Bu Kent Kocaoğlu’na mecbur mu?!

   Malumunuzdur yıllardır Kocaoğlu gerçeğini yazıyorum. İzmir’in bu denli yeteneksiz bir ismi hak etmediğine dikkat çekmeye çalışıyorum. İyi bilinir ki kendisiyle asla işim ve sorunum olmaz, mesele duruşunda ve iş bilmezliğindedir. Ki bunu ben değil kendisi bir konuşmasında “Ben beceriksizim” diyerek zaten tescillemiştir.

   Dün yapılan MYK toplantısında CHP Genel Merