Bilal Doğan nerede yaşıyor?
12 Aralık, 2014Önceki gün Dünya İnsan Hakları günüydü. AKP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Grup Başkanvekili Bilal Doğan günün anlamına binaen “anlamsız” bir konuşma yapmış. Öyle şeyler söylemiş ki dönüp nerede yaşadığımızı sorgulatan cinsten. Okuyunca “bu beyefendi Rüyalar âleminde mi yaşıyor” demeden edemedim.
Bakın ne diyor;
“Bugün hepimizin bildiği gibi insan hakları günü, insan haklarına sahip çıkmamız gerektiğini, insan onurunun her şeyden üstün olduğunu biliyoruz, zulüm altında bulunan insanların acılarını paylaşıyoruz. Son 12 yılda baktığımızda AB birliği ileme raporlarına göre insan hakları ile alakalı çıtamızın hep yukarıya gittiğini görüyoruz. Bundan sonra da insan hakları için çalışmalar yapmalıyız, katkı koymalıyız. Barış içinde yaşadığımız bir Türkiye için hepimizin katkı koyması gerekiyor”
Bu sözleri “Dinime söven Müslüman olsa” cinsinden bir açıklama olarak algıladım. Çünkü iktidara geldiğinden bu yana, insan hakları ve demokrasiyi hallaç pamuğuna çeviren kendi partisinden başkası değil de ondan.
O meclis salonunda birileri kalkıp “Yahu kardeşim İnsan Hakları diyorsun, Okullarda ‘İnsan Hakları ve Demokrasi’ ders programlarını kaldırıyorsun. Bu nasıl bir çelişkidir?!” demeliydi bu “demokrat” görünümlü “antidemokrat”a.
Yukarıdaki satırlarda ne diyor Doğan “Son 12 yılda baktığımızda AB birliği ileme raporlarına göre insan hakları ile alakalı çıtamızın hep yukarıya gittiğini görüyoruz.”
Oysa AB İlerleme Raporu’nda ciddi biçimde “geriye gidiş” tespiti yer alıyor. Örneğin en son 17. İlerleme Raporu'nda öne çıkan maddeler şöyle;
- Sosyal medyayı kısıtlamaya yönelik girişimler ve medyaya baskı yaygın bir otosansüre neden oluyor ve kısıtlayıcı bir ifade özgürlüğü yaklaşımını yansıtıyor. YouTube ve Twitter’e yönelik geniş kapsamlı yasaklar ciddi endişeye neden oldu.
- Aile içi şiddet, namus cinayetleri ve çocuk yaşta zorla evlendirmeler ciddi endişe nedeni olmayı sürdürüyor.
- Türkiye’nin daha fazla demokratikleşmesi için en uygun yol olmasına, özgürlüğü, demokrasiyi, eşitliği, hukukun üstünlüğünü, azınlıklara dahil insanların haklarının da dahil olduğu insan haklarını garanti altına alan kuvvetler ayrımını ve uygun kontrol ve dengeleri sağlayacak olan anayasal reform süreci beklemeye alınmış durumda.
- Toplanma özgürlüğü alanında takınılan yaklaşım kısıtlayıcı. Gösterilerde sıklıkla aşırı güç kullanımı ve tutuklamalar endişe konusu.
- Türkiye’nin politikalarını AB açıklamaları ve AB Konseyi kararlarıyla uyumlu hale getirmesinde önceki yıllara oranla belirgin düşüş yaşandı.
- MİT’e dinleme kayıtları ve izleme konusunda nisan ayında yargı kararı olmaksızın verilen soruşturma yetkisi eleştirilerek “Avrupa standartlarının tersine gidiyor” tanımlaması kullanıldı. “Komisyon hukukun üstünlüğü ve temel haklar konusundaki ciddi kaygılarını birçok defa vurguladı” denilen raporda, olumlu olarak vurgulanan tek unsur ise çözüm sürecine dair kabul edilen yasa oldu. Bununla ilgili olarak raporda, “11 Haziran’da kabul edilen yasa barış sürecini güçlendirdi ve istikrar ve insan hakları alanında koruma için olumlu katkı yaptı” ifadeleri kullanıldı.
-Raporda 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarına da geniş yer verildi. Soruşturmaların ardından yapılan atama ve görevden almaların toplumu kutuplaştırdığına işaret edilen 2014 yılı AB İlerleme Raporu’nda sivil toplum örgütleri arasında da ayrımcılık yapıldığı belirtildi.
Özetle AB İlerleme Raporu AKP’li Bilal Doğan’ın söylediklerinin tam aksini söylüyor. O meclis salonunda insanların gözlerinin içine bakarak bu raporu tersinden okumak nasıl bir düşüncenin ürünüdür anlamak mümkün değil.
Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya’nın AKP’li Doğan’a “Arkadaş kameraları görünce şaşırdı sanırım. Bu ülkede binlerce insan, gazeteci, yazar tutuklandı altışar yıl, beşer yıl yok yere hapis yattı. Bunların üzerine hata yaptıklarını söyleyerek özür diledi bu ülkeyi yönetenler. Bu şartlarda siz insan hakları konusunda konuşabiliyorsunuz? Başka diyecek bir şey yok” sözlerini de ayrıca alkışlamak gerekir.
Başkan Akpınar’ın yanıtı
Karşıyaka Mavişehir planlarıyla ilgili geçtiğimiz hafta Belediye Başkanı ve Meclisine o planları onaylamayın çağrısı yapmıştım. Ancak olmadı. Jet hızıyla meclis gündemine getirilen o madde oy çokluğuyla geçti.
Kaleme aldığım yazıya bir açıklama gönderen Akpınar’ın sözlerini de aynen yayınladık. Ancak yeterli bir açıklama değil. Kafamda soru işaretleri kaldı. Şimdi buradan kendisine tekrar sorayım.
-Öncelikle siz bu planı gördünüz mü? Cengiz İnşaat bizim de önceden yayınladığımız gibi çok katlı plan yapacak mı?
-Cengiz İnşaat oraya tam olarak ne yapacak bu inşaat denizi, imbatı kapatacak mı?
-Henüz ruhsat yok neden bir dava açılabilir mi diye bakılmadı?
-Madem Mavişehir’e dair bu plan güzel o halde Mavişehirliler neden meclise kadar geldi? Karşıyaka’yı beraber yöneteceğiz derken neden Mavişehir halkı dinlenmedi? Platform oluşturup toplantılar yapmak ve bu insanlar neden karşı diye dinlemek çok mu zor?
-1. Derece doğal sit alanı, Sulak alan koruma bölgesi ve ramsar alanı olan Gediz deltası tam olarak korunamadı bunlara bakıldı mı?
-Neden bir toplantı yapılmadı ve neden bu plan şeffaf biçimde açıklanmıyor?
-Ayrıca mevcut AVM’ler var. Örneğin Favori kuyumculuğun otopark sorunu çözüldü mü ve o inşaat hala devam edecek mi?
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
30 kilo veren Ata Demirer'i görenler şaştı kaldı
Ünlü komedyen ve oyuncu Ata Demirer son dönemde yalnızca sahne performansları ve projeleriyle değil, geçirdiği fiziksel dönüşümle de gündemde... Kısa sürede verdiği 30 kiloyla bambaşka bi...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
119 ülkede görüldü, yayılıyor: Milyonlarca kişi tehlikede!
Hiçbir sınır tanımadan hızla yayılan tehlike, uzmanları bile alarma geçirdi. Görüldüğü ülke sayısı 100’ü aştı, vaka sayıları tırmanıyor. DSÖ ilk kez kapsamlı bir tedavi kılavuzu yayımladı. Her yıl milyonlarca insan sivrisineklerin taşıdığı virüslerle enfekte oluyor. Sağlık uzmanları tehlikenin kapda olduğunu söylerken, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise bu tehdide karşı tarihinde ilk kez harekete geçti.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.