Bir önerim var; İzmir Valisi AKP’ye İl Başkanı olsun...

   İzmir’de göreve başladığı günden bu yana CHP’li Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na muhalefet yapmakla mesaisini dolduran, AKP’lilerle de arasından su sızmayan İzmir Valisi bugünlerde muhalefet yapma dozunu arttırmış yine.

   Ege Bölgesinde “Yandaş Medya”nın göz bebeklerinden birisi olan Sabah gazetesinin Egeli Sabah ekinde röportaj dizisi yapan İzmir Valisi, Başkan Kocaoğlu’na Özel İdare malları üzerinden yükleniyor ve diyor ki;

   Özel İdare'nin malları şuraya gitti buraya gitti, mallar gidiyor yaygarası karşısında, İzmir'in malları başka yerlere peşkeş çekiliyor gibi söylemlere insanların inanması için siz, bu şehrin tüm sorunlarını aynı duyarlılık içerisinde gündeme getirmelisiniz. Kentsel dönüşümün nasıl çözülmesi lazım? Çöp sorunu ne olacak? Stadın yeri ne olmalıdır? Park ve yeşil alanları ne kadar artırabiliriz? Çevresel çözümler için nasıl bir hamle yapılması lazım? Acaba turizmi nasıl geliştirebiliriz? Kruvaziyer turizminin artırılması için ne yapabiliriz? Hava kirliliğini nasıl önleyebiliriz? Bunları hiçbir şekilde gündeme getirmiyorlar. Ama Özel İdare'nin malları için 'Mallar atıldı satıldı bu şehre ihanet ediliyor' lafını ciddi manada seslendiriyorlar. Kim inanacak? Şehrin sorunları karşısında bir araya gelip ortak çalışma yapmayanların bu konuda söylediklerine kim itibar edebilir?

   Ben de “Vali’nin İzmir’e ihanet ettiği” düşüncesindeyim.

   Neden mi?

   Çok uzağa gitmeyelim hemen yanı başımızdaki Denizli’den örnek verelim. Biliyorsunuz Denizli Belediyesini AKP kazandı. Denizli’de de Özel İdare malları paylaşımı gündeme geldi ve ne oldu biliyor musunuz?

   Denizli Valisi Özel idarenin mallarının yüzde 90’lık oranını Belediye ye verdi. Yani Halka!

   Pek muhterem İzmir Valisi ne yaptı?

   İzmir’deki Özel İdare mallarının tamamını Maliye Hazinesine devir etti.

   Yani Denizli Belediyesine sağlanan yasal düzenleme İzmir’e sağlanmadı. Özetle partizanca bir yaklaşım ortaya çıktı.

   Ne diyor İzmir Valisi;

   "Devletin malını başka bir yere kaydetmek diye bir şey yok"

   Sayın Valiye hatırlatmak gerekir.

   İzmir Büyükşehir Belediyesi de devletin bir kurumudur, özel sektör değildir. Rutin işlerde Belediyeyi tanıyıp, gelir sağlayacak kaymaklı işlerde tanımamak ise koca bir çelişkidir.

   Sözün Özü;

   Tüm bu haksızlıklar yetmezmiş gibi İzmir Valisinin son günlerde verdiği demeçleri görünce inanın AKP İl Başkanı konuşuyor algısına kapılıyorum.

   Vali siyasetçi kıvamında demeçler vermeye eğer devam edecekse, Valilikten istifa edip zaten hali hazırda İl Başkansız olan İzmir AKP’nin başına geçmesi daha isabetli olacaktır diye düşünüyorum.

   Notlar

   Not 1: Buca Belediye Meclisi Üyesi İsmail Bekiroğlu CHP’ye geçtikten sonra etkinliği bir kat daha arttırmış gibi görünüyor. Buca’daki mahalle gezileriyle adeta “Başkan” havası veren Bekiroğlu paralel Başkanlığın da yolunu açmış gibi… Bekiroğlu’nun halkla bütünleşmesinin fotoğrafları sanal medyada büyük ilgi görüyor. Buca için zaten karışık olan kafalar şimdi iyice karıştı.

   Not 2: Atilla Sertel isimli hasbelkader Cemiyet Başkanı, bir yazı kaleme almış ve İzmir’de en çok takip edilen haber portallarını sıralamış. Kentin en çok takip edilen haber sitelerinden biri olmamıza rağmen bu sıralamada biz yokuz ve bu duruma çokta şaşırmadık. Çünkü yıllardır bu ülkenin “emekçi gazetecileri” Sertel’i “kendilerinin başkanı” olarak görmedi ve tesadüfen bulunduğu makamı da kabul edemedi. O nedenle yıllardır Sertel’in ne söylediğini değil ne yaptığını bilen ve gözlemleyenlerden birisi olarak çokta ciddiye alınmaması fikrindeyim.

   Uğur Dündar’la geziyor, Yılmaz Özdil ile oturuyor, Mustafa Balbay’a “destek” veriyor türünden pragmatik girişimlerine kanmayın. Sertel şu anki çizgisinden tutun, Bülent Arınç'a "dostluk ödülü" veren sürecine varıncaya kadar “gerçek gazeteciler” için tez konusu olabilecek birisidir. Umuyorum ileride bu tezi yazan da ben olurum. Çünkü bu konuda yeterli derece de bilgi, birikime sahip olduğuma inanıyorum...

   Not 3: CHP ve MHP'nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu olarak açıklandı. Herkes gibi bende ismini yazmakta zorlandığım bu kişinin adaylığına şaşıranlardanım. CHP gittikçe kimliğinden ve değerlerinden uzaklaşıyor. En azından yerel seçimlerde izlenen ideolojik sapmalardan ders çıkarılmalıydı ama dikkate alınmadı. CHP "Herkese kucak açacağız" diyerek, kimliksiz oraya buraya savrulan bir parti olma sürecine doğru ilerliyor...