AKP Bile Bunu Yapamazdı
13 Şubat, 2014Bu yazıyı kaleme aldığım saatlerde CHP Genel Merkezi’nde adayların yeniden değişebileceği üzerine görüşmeler sürüyordu. Konumuz elbette CHP’nin İzmir adaylıkları.
Sitemizden izliyorsunuzdur haberleri. Biz şaşkınız sanıyorum sizler bizden şaşkın. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’ne öylesine bir bomba düştü ki; oluşan hasarlar nasıl temizlenecek kimse bilmiyor.
Peki bombayı kim attı CHP’ye. Daha önceki değerlendirmelerimizden yola çıkarak, bombacıların bir kanadında Aziz Kocaoğlu ve ekibini saymamız gerekiyor. Bu bomba ekibinde Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, Oğuz Oyan direk, Hülya Güven endirek biçimde yer alıyor. Bazı adaylıklarda da Ulaş Kocaoğlu’nun etkili olduğu iddia ediliyor. Ulaş’ın da Aziz babasına arkadaşlarını getirdiği ve onların aday olmasında etkili olduğu konuşmaları Buca’da ağızdan ağza yayılmış durumda. Demek ki Alaattin Yüksel’in şirket mantığına aileden Ulaş da katılmış. Ve adaylıklar açıklandığında ortaya çıkan tabloda Yüksel’in açıklamaları çok solcu ve partisini düşünen biçimde.
Önerdikleri kişilerin seçimlerde başarılı olup olmamaları önemli değil. İzmir’de seçim çantada keklik ya. İstediğini istediği gibi aday yapıyorlar.
Ama haksız değiller. Milletvekili seçimlerinde nasıl bu konuda başarılı oldularsa şimdi de aynı sonucu alacaklarını düşündüler. Ancak, dengeleri o kadar bozdular ki, şimdi istifalar ve tepkileri tutamıyorlar. Ve partiden ayrılanlara “hain” diyorlar.
Genel merkez seyrediyor
İzmir’deki sinemaskop film çeviren isimleri ise Genel merkez seyrediyor. Tepkilerin ilk günlerinde hiç kimseyi ciddiye almayanlar dün ve bugün bir miktar geri adım atmış durumda. Çünkü bazı ilçelerde seçim kaybı artık bana göre gündemde. Bazı ilçelerde ise oy kaybı hiç kimsenin tahmin edemeyeceği kadar büyük olacak.
Peki ondan sonra ne olacak?
Aziz Kocaoğlu’nun “İstifa ederim” restini göremeyenler kendileri istifa etmek zorunda kalabilir.
Seçimden sonra Deniz Baykal’ı tasfiye etme anlayışına kadar uzanan bir dizi kararın ardındaki insanlar sadece Baykal’ı değil, iyi niyetli tüm unsurları tasfiyeye yönelme yanlışının faturasını bu kez daha büyük biçimde ödeyebilir. Asla Deniz Baykal’ı aramayacak CHP’lilerin bugünlerde “Deniz Baykal’ı çok arattılar” sözlerini duyar gibi oluyorum.
Selden kütük kapanlar
Aziz Kocaoğlu ve çevresinin İzmir’in büyük ilçelerinde çantada keklik gördüğü seçimlerde Konak’tan Sema Pektaş’ı aday göstermesi eğer diğer büyük hatalar yapılmasaydı belki bu kadar tartışılmayabilirdi.
Ancak, CHP’de Kocaoğlu ve Alaattin Yüksel ihtirası o kadar büyük biçimde örgüte yansıdı ki, Konak’ta Hakan Tartan’ın DSP adaylığına belki de hiç katılmayacak isimler de destek olacak.
İzmir’de partiyi acz içine sürükleyen Kocaoğlu ve çevresinin partiyi ele geçirme mantığına Ankara’dan da bazı CHP’de resmi görevi olmayan Gürsel Erol gibi isimler de omuz verince işler sarpa sardı. Ortaya atılan akçasal iddiaların CHP içerisinden Genel merkezinden illere dağıldığını belirtmem gerekiyor. Yoksa bu iddiaların gündeme bile getirilmesi mümkün olamaz.
Konak’ta yaşanan bu sıkıntıyı bir kenara bırakalım. CHP’de belki de adaylığı hiç tartışılmayacak Hüseyin Mutlu Akpınar’ın Karşıyaka’ya aday gösterilmesi yine başka bir sancı.
Kocaoğlu’na dişini geçiremeyen Adnan Keskin’in kurtardığı Akpınar, yıllarca siyaset yaptığı ilçelerden değil de İzmir’e geldiği yıllarca şöyle bir gelip geçtiği Karşıyaka’dan aday yapıldı. Akpınar Karşıyakalı olduğunu açıkladı. KSK üyeliğinin de ne kadar eski olduğunu da. Ancak, beni tatmin etse de bu üyelik, eleştirilerin de odağı oldu.
Bayraklı’da değişim düşünmeyen CHP, Bornova’da ise adeta mayına bastı. Aziz Kocaoğlu’nun aile ilişkilerinin sonucu Bornova’nın kaderi belirlenmek isteniyor. Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır Bornova’nın yerlisi. Göçmen ve sivil toplum kuruluşlarında yıllarca öncü rol oynamış. Bir üniversite kentinde bir partinin “Belasını istemesi” lazım ki böyle bir adayı değiştirsin. Bence de CHP Bornova’da belasını arıyor.
Bu yanlış Buca’da günlerdir Gennel merkez’in adeta bombalanmasına neden oluyor. Buca’da doğmuş, büyümüş, yıllarca Buca’da siyaset yapmış, 39 yıl sonra AKP’den Buca’yı geri almış Ercan Tatı imha ediliyor. Yerine Buca’ya 37 yaşına kadar ayak basmamış Levent Piriştina atanıyor. Babası yaşıyor olsa ve Buca’ya atansaydı anlardım. Bunlar Levent Piriştina’yı tanımadığı gibi hakkında hiç araştırma bile yapmamışlar.
Ben değil de Ankara’ya giden sade sıradan bir Bucalı’nın Genel Merkez’de partiyi yöneten önemli bir isme söylediği sadece bir cümleyi buradan yazayım:
“Siz 2004 faciasını bize yeniden yaşatacaksınız”
Bilmeyenlere ben yeniden hatırlatayım. 2004 seçimlerinde CHP Buca’da seçime çok yakındı. Hüseyin Yüzer’i aday gösterdiler. Yüzer’i parti örgütü tanıdı ama Buca’nın merkezindeki seçmen kitlesi asla benimsemedi. Bir gece yarısı hazırlanan imzasız bildiriler ile CHP’nin kazanacağı seçim Cemil Şeboy’a gitti. CHP’ye oy verebilecek çok önemli bir seçmen kitlesi Şeboy’a yöneldi.
İşce CHP Genel Merkezi’nde bu olay bir kez daha hatırlatıldı. Levent Piriştina’nın zayıf olan önemli özelliklerine ait bazı hatırlatmalar yapıldı. Kocaoğlu için önemsiz olabilir ama şu anda Buca’da seçmen bunu konuşuyor.
Balçova’da tehlike
Değiştirenler bir yana değişmeyenlerde de sorunlar var. Balçova’da CHP seçimi belki kazanır. Ama bu kez ciddi bir oy kaybı yaşayabilir. Burada da seçmen kitlelerini kitle kitle küstüren M. Ali Çalkaya kendi belediye personeli ile bile kavgalı. Geçen dönemden çok farklı bir atmosfer var Balçova’da.
Karabağlar’da Sıtkı Kürüm değişti. Aziz Kocaoğlu’nun buradaki tercihi de bürokratından yana oldu. Muhittin Selvitopu. Figen Selvitopu’nun uygulamaları ile ilçe belediye başkanlarına kan kusturan Aziz Kocaoğlu, bu kez kocasını Karabağlar halkına sundu. Eski bir partili olan Selvitopu’nun buradaki karnesi önemli. Çünkü Karabağlar da kritik ilçelerden biri. Ve sosyolojik gerçekleri ele aldığımızda, Sıtkı Kürüm dışında bir adayla bu bölgeden zaferle çıkmak çok zor. Konak veya Karşıyaka’da seçim belki kayıp olmaz ama Buca ve Karabağlar’da alınan kararların titiz olması şart.
Çiğli’de de durum pek farklı değil. Şu an ortaya çıkan bu kaosu yaşanmaktansa Metin Solak’la yola devam edelim diyen çok sayıda partili ortaya çıktı.
Menderes’te riske edilmiş durumda. Baştan beri bu ilçenin istim üzerinde olduğunu ve ancak Ergun Özgün’le seçim kazanılabileceğini yazıyordum. Ama burada da yanlış bir karar verildiği kanısındayım. Bu tespitimi seçimlerde hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
Gelelim Dikili’ye. Düşünebiliyor musunuz bir Osman Özgüven’i bile sindiremeyen bir il yönetimi ve Genel Merkez modeli var karşımızda. Özgüven’e karşı yapılan bu ilkesiz davranışın vebalinin çok daha büyük olacağı kanısındayım. Çünkü Osman Özgüven en tehlikeli zamanlarda sokaklarda devrim şarkıları söylerken, Aziz Kocaoğlu beyaz eşya mağazasında buzdolabı satmakla meşguldu. Bilmem anlatabildim mi?!
Diğer ilçelerle ilgili değerlendirmelerim devam edecek…
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Kılıçdaroğlu’nu CHP’den atmak için; Ne olması gerekiyor?
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Ata Demirer'den Özge Borak açıklaması
Komedyen ve oyuncu Ata Demirer, 'Eyyvah Eyvah' film serisinin bitme nedeninin eski eşi Özge Borak ile ilgisinin olmadığını söyledi.
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Kafein faydalı mı zararlı mı?
Kahve, çay, enerji içecekleri, asitli içecekler, çikolata… Hepsi çok fazla tüketiliyor. Dolayısıyla kafein hayatımızın tam ortasında… Bu uyarıcı maddenin enerjiyi ve zihinsel performansı iyileştirmeye yardımcı olabileceğine dair çalışmalar var.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.