CHP AKP’ye Mi Özeniyor?!

   CHP Parti Meclisi'nin önceki günkü toplantısında İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler ile Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilmişti.

   Hüseyin Aygün’ün yaptığı açıklamalar yanlışların dile getirilmesinden başka bir şey değildir. Genel Merkez tedbir alamıyor, bir milletvekili de kendi Belediyesinin yanlışlarına göz yumuyorsa o zaman o vekil de yanlışlara ortak oluyor demektir. Yani Milletin vekilliği lafta kalır.

   Birgül Ayman Güler hakkında "CHP - Cemaat ile ittifak yaptı" sözlerinden dolayı kınama talebi, Hüseyin Aygün’ün ise, Sarıyer ve Şişli belediyeleri hakkında kamuoyuna yaptığı açıklamalardan dolayı disipline sevk edilmesine karar verildi.

   Neresinden tutarsan tut, her ikisi de yanlış ve antidemokratik bir karar. Bu karar, Parti içi demokrasiye, ifade özgürlüğüne ve eleştirel yaklaşıma tırpan vuran bir anlayışın adeta dışa vurumudur.

   AKP özgürlükler konusunda bu toplumun başına nasıl çöreklenmişse, ne büyük talihsizliktir ki CHP’de kendi mensuplarının üzerine aynı “yasakçı ve sansürcü” anlayışla gidiyor.

   Üstelik Birgül Ayman Güler’in “CHP Cemaat ile ittifak yaptı” demesinin neresi yalan veya yanlış anlamış değilim.

   Ne yani yapılmadı mı?

   Özellikle 17 Aralık sonrası ziyaretler, açıklamalar, paralel iddiasıyla operasyon geçiren cemaatçi yapıya destek verilmedi mi?

   Seçimlerde cemaat üyeleri “Oylarınızı CHP’ye verin” mesajları yayınlamadı mı?

   Başbakan Erdoğan'ın Türkçe Olimpiyatları için "Bu sene yapamayacaklar, stat vermeyeceğiz" sözlerine misilleme yapan CHP’li Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen “Eskişehir'de büyük alanlar var. Olimpiyatları burada yapabiliriz” diye Cemaate destek vermesini nereye koyacaksınız?

   Burnumuzun dibinde CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin’in Cemaate övgüler dizerek “Ne varsa Hizmet Hareketi’ne atmaya çalışıyorlar, bu doğru değil. Hizmet Hareketi’ni kutluyorum.” diyerek boy boy verdiği fotoğraflara ne diyeceğiz?

   Bunlara benzer daha birçok örnek varken, Birgül Ayman Güler’in bir realiteyi ifade etmesinin neresi yanlış. İfade demişken, sahiden de CHP ifade özgürlüğünün neresinde duruyor?

   Kendi milletvekilinin dile getirdiği gerçekçi söylemlere tahammül edemeyen bir anlayışın topluma sunabileceği özgürlük ne olabilir ki?!

   Sözün özü

   Partisinin içine düştüğü çıkmazı sağlam gerekçeleriyle ortaya koyan Birgül Ayman Güler’e hem vefasızlık hem de haksızlık yapılmıştır. Amaç yanlışlara ses çıkarmayan bir yapı oluşturmak ise CHP’nin de AKP’den bir farkının olmadığı ortaya çıkar. Yok eğer parti söylemlerinde belirtildiği gibi “Özgürlükler” esas alınıyorsa, o halde bu tür eleştirilerden ders çıkartılması gerekir…