Ekmeleddin CHP’yi böldü...

   Cumhurbaşkanı kavramı bana "Halkını tümüyle temsil edecek bir değerli kişilik" sözlerini anımsatıyor.

   Bu görevi sürdüren veya yapacak şahsiyetin bir olayı yorumlarken tüm kesimlerin düşüncelerini yüzde yüz olmasa bile büyük bir oranla yansıtacak bir olgunluğa ulaşması şart.

   AKP iktidarı ile birlikte toplumun bir bölümünün öteki bölümüne üstünlüğü kavramı iyice yerleşti. Bu dönemin 12 Eylül sonrası askerlerin mantığından hiçbir farkı olmadığı aşikâr.

   Ha askerlerin rektör seçimi ve AKP'nin rektör seçimi. Sizce birbirinden farkı var mı?

   Bu dönemin rektörlerini seçen Cumhurbaşkanı'nın askerin egemen olduğu iktidarlardan ne farkı var.

   Bu Cumhurbaşkanı'nın veya bundan sonra seçilecek Recep Tayyip Erdoğan'ın bu toplumun tamamının veya büyük bölümünün isteklerine yönelik bir davranış geliştireceğine inanan varsa beni ikna etsin.

   Peki bu kritik seçim öncesinde böylesi bir çelişkiyi ortadan kaldırmak için ne yapmalı.

   İşte bu noktada muhalefetin yüzde 50'li bölümünü temsil eden CHP'nin de destek verdiği Ekmeleddin İhsanoğlu'na oy vermeye eli varmayacak kişiler ne yapacak?

   Bu seçmen kitlesini şu aşamada birkaç gruba ayırabiliriz.

   Birinci Grup: "Ben bu adaya kesinlikle oy veremem" diyenler.

   İkinci Grup: "Partim açıkladı ve ben bu karara uyacağım" diyenler.

   Üçüncü Grup: "Ekmeleddin Bey ne kadar güzel ve entellektüel birisi, niye oy vermeyeyim..."

   Dördüncü Grup: "Görmüyor musunuz, karısının başı açık, ne güzel ve içten gülüyorlar, bundan daha iyi Cumhurbaşkanı adayı mı bulacağız" diyenler.

   Beşinci Grup: Hiç yorum yapmayanlar ve bekleyenler

   Altıncı Grup: “Recep Tayyip Erdoğan'a mı oy vereceğim. Erdoğan'dan kurtulmak için elbette Ekmeleddin İhsanoğlu'nu desteklerim" diyenler.

   Yedinci Grup: "HDP'nin de adayını bir görelim hele" diyenler.

   Sekizinci Grup: "Mansur Yavaş'a, Mustafa Sarıgül'e oy verdik ya, buna niye vermeyelim" diyenler.. 

   Onuncu Grup: "Tatildeydim,oy kullanamadım diyeceğim" diyenler.

   İsterseniz yüzde 25'lik seçmen kitlesini temsil eden CHP'yi daha fazla parçalamayayım.

   Solcuların bir masada buluştuktan sonra birlikte olduğunu gören var mı ?

   Ekmeleddin İhsanoğlu'nun CHP'ye yansıması şimdilik böyle.

   Bir de bunun parti içindeki yansımaları var.

   - İl Başkanları  mecburen tam destek veriyor çünkü vermezlerse bırakıp gitmeleri gerekiyor.

   Milletvekili olanlar (Çok küçük bir grubu hariç) veya olmak isteyenlerin gıkı çıkmıyor.

   Belediye Başkanları ise seçilme riskleri ortadan kalktıkları için (Bizim işimiz halkımız) diyerek topa girmemeye özen gösteriyor. 

   Üye tabanında ise kıyamet kopuyor.

   Ve ön önemlisi eğer Ekmeleddin İhsanoğlu “Yallah” diye ayağa kalkan Türk toplumunun son nefeste (Şu Tayyip'ten bir kurtulalım) diye oy kullanmasıyla seçilirse en büyük iyiliği Kemal Kıllıçdaroğlu'na yapacak.

   Böyle olmaz ise CHP'nin 9 şiddetinde bir depreme hazır olması gerekiyor. Yerel seçim sonrasında olduğu gibi üç-beş kelle ile kurtulması ise mümkün görünmüyor.

   Bu süreçten en karlı çıkacak olan parti ise son dönemde olduğu gibi DTP- HDP olacak.

   Bunun da nedeni, söylemleri ve eylemlerini başkalarına göre ayarlamadıkları için.