İzmir CHP'de, bu tablodan ne çıkar?
19 Şubat, 2014İzmir’de CHP’nin aday değiştirme konusunda attığı büyük adım büyük tartışmaları da beraberinde getirdi. Kriterlerini Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu dahil hiçbir yöneticinin açıklayamadığı, bu konuda bilgi isteyen, görüş soran milletvekili ve yöneticilere ise dönüp bakılmadığı birkaç gün geçirildi.
CHP’de aday değiştirme lobisinin kimlerden oluştuğu ise basına yansırken, maalesef “Akıldışı” olması gereken iddialar da kamuoyuna yansıdı. Bu iddiaların hiçbirisine “Yoktur” demeyen CHP yönetimi, birçok önemli ismini de DSP’ye kaptırdı.
Şimdi iki iddiadan birisi şu : “Hiçbir CHP’linin gidişi partiye güç kaybettirmez.”
Nefeslerimizi tutup, bu iddianın sahiplerinin haklı olup olmayacağını göreceğiz.
Diğer iddia ise şöyle : “Seçmeni koyun gibi gören, bizi ise basit birer meta olarak gören anlayış bu toplumda karşılıksız kalmaz.”
Kınık’ta binlerce insanın destek verdiği bir ismi ikna etmeden üzerini çizmek, Dikili’de tüm Türkiye’nin solculuğunu, demokratlığını, halkına olan sevgisi yıllarca gösteren Osman Özgüven’in bir solukta üzerinin çizilmesi, Aliağa’yı Aliağa yapan bir belediye başkanının “İkna” edilmeden aday yapılmaması, Çeşme’de seçmenin duyguları hiçe sayılarak kan kardeş anlayışı ile aday belirlenmesi, Bornova’da tavla arkadaşlığı, Buca’da “anne baba diyeti” olarak aday seçilmesi, buralarda son iki gün içerisinde bile yapılan anketlerde seçim yitirme tehlikesinin açık biçimde görülmesine karşın ısrarla bu listenin çıkarılması bakalım nasıl sonuçlar verecek?
CHP içerisindeki bu adaylarla gidilecek seçimlerin sonucuna yönelik iddialara gelince…
1. Aziz Kocaoğlu’nu güçlükle savunan CHP’liler bu aşamadan sonra artık savunma yapmak yerine AKP’lilerin eleştirilerini daha da yükseltecek açıklamalar yapacaklar.
2. DSP’ye giden belediye Başkanları son 5 yılda kendilerine yönelik Kocaoğlu politikalarını artık deşifre edip, seçmenin yıpranan duygularını körükleyeceklerdir.
3. Parti örgütlerinin de belediye meclis listelerinde uyguladıkları eş dost akraba yöntemleri de dahil olmak üzere CHP içerisinde iki türlü tavır geliştirilecektir.
4. Bunlardan birincisi DSP’ye geçen adayları seçmeni yönlendirmek. İkincisi ise bu anlayışın cezalandırılmasını istemek. Cezalandırma talebinin ise CHP içerisinde Mustafa Sarıgül’ü, Mansur Yavaş’ı İstanbul ve Ankara’ya AKP’liyi Antakya’ya aday yapan, demokrat, Atatürkçü insanları bir kalemde silen anlayış ile hesaplaşmak için yapılacak.
Olası sonuçlar
İstanbul ve Ankara’da anketler gösteriyor ki, AKP’yi yenmek mümkün olmayacak. İzmir’de 30 ilçede iktidar olan CHP’nin bazı ilçelerdeki yenilgisi ise neredeyse şimdiden belli. Bazı tahminlere göre en az 10 belediye gidecek. Asıl kritik olan bu sayının artması halinde İzmir Büyükşehir’in de gitmesi.
Peki böyle bir tabloda CHP yönetimi ne yapacak?
Bana göre, 30 Mart’tan sonra bugün köşelerine çekilen CHP’liler bu anlayışı yürüten mantık ile hesaplaşacak.
O zaman açılmayan defterler de açılacak.
Kafanı kırarım diyen açılımcı milletvekilleri ile bu partiye ağırlıklı olarak batı illerinde oy veren aydın, Cumhuriyet değerlerine inanan milletvekilleri de birbirine girecek. Çünkü, İzmir listelerinde örneğin İzmirli bazı milletvekillerine ne danışıldı, ne de soru soruldu. Hele hele bazı uyarılarda bulunan milletvekilleri ciddiye bile alınmadı.
