Uğur Dündar'dan devrimci olur mu?!

   Biliyorsunuz eşi İzmirli olan ünlü gazeteci Uğur Dündar kentimize yerleşmeye karar verdi. Bir süredir Çeşme'de yaşayan Dündar, bu kararı çocuklarının daha sağlıklı bir kent olan İzmir'de eğitim alması düşüncesiyle yapacağını açıkladı.

   Doğan Grubu'ndan gönderildikten sonra iktidar ile arası iyice açılan Uğur Dündar şayet geçmişteki gibi polis muhabirliği kıvamında gazetecilik yapıyor olsaydı bugün bu yazıyı yazmamız gerekmeyecekti.

   Çünkü, yıllarca merdivenaltı üretim yapan gıda üreticileriyle göstermelik biçimde uğraşıp TV yıldızı olan Dündar'ın sistemin düzelmesine yönelik önemli bir mücadelesine tanık olmadık. Barış Davası'nda yoktu. 12 Mart'ta işkence görmedi. 12 Eylül ve sonrasında devletin en çok sevdiği gazeteci tipiydi. Hiçbir önemli sol hareketin fikir veya eylem düzeyinde öncüsü olmadı.

   Tam tersine bugün önemli bir yazıyı kaleme alan deneyimli gazeteci arkadaşım Mutlu Tuncer'in de gündeme getirdiği önemli bir suçlamanın muhattabı oldu Dündar.

   Polis müdürleri ile Dündar'ın dostluklarını özellikle Hürriyet Gazetesi'nde çalışan eski meslektaşlarımız bilir. Dündar, altın kabzalı veya altın görünümlü kabzaya sahip 2 tabanca ile dolaşan, o dönem kelle koltukta yazı yazanların "Lümpen" dediği bir isim.

   Yaptığı programlarda binlerce ihbar alıp, bunlardan bazılarını hiç gündeme getirmeden yok edilmesi ile bilinen dönemlerin kahramanı. Basit, vurulabilir hedeflere yönelen Dündar'ın yetiştirdiği veya öncülük ettiği isimler de biliniyor. Bunlardan bazıları şimdi Dündar'ın yöntemleri ile AKP iktidarına tam siper çalışıyor. Çünkü tarzındaki adamlar da apolitik. Dündar'a benzer yönleri devlet ile birlikte çalışan gazeteciler.

   Uğur Dündar şimdi hemşehrimiz olacak. 2 yıldır mecbur kaldığı için Sözcü Gazetesi'nde yazan 42 yıl boyunca "Türk Lirası ile Maaş" aldığı günler bile sayılı olan, Dündar, bir de kentimizin gazetecilerinin örgütlü olduğu İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı 9 Eylül Gazetesi'nde yazacak.

   Cemiyet Başkanı Atilla Sertel'in siyaset kurbanı yaptığı örgütünün içinde bu durum nasıl yansır bilemiyorum. Çünkü, Sertel Bey basın kartı taşımayan (Yani Devlet onayı olmayanı)  gazeteci saymıyor.

   Birlikte CHP'li belediyeleri gezip hem para kazanır, hem kitaplarını imzalar, hem de mutlu mesut yaşarlar. 71 yaşına geldiği için Milletvekili adayı olmayacağını düşündüğümüz Uğur Dündar, belki de Atilla Sertel'i CHP saflarından vekil yapmayı başarır. Bu konuda da Sertel'in son Kurultay ile şansızlığını vurgulamak gerekir. Çünkü Tuncay Özkan'ın Sertel'in bir adım önünü geçmesi Silivri yollarının Sertel'e bu kapıyı açmayacağı kuşkusunu oluşturdu.

   Kolay lokma

   Sistemle entegre biçimde yıllarca gazetecilik yapan Uğur Dündar'ın Halk Kahramanı, devrimci, solcu, sosyalist görünümlü mücadeleci kimliği Tarık Akan'ın işkenceye çekildiği günlerin anlatıldığı kitap ile aslında çok açık anlaşılıyor.

   AKP için Dündar aslında kolay lokma. Halk TV'yi Gezi eylemleri sırasında öne çıkaran toplumumuz, artık bu televizyondan bile bahsetmez oldu. Çünkü, TV'nin içindeki bazı şöhretli insanların arenasına döndü Halk TV.

   Oysa, gezi direnişine katılan o kadar geniş bir kitle var ki. Onların gündeminde ne Uğur Dündar var ne de Sertel Bey'in milletvekilliği hayali.

   Onlar hala AKP'nin sağlık, eğitim, istihdam, çalışma hayatı, tarım, ticaret, bankacılık sistemi altında ezilen milyonlarla ilgileniyorlar. Zorla İmam Hatipli yapılanlar, sürülen öğretmenler, asansörde sönen hayatlar. İşte kitlelerin ilgilendiği konular bunlar.

   12 Mart'ta, 12 Eylül'de sistemle birlikte olanlar ve onların eski solcu yandaşları gazeteciler. 

   İddia ediyorum ki, böylesi sistem gazetecilerini Aydın Doğan patron olarak risk alsa ve bu isimleri yanına çağırsa koşa koşa giderler. Ama yolları ayrılınca devrimci kesilirler. İşte yaşananların özeti böyle.

   Cumhurbaşkanı'na "Basın Kartı" veren cemiyetlerin başkanları ile devrim ve devrimcilik olmaz. Halkın yanında olmak ise olsa olsa göstermelik biçimde olur.

   Sözün özü; Bu ülkede eğer Uğur Dündar devrimci olduysa hiç üzülmeyin çünkü siz de her şey olabilirsiniz demektir…