CHP İl Başkanı Engin'li yemek…

   Geçtiğimiz günlerde sosyal medyaya düşen bir fotoğraf ve ardından bu konuya ilişkin yorum, haber ve köşe yazılarını şöylece bir değerlendirmenin tam zamanıdır diye düşündüm.

   İzmir'de bir grup gazeteci CHP İl Başkanı Ali Engin'i yemeğe davet ediyor. Yer ise; Ankara'da içki vermeyen ancak İzmir'deki restoranında şarap servisi yapan muhafazakar patronajlı olduğu iddia edilen meşhur Tavacı Recep. Bunu çekilen fotoğraftan anlıyoruz.

   Bu yemekten sonra çekilen fotoğrafa bakıldığında en önemli özellik ise seçim öncesinden itibaren başlayarak CHP'lilere ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na en ağır  hakaretamiz haberleri yapan Yeni Asır'ın iki üst düzey patronu. Biri bu kente CHP'yi derdest etsin diye gönderilen Hüseyin Kocabıyık, diğeri ise sonradan CHP düşmanı olan Şebnem Bursalı. Bu fotoğrafta yer alan diğer isimlere baktığımızda ise bir bölümü yine Yeni Asır ile ilintili isimler.  Gazetecilerin diğer ortak özelliklerinden birisi de bulundukları yayın organlarının iktidara yakın olması. Bir iki yerel basın temsilcisi var.

   Ali Engin'i çağıran gazetecilerin içerisinde yaygın basından temsilci yok. Hürriyet yok, Milliyet yok, Posta yok, Zaman yok.. Bu liste hayli çoğaltılabilir.

   Yaman çelişki

   Bu yemekle ilgili sosyal medyada yapılan tartışmalar üzerine Yeni Asır'da Hüseyin Kocabıyık bir yazı kaleme almış. Kocabıyık, "İzmir'e daha ayak bastığım dakikalarda CHP'nin belediye başkanı "beni yıkmak için Ankara'dan adam gönderiyorlar" diye nobranlığın diplerinde gezerken, CHP İl Başkanı Ali Engin, zarafetin zirvesinden bana "hoşgeldin" deme nezaketini gösteriyordu" demiş.

   Kocabıyık, Aziz Kocaoğlu'na "Nobran" derken, (Nobran: Davranışı kaba, sert ve gönül kırıcı olan, nadan(TDK) Ali Engin'in ne kadar zarif ve iyi birisi olduğunu söylemiş.

   Yeni Asır'ın bu tavrından ve son günlerde Baro seçimlerini de bahane ederek yaptığı haberlerden anlıyoruz ki CHP'nin içini eski bir gelenek olan "Böl parçala yönet" anlayışı ile dizayn etmeye çalışıyor. Tedavülden kalkan bazı CHP'liler (Canan Arıtman, Kemal Karataş vb) ise Yeni Asır'ın değirmenine su taşıyor. Gerçekleştirilen Ali Engin yemeği de sinsi planın bir parçası.

   Başta Aziz Kocaoğlu olmak üzere CHP'li belediye başkanları ise köprüleri atan, (Birkaç isim hariç) Yeni Asır ve patronajı bu durumu kurtaracak hamleler yapıyor. Bir yandan hedef aldıkları bazı belediye başkanlarına (Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş gibi)  vurmaya devam ediyorlar diğer yandan da CHP'nin içini dizayn etmeye kalkıyorlar.

   Yeni Asır'ın Sabah Grubu'nun gazetesi olduğunu unutmamak gerekli. CHP Genel Başkanı'na ulusal düzeyde hakaretler yağdıran bir grubun gazetesi olarak Yeni Asır da son seçimlerde İzmir'de bu rolünü kentimizde gerçekleştirdi ama başarı sağlayamadı.

   Şimdi ise başka bir arayışa girdiler. Milletvekili seçimleri öncesinde CHP'yi birbirine düşürmek. Ali Engin'in yemekte ne konuştuğunu bilmiyorum. Bir davet aldığı için mecbur kalıp gitmiş olabilir.

   Ancak, görünen o ki, kuzu postuna bürünerek yeni bir iktidar hamlesi izliyoruz. Bu tuzağı CHP'yi yönetenler görmüyorsa o da kendi sorunları…

   Not: Yeni Asır Gazetesi yazarı Yunus Karakaya’nın dile getirdiği ancak her nedense sonradan adını açıklayamadığı “Basılan ve Karakol’a düşen Başkan”ın kim olduğunu öğrendim. Olayla ilgili gözler iki belediye başkanına odaklanmıştı. Ancak her ikisi de değil. Merakınızı bir nebze de olsa gidermek için küçük bir ipucu vereyim. Konak iskelesinden bakınca karşı kıyıdan.

   Etik açıdan bu konunun muhatabı Yunus Karakaya'dır. Olayın başlagıç vuruşunu yapan, yetinmeyerek konuyu birkaç kez köşesine taşıyan ve telefonda bana o başkanın kim olduğunu ileriki günlerde yazacağı sözünü veren Karakaya’dan  “meslek itibarı” adına artık o ismi açıklamasını bekliyoruz. Aksi durumda hakkında “Bir şeyler aldı sustu” dedikodularına meydan vermiş olacak. Benden söylemesi…