksınız…

   Not 3: Bugün bir dost aradı. Urla’da oturan bir Belediye Başkanı “babasının değil” belediye araçlarıyla kendisine taaa uzaklardan özel meyve ve yiyecek getirtiyormuş.  Bu bir “Ben sana Başkan olamazsın demedim adam olamazsın demiştim” vakasıdır.

   Sayısızca acı, haksızlık ve adaletsizliğin yaşandığı ülkemize 2015 yılı şans ve umut getirsin. Herşeye inat mutlu yıllar diliyorum…