CHP'de değişim beklentisi

   Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından kurultaya hazırlanan CHP'de delegeler partinin geleceği açısından önemli kararlara imza atacak. CHP'de bir türlü sıçrama yapamamanın verdiği sıkıntılara Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir de kendi seçmeninin boykotu eklendi.

   Önümüzdeki seçimlerde sandığa gitmeyenleri ikna edecek bir yönetim ve anlayışını ortaya koymaması halinde eldeki milletvekilini de kaybetme olasılığı gündeme gelebilir.

   Peki CHP delegesi "Değişim" istiyor mu?

    Değişim denilince sadece Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu gitsin, Muharrem İnce gelsin ama anlayışlar aynı kalsın mantığı güdülecekse bunun adı değişim olmaz elbet.

   Peki Kemal Kılıçdaroğlu Genel başkan olarak kalsın ama Parti Meclisi, MYK değişsin ama anlayış aynı kalsın. Bunun adı da değişim olmaz.

   CHP'deki son kurultaylara baktığınızda yukarıdaki yazdıklarım hep geçerli oldu. Örneğin Deniz Baykal gitti ama geçmişteki hastalıklı anlayışların büyük bölümü kaldı. Sadece uygulayanların adı değişti.

   Anımsarsanız Adnan Keskin Deniz Baykal'ı yerden yere vurduğu günleri. Ardından yönetim erkine geçti en önemli koltuklardan birine oturdu daha felaket kararlara imza attı.

   Anlayacağınız CHP'nin bu kurultayından çok fazla beklenti içinde olanlar biraz hayal içindeler. Bu kurultayın ön önemli yansıması Kılıçdaroğlu'nun parti içindeki tasfiye planını uygulaması olacaktır.

   İzmir'deki hareket

   İzmir'de bu noktada delegelerin bir grubun kontrolünde olduğunu düşünmek mümkündür. Bu kontrol Aziz Kocaoğlu, Alaattin Yüksel ekseninde görülebilir. Dolayısıyla Parti Meclisi ve MYK şekillendirilirken Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu bu dengelere göre hareket edebilir.  Eğer böyle bir anlayış güdülürse İzmir seçmeni ile bağların giderek daha fazla kopması anlamını taşıyacaktır. Çünkü parti içerisindeki delege erki ile seçmen arasındaki uçurum İzmir'de giderek derinleşmektedir.

   İzmir'deki seçmenin yüzde 4'ünden yüzde 8-9'lara çıkan HDP oylarına dikkat çekmek istiyorum.

Son günlerde gazete manşetlerindeki milletvekilleri Mustafa Moroğlu, Alaattin Yüksel ile örgütün delege düzeyinde sorunu var mı yok mu buna bakılırsa önemli yanılgılar içine düşülecektir. CHP örgütünü şirketleriyle karıştıranlardan, belediye erkini doğru kullanamayanlardan uzak durulmalıdır.

   "İzmir nasıl olsa cepte keklik" anlayışı yerel seçimlerde kısmen iflas etti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de halkın oy kullanma oranı bu sıkıntının giderek büyüyeceğinin sinyalini verdi. Batıdaki Kürt kökenli seçmenin yanı sıra sosyalist ve sol seçmenin CHP ile yakınlığının sonuna gelinmeye başlamıştır.

   CHP'de yapılacak kurultayın gerçekten değişimi simgelemesi için önemli kararlar alınmalıdır. Alınan kararlar hayata geçirilmelidir. Aksi halde, Kemal Kılıçdaroğlu koltuğunu korusa bile ilk başarısız seçimden sonra bu parti Murarrem İnce'yi aday yapıp, ardından o koltuğa oturtacaktır.  Çünkü, eğer Muharrem İnce, yeniden milletvekili olmayı garanti altına almak isteseydi asla parti içindeki sorunların "Var" olduğunu söylemez, milletvekili olmayı bekleyenler gibi sessizce bir kenarda otururdu.

   Tıpkı şimdi "Kral çıplak" demeyen milletvekili adaylığı düşünen delegeler gibi.. 

   PM adayları kimler ?

   CHP'de bu tartışmaların ışığında İzmir'den PM'ye girmek isteyenlerin başında Aytun Çıray geliyor. Çıray'ın yanı sıra Rıza Türmen'in şansı büyük.

   PM isteklileri arasında Musa Çam ve Mustafa Balbay, M. Ali Susam için kulisler yapılıyor. Halen PM'de görev yapan Hüseyin Saygılı da yeniden aday olan isimlerden. Bir önceki PM’de yer alan Levent Eyipişiren’in ismi de yeni liste için anılıyor. PM yarışında Bornova eski Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır ve CHP eski Milletvekili Sedat Uzunbay’ın isimleri de geçiyor.

   Mustafa Moroğlu ve Alaattin Yüksel'in de PM'ye girmek için çaba sarf etmeleri bekleniyor. CHP Güzelbahçe İlçe Başkanı Ednan Aslan'ın da bu göreve göz kırptığını söyleyelim. Öte yandan bu dönem Berrin Dilekçi'nin Genel Başkan'ın anahtar listesine giremeyeceğini sanıyorum. Bir diğer ilginç duyum ise İl Başkanı Ali Engin’in de PM’ye girmek istediği yönünde. İddaya göre Engin’in İl Başkanlığından alınma riskine karşın PM’ye kapak atma girişi içerisinde olduğu belirtiliyor.