Bu milletvekillerinden birisinin İzmir’deki bazı ilçeleri kaybedeceği uyarısını bizzat Genel Başkan’a yaptığını biliyorum.
Ama buna rağmen deyim yerindeyse takan olmadı. Bu milletvekilinin söylediklerinin yerine partinin “Gürselleri” ön plana çıktı.
Bu tablonun faturasının çıkacağı birinci isim ise Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır.
Hele hele seçmenin “Namus ve Şeref”ini korumak için birilerine oy vermek zorunluluğu yoktur. Ahmet Piriştina’nın ölümünün üzerinden geçen süre 10 yıldır. 10 yıl önce seçmen olmayan ama bugün seçmen olan üniversite gençliğinin kafasında “Piriştina vefasının” esamesi bile okunmaz. Bu gençlerin seçime giderken hafızalarındaki en taze olay ise CHP’li Aziz Kocaoğlu’nun Kordon’da Basmane’de eylem yapan üniversite öğrencilerinin, gezi gençliğinin üzerine ölümüne panzerleri süren, eli sopalı polislere desteği ve TOMA’lara su vermesidir.
Bu çocukların karşı olduğu anlayış AKP anlayışıdır. Ama bunu CHP’nin eş, dost, akrabasını listelere yazarak vefasını ödemek zorunluluğu değildir.
Bu tablonun getireceği seçim sonuçları AKP’yi bile şaşırtabilir. Kısacası CHP’ yönetimi AKP’nin yapamadığını başarmıştır.
Sevda Erdan Kılıç’ın sözleri
Aziz Kocaoğlu ve özellikle Alaattin Yüksel ile birlikte politika yapan, epey bir zamandır İl Sekreterliği görevini yürüten Sevda Erdan Kılıç’ın aday belirlemeleriyle ilgili yaptığı “Partiyi Babalarının çiftliğine döndürdüler” açıklamasını geç kalınmış ama doğru bir çıkış olarak görüyorum.
Bu sözler Aziz Kocaoğlu, Alaattin Yüksel ve emir erleri Ali Engin’in CHP’yi ne hale düşürdüğünün adeta bir göstergesidir. Çünkü bu suçlamayı yapan normal bir üye değil aynı ekiple hareket eden İl Sekreteridir.
Yani CHP’de tuzun koktuğu artık ortaya çıkmıştır. İzmir’de İktidar şımarıklığına kapılan bu anlayış, AKP’nin kendilerine ikram ettiği On yedi Aralık krizinin anlamını bile kavrayamamıştır. Özetle, 30 Mart’ta ya bu partiyi kökten batıracaklar, ya da az bir hasarla işin içinden sıyırmaya çalışacaklar. Her iki durumda da hesap verecekleri aşikardır.
Çünkü otuz Belediyenin altında çıkacak bir sonuç başarısızlık sayılacaktır.
Dip Not
Bana iletilen bir iddiayı paylaşmak istiyorum.
Bir okurum diyor ki;
Aziz Kocaoğlu bile bile İzmir’de CHP’yi kaosa sürükledi, AKP bunun karşılığını “Beraat” kararı ile ödeyecek, ödüllendirecek.
Bu iddia doğru çıkar mı?
Bekleyip göreceğiz…
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Kılıçdaroğlu’nu CHP’den atmak için; Ne olması gerekiyor?
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Romantik Asansör Pozları Olay Oldu
Uzak Şehir’in Alya’sı Sinem Ünsal, sevgilisi Berk Cankat ile hasret giderdi. Dizi çekimleri nedeniyle sevgilisinden uzak kalan güzel oyuncu, romantik asansör pozuyla hayranlarından tam no...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Vücudunuzdaki bu sinyaller ele veriyor...
Vücut, metabolizmanın sağlıklı şekilde çalışması için yalnızca besinlere değil, aynı zamanda temel vitamin ve minerallere ihtiyaç duyar. Özellikle kış aylarında yetersiz vitamin alımı, hem fiziksel hem de duygusal değişimlere yol açabilir.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.