Kılıçdaroğlu’nun CHP’ye dayattığı aday…

   Günlerdir CHP ve MHP’nin ortak adayı olan, MHP’nin Kılıçdaroğlu’na Kılıçdaroğlu’nun da CHP’lilere dayattığı ve ismini kırk takla atarak telaffuz etmeye çalıştığımız Ekmeleddin İhsanoğlu’nu konuşuyoruz.

   İhsanoğlu’nun MHP çizgisine yakın olduğu ve parti içerisinde kabul gördüğünü, olumsuz tepkilerin olmayışından yeterince net biçimde anlıyoruz. CHP’yi kendi çizgilerine çekmenin verdiği rahatlık hâkim MHP’de.

   Tabiatıyla asıl sorun CHP’de.

   Kılıçdaroğlu’nun bu adayı kabul etmesi, CHP’lilerin kabul ettiği anlamı taşımadığını parti içerisinde yaşanan yüksek sesli itirazlardan anlıyoruz. Çünkü partililer bu dayatmacı anlayışı “Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek” olarak algılıyor. Haklılar da…

   Türkiye’nin ana muhalefet partisi olan ve oy sayısı 11 milyon 270 bin 468’i bulan CHP’de sanki “adam” yok muş gibi tabana “muhafazakâr” ithal aday dayatması yapmanın açıklanabilir tek yanı var, o da CHP’nin ideolojisinden ve çizgisinden saptığı gerçeğidir. Kabul, kendi içinizden çıkaracağınız adayla kaybedebilirsiniz. Ama burada mesele kaybetmek değil, gelecek adına onurlu bir mücadelenin uğraşını vermek olmalıdır.

   İhsanoğlu’nun aday gösterilmesinde Kılıçdaroğlu kendi aklından geçeni değil, son dakikada kendisine dayatılanı kabul etmiştir. Öyle ki bu adayın varlığından CHP’nin birçok kurmayının dahi habersiz olduğunu adayın açıklanmasının ardından ortaya çıkan tepkilerden anlıyoruz. Tıpkı yangından mal kaçırır gibi.

   Toparlanmaya ihtiyacı olan Sol’u ve Sol’da olması gereken CHP’yi dejenere eden kararlara imzasını atan Kılıçdaroğlu’nun bu tercihi, değerler ve ilkesel duruşun kendisi için önem arz etmediğini, aslında her ipte oynayacağının kanıtı olmuştur.

   Parti tabanında bir dönem “Gandi, CHE, Halkçı Kemal” gibi tanımlamalarla anılan Kılıçdaroğlu’nun bugünlerde “Gundi, Çarkçı ve Kukla Kemal” olarak anılması, geldiği durumun vahametini yeterince anlatmıyor mu?!

   Cemaat ve Eklemeddin’in ardından kimliksizleştirilen bir CHP ve her şeye rağmen CHP’den umut bekleyen, ancak bu aday ile birlikte umutları sönen Sol yapı. Ve bu yalpalanmanın ardından ortaya çıkan yeniden oluşum arayışları.

   Arşiv yazılarımda mevcut olduğu üzere Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilkeli ve sağlıklı bir ideolojiye sahip olmadığını defalarca kaleme almıştım. Kendi öz kimliğini asimile eden ve siyasal sürecinde Koltuk uğruna yol arkadaşlarını satan birisinin, partiyi partilisini satması çok da yadırganacak bir durum değildir. Daha önce de söylediğim gibi, Kılıçdaroğlu CHP’de Lider olmayı becerememiş bir Genel Başkandır. Ve bu koltuk ilk Kurultay da gidebilecek kadar da yıpratılmıştır.

   Sözün özü

   Burada söz konusu Ekmeleddin İhsanoğlu’nun nasıl bir insan evladı olmasından öte, CHP’nin düştüğü, düşürüldüğü vahim tablodur. Cemaat açılımının yarattığı sorunlarla bir yerel seçim geçiren ve bundan ders çıkaramayan Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığı tercihi partiyi özünden kopma noktasına taşımıştır. Ve partinin bugün içerisinde bulunduğu durum, CHP’lileri son derece tedirgin eder boyutlara gelmiştir.

   Notlar

   Not 1: Dikili’den sevgili Erdoğan Doğan’ın sosyal paylaşım sayfasında paylaştığı bir not dikkatimi çekti. Aynen şöyle;

   Bugün Dikili Belediyesinin sayfasına tesadüfen girdim. Bir şey dikkatimi çekti. Dikili akşamları gibi ölü bir sayfa! 600 kadar kişi beğenmiş! Bir Belediye sayfası için komik bir rakam.

   Haberlere baktım sürekli beğenenler aynı kişiler, bir elin 5 parmağını geçmiyor. Aynı sayfayı Osman Özgüven zamanında 50-55 binler beğenirdi. Haberlerin altındaki beğeniler yüzlü rakamları geçerdi.

   Neden bunları yazma gereği duydum. Aslında bir anlamı yok, Dikili’de adı CHP olan ama uygulamalarıyla CHP’li olmayan bir Belediye var.

   CHP’nin sayın yöneticilerine soruyorum. Dikili’de bir şeyler hızla değişiyor. Bunun farkında mısınız?

   Değilseniz birçok ilçede yapıldığı gibi geniş kapsamlı bir toplantı yapın, tartışalım…

   Not 2: İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun akraba belediyeciliği kabarmış. Belediye ve şirketlerinde çok sayıda akraba yer edinmiş. İsimler geldiğinde sizlerle paylaşacağım.

   Not 3: Çiğli’de Belediye Başkanı Hasan Aslan işi büyütmüş. Belediye Başkanlığı koltuğuyla yetinmeyen Aslan’ın gölge ilçe başkanı olduğuyla ilgili iddialar var. Malumunuz geçtiğimiz günler içerisinde İlçe yönetimi düşürülmüş ve bu olayda Aslan’ın müdahil olduğu belirtilmişti.