Yüksel ve Moroğlu’na soruyorum; Mustafa Tosun'u Dikili'ye kim dayattı?!

   İzmir CHP’de aday adayı belirlemesinin ardından kopan kıyameti savuşturmak için başta Aziz Kocaoğlu ve suç ortakları Alaattin Yüksel ile Mustafa Moroğlu’nun çabaları gittikçe trajik bir hal almaya başladı.

   Aday belirlemesi sırasında Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven’i bile harcayacak kadar gözlerini karartan bu ekibin yaptığı bir açıklama ilgimi çekti.

   Yeni Gün gazetesinin haberine göre, İsveçli Parlamenterlerin ziyareti sırasında “Neden Osman Özgüven’i aday yapmadınız?” sorusuna, Yüksel ve Moroğlu “Partiyi gençleştirme nedeniyle bu yola girdik” cevabını vermişler. Seksen yaşındaki isimleri meclis listesine koyanların bu cevabı sizce inandırıcı mıdır?!

   Ayrıca Dikili için verilen bu cevap Kocaman bir yalandan ibarettir!

   Çünkü Dikili’de amaç Osman Özgüven’in ranta geçit vermeyen anlayışını sonlandırmak ve Adnan Keskin’in emri gereği hemşerisi Mustafa Tosun’u aday yapmaktı. Ve öyle de oldu. Boş konuşmuyorum. Keskin’in bir takım beklentiler doğrultusunda ve hemşericilik aidiyeti içerisinde Tosun’u Dikili’ye dayattığı bir gerçektir.

   Yüksel ve Moroğlu eğer kendilerine güveniyorlarsa bu söylediklerimi yalanlasınlar. Ama bunu yapamazlar çünkü bana sıra gelinceye kadar önce kendi İl Başkanlarını yalanlamaları gerekir.

   Olayın en acı tarafı da gelinen süreçte yapılan bu dayatma sonucunda Dikili’de sol’un bölünmüş bir hale gelmesidir. Eskiden CHP kesin kazanır denilen bu yer için şimdi İl Başkanı da dahil bir çok partili kem, küm ediyor.

   İstikballerinin geleceği adına kendi eşrafına koltuklar hediye eden bu ekip için artık diyecek hiçbir söz kalmadı. Osman Özgüven gibi bir değeri bile içerisine sindiremeyen bu anlayışın İzmir’i nasıl bir çıkmaza sürüklediğini 30 Mart’ta hep birlikte yaşayıp göreceğiz. Sonra da oturup olan biteni elbette yine doğru biçimde ele alacağız…

   Ali Engin’in Cemaat sevgisi

   Geçtiğimiz gün Sayın Ali Engin gazetemizi ziyaret etti. Kendisiyle İzmir’de yapılan yanlışları ve doğruları tartışma fırsatım oldu. Bir takım yer değiştirmelerin yanlış olduğuna kendisi de değindi.

   Ama bunların artık geride kaldığını ve bundan sonra tartışmaların son bulması gerektiğini, parti olarak seçime hazırlanmaları gerektiğini de vurguladı.

   Fakat bugüne baktığımızda Sayın Ali Engin’in aslında sorumluluk içerisinde bir toparlanma politikasından uzak olduğuna tanık oluyoruz. Özellikle son yaptığı “Cemaat Sever” açıklaması, parti içerisinde yeni bir tartışmanın fitilini ateşlemiş durumda.

   Engin’in açıklaması üzerine CHP içerisinde tepki yine çok büyük. Görüştüğüm Kemal Karataş, Tacettin Bayır gibi birçok partili, seçimlere zarar vermemek adına şu an yorum yapmaktan kaçınıyor ama 30 mart sonrası çok derin tartışmaların yaşanacağı mesajı da veriliyor.

   Özetle CHP eksen kaymasının da çok ötesine geçmiş durumda. Parti içi yanlışlıklarda disiplin sopasını göstererek kendisini tartıştırmayanların, diğer taraftan ciddi sorunlara mahal vermesi hem parti içi demokrasiyi sorgulatır hale gelmiş hem de herkeste öfke birikimine neden olmuştur.

   Ve son tahminlerim

   Otuz Mart’ta İzmir’de Büyükşehirle birlikte 30+1’i hedefleyen CHP’nin bu hedefinden çok uzaklaştığı görüşündeyim.

   Yapılan yanlış aday atamalarının, meclis listelerinde yapılan haksızlıklar, hizmete dair üretim eksikliği, parti içerisinde baş gösteren “ben yaptım oldu” anlayışına tepkileri hesaba kattığımızda bu seçimin eskisi gibi geçmeyeceği kanaatindeyim. Ayrıca yaşanan bölünmenin ciddi sonuçlar doğuracağı düşüncesindeyim.

   Gelinen süreçte; Aliağa, Bayraklı, Buca, Çeşme, Karabağlar, Menderes ve Urla gibi yerlerin kaybedilme riski oldukça yüksek. Balçova, Bayındır, Bornova, Çiğli, Dikili, Gaziemir, Güzelbahçe, Karaburun, Kemalpaşa, Kınık, Ödemiş, Torbalı, Selçuk, Seferihisar, Tire gibi yerlerin birçoğunda CHP kazanabilir ama bazılarında sürpriz yaşanabileceğini söylemek gerekir.

   Kazanacaklarına kesin diyebileceğim yerler ise; Bergama, Karşıyaka, Konak, Menemen ve Narlıdere…

   Bergama’da yeniden CHP’nin adayı olan Mehmet Gönenç genç, çalışkan ve diğer partililer tarafından da benimsenen bir aday. Konak’ta CHP yüksek oyla kazanır çünkü rakip Hakan Tartan’ın dezavantajları çok büyük. Menemen’de Tahir Şahin’in partiler üstü vizyonu ağır basıyor. Karşıyaka ve Narlıdere’de de kimi koysan kazanır gerçeği var.

   Bakalım tahminlerimizde haklılık payımız ne olacak. Birlikte göreceğiz…