Muhalefet AKP’yi Zafere taşıdı

   Bir seçim dönemini daha geride bıraktık. Hiçbir seçimde bu kadar sorun yaşadığımız da görülmemiştir. Bu seçimlerden tarihe çok sayıda not düşüldüğünü belirtmeden geçmeyelim. Mesela Anadolu Ajansı dışındaki diğer Ajanslara AKP tarafından yapıldığı belirtilen siber saldırı ve bunun sonucunda ajans verilerinin işlevsiz hale getirilmesi tam bir karartmaydı.

   Maalesef Türkiye’de pek çok internet medyası sağlıklı bilgi alamadığı için Seçim sonuçlarını zamanında okuyucularına ulaştıramadı.

   Bir diğer konu ise dün gece 36 ilde birden peş peşe elektriklerin kesilmesiydi. Kesinti olan yerlerden de çalıntı ve yakılan oylar gündemdeydi. Biliyorsunuz bir önceki yerel seçimde de aynı olayları yaşamıştık. Muhalefet partilerinin oynanan oyunlara karşı basiretsiz kalışı da ayrı bir gerçek.

   Özetle, bir seçimi daha Devlet olanaklarını kendinden olmayanların üzerinde acımasızca kullanan AKP’nin manipülasyonu altında geçirdik. Milli iradeden dem vuran Başbakan ve şürekasının aslında Milli iradeden ne kadar uzak olduğuna tanık olduk. Yüzde 43’lük AKP seçmeni bu gerçeği görmese de, ülkenin yüzde 57’lik çoğunluğu her şeyin farkında.

   Bu seçim AKP’nin zaferini değil Muhalefetin beceriksizliğini ortaya koymuştur. 2009 yerel seçimlerinde yüzde 23.1 oy oranı olan CHP yüzde 25.7’yle bu seçimi tamamlamıştır. Yani ülkede olan onca yolsuzluklara, baskılara ve rezalete rağmen sadece 2,5 puanlık bir artış olmuştur. Bu kocaman bir başarısızlıktır.

   Bir de bu oyların içerisinde “Cemaat” ve bazı illerde monte olan MHP oyları da dikkate alınırsa CHP için bu seçim tam bir hayal kırıklığıdır.

   CHP içinde istifa isteyenlerin yakında seslerini duyacağımız gün gibi aşikar. Bu yazıyı kaleme aldığım saatlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun çok gergin basın toplantısını da TV’den izliyordum. Kılıçdaroğlu, seçim sonuçlarının masaya yatırılacağını belirtirken, sanki çok önemsizmiş gibi sonuçlar üzerinde yorum yapmadı. Ama yüzündeki gerginlik olayın hiçte hafife alınmayacak halde olduğunu gösterdi.

   Gelelim İzmir’e

   Dün gece seçim sonrası Aziz Kocaoğlu, Alaattin Yüksel ve İl Başkanı Ali Engin’in İzmir sonuçlarını bir başarı olarak sunması beni hayrete düşürdü. Hani kaybetmenin de bir erdemi ve özeleştirisi olmalı diye düşünüyorum.

   Çünkü 2009 Yerel seçimlerinde 30 ilçeden ikisini kaybeden CHP bu kez 8 ilçe birden kaybetti. Yani “tulum” çıkaracağız sözü dibe vurdu. Bu durumu kalkıp “Büyükşehir sınırlarının genişlemesine” bağlamak geçerli bir neden değil.

   Bu kayıplar bir yana bir iki ilçe dışında İzmir’de oylardaki düşüşe dikkat çekmek isterim. Yüzde 50’nin altına inen CHP oyları bu kadar ayyuka çıkmış yolsuzluk ve iktidar karşıtı söyleme rağmen yaşandı. 

   Bu tablonun baş aktörü kuşkusuz Aziz Kocaoğlu ile Genel Başkan ikilisidir. Ankara seçimlerinde partideki görevi ne olduğu bilinmeyen Gürsel Erol’a sazı veren Genel Başkan İzmir’de birçok ankete ve itirazlara rağmen tercihlerdeki hataları ile bu tablonun yaratıcısı olmuştur.

   İl Başkanı ve ilçe başkanları ise elbet sorumlu tutulacaktır. Partide meclis üyeliklerinin önseçimle belirlenmesine karşın yapılan listelerdeki ben yaptım oldu tavrı başta belediye başkan adaylıklarının belirlenme süreç ve yöntemleri bundan sonra da çok tartışma konusu olacaktır.

   İzmir’in duyarlı seçmenini CHP’ye mahkum gibi görmek bundan sonra CHP’nin oylarını eritmeye devam edecektir.

   Genel seçimde bu söylediklerimin acı karşılığını yaşamak kaçınılmaz olacaktır.

   İzmir’de bana göre geleceğe ışık yapan bir parti HDP olacaktır. Yüzde 3’lük batı oyları küçümsenmeyecek bir oran olarak genel seçim için bir yapı oluşturmayı mümkün kılabilir.

   MHP’lişen bir CHP’ye karşı tavır olarak gördüğüm bu oylar batıdaki sol kimlikli seçmenin yönelişidir. Bu oyların içerisinde Kürt olmayan üniversite gençliğinin de oyları vardır.

   MHP ise İzmir’de yerel seçimlerde bazı noktalarda almadığı oylara ulaşmayı başardı. Genel seçimde aldığı oyları genelde yerelde koruyamayan MHP bu kez bazı ilçelerde kendi oylarını kimseye yar etmedi.

   Bu siyasi sonuçlardan İzmir’de olumsuz etkilenecek bir diğer parti ise AKP. Binali Yıldırım gibi çok iddialı adayın yanı sıra ilçelerde CHP’ye göre daha doğru tercihlere karşın İzmirli seçmenden vize alamadılar.

   Batının bakışı AKP için yine değişmedi. Bazı afişlerde AKP logosu kullanmayanlar bile sonucu değiştiremedi.

   Merkez sağ parti eksikliğinin yaşandığı bir il İzmir. DYP veya ANAP gibi merkezde sağ partilere alışmış seçmen yine ortada kaldı. Üç partiye dağıttığı oylarda CHP yine eski merkez sağın en büyük payını aldı.

   Yerel seçimlerin ardından benim ilk sarsıntı beklediğim parti CHP. Yakın bir zamanda ilçe ve ilde kongre söylemlerine hazır olun.

   Bunun ötesi Ankara’ya dayanır mı bilemem. Ama kentte bu ateşi yakmaya hazır olanlar var.