Bir Ayda Ne Yaptılar ?

   Herkesin gözü doğal olarak belediyelerde. Çoğunluğu CHP’de kaldı belediyelerin ama bir farkla. CHP’nin tercihleri doğrultusunda başkan adayları çokça değişince tartışmalar da beraberinde geldi.

   İzmir Metropol alanda büyük belediyelerin yeni başkanları bir aylık süreyi kullanırken, önce seçimlerde yanlarında dolaşan ekipteki bazı isimleri işe alarak süreci başlattı. Sekreter, şoför ve basın danışmanı ağırlıklı değişimler ile başlayan başkanların yönetim kademelerinde de değişiklik yapmaya başladıklarını görüyoruz.

   Bu bir aylık dönemin ilk önemli sinyali, CHP’linin CHP yönetiminin bıraktığı çalışanlara pek sempatik yaklaşmadığı. Hatta bazı ilçelerde bu değişimler yapılırken acımasız, öfkeli davrananlar da dikkat çekti. İlçe belediye başkanlarının bu yaklaşımlarına bu isimlere önayak olup gelmesini sağlayan CHP yönetimi ve Büyükşehir yönetimi de seyirci durumda.

   Sadece bir iki isim bu tartışmaların uzağında bir anlayış sergiliyor. Bunun dışındakiler için “AKP’liler ancak bunu yapardı” dedirtecek kadar tartışmalar yaptırıyorlar.

   Şimdi belki “Bu kadar erken bir değerlendirmeyi niye yapıyorsun” diyecek okurlarım çıkabilir. Bu sözlerinizde haklı da olabilirsiniz. Ama deneyimlerim beni yanıltmaz ise bu başkanların bir bölümü 5-6 ay sonra bugün yaptıklarının doğruluğu üzerinde fikir yürütecekler. Ve o zaman şu gün yaptıklarından bir bölümünü “Keşke yapmasaydık” diyecekler.

   İlçe belediyelerinin ilk bir aylık görüntüsüne bir başka açıkan bakarsak eğer o da “Cek-cak” ile sonu biten cümlelerin çoğunluğu. Devlette devamlılık esastır sözü sadece sözde kalıyor. Belediye başkanları yapılan doğru işleri de yok sayıyorlar. Hem de kendi partililerinden devraldıkları halde.

   Ben bu belediyelerin en çok meclislerindeki gelişmeleri merak ediyorum. Bazı ilçelerde büyük kavgalar bekliyorum. Hele hele başkan yardımcısı ataması bekleyen ilçelerde. Hiçbir başkandan henüz somut bir adım yok.

   İlçelerde meclis üyelerini atayan Aziz Kocaoğlu bu konuda kriz çıkarsa ne yapar bilemem. Ama önümüzdeki aylar pek hareketli geçeceğe benziyor CHP’li belediyelerde.

   İzmir’de Kongre Sesleri

   CHP’deki gelişmeleri yakından izliyoruz. Levent Eyipişiren’in PM Üyesi Hüseyin Saygılı’nın parti disiplinine uymayanlara yönelik “tehditkar” mesajına yaklaşımını da sizlere aktardık.

   CHP’de İzmir’de başarı var mı yok mu tartışmasına bakıldığında herkesin kendi cephesinden yaptığı değerlendirmeler dikkat çekiyor. Seçim sonuçları CHP’nin iktidarın ve Başbakan’ın bu kadar tartışmalı hale geldiği bir noktada aldığı sonuçların başarı sayılmayacağı gerçeğine ben de katılıyorum. 8 ilçenin kaybedilmesi önemli bir kayıptır.

   Ancak; büyük ilçeleri İzmir’in iktidara yakınlaşmayan seçmeni sayesinde kazanan CHP’nin yöneticilerinin ayakları yere basmıyor bence.

   Bazı isimlerin ise şimdiden milletvekili adaylığı provası yaptığını söylemek mümkün. Basında yer alma çabasındaki isimlere bakılırsa, milletvekilliğini hayal edenler çalışıyor. Tıpkı PM'ye kadar yükselen ve parti içerisinde bir “Marangoz hatası” olarak görülen Hüseyin Saygılı örneğinde olduğu gibi.

   Ama şunu söylemek gerekiyor. Doğru söylemler ve tespitler yapılmıyorsa basına çıkmak her zaman işe yaramayabilir.

   CHP’nin yeni dönemdeki adaylarını Aziz Kocaoğlu’nun da belirleyeceğini düşünenler varsa bu da sonuçlanmayabilir. Çünkü Kocaoğlu iktidarını yerel yönetimlerde ziyadesiyle kullandı.

   Bunu yaparken de göz göre göre bazı noktalarda seçim kaybına neden olundu. Bunun ikinci bölümü ise başarısız olacak yerel yönetim anlayışlarında.

   Kutlu Doğum Haftası ile işe başlayan bazı isimlerin sorumluları mutlaka CHP Genel Merkezi’nde dikkate alınacaktır. Levent Piriştina önderliğinde Buca Belediyesinin düzenlediği “Kutlu doğum haftası” gibi.

   Yerel yönetim seçimlerinde CHP’ye oy vereceği sanılan Fethullah Gülen taraftarlarının İzmir’de oylara yaptığı katkı ile verdiği zarar arasındaki farkı bir bilen varsa ben dinlemeye hazırım.

   Bu nedenle de Aziz Kacaoğlu’nun ipiyle milletvekili kuyusuna inecekler dikkat etmeli. Benden söylemesi…

   Not 1: Beklenmedik bir şekilde kalp krizi sonucu genç yaşta kaybettiğimiz Gaziemir ve İzmir'in deneyimli politikacısı Fikret Kar'a Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.

   Not 2: Aynı zamanda Ege'nin Sesi'nde yazan Evrensel ailesinden duayen gazeteci ve yazar sevgili ağabeyimiz Bülent Habora'yı kaybettik. Evrensel gazetesine ve kederli ailesine başsağlığı diliyorum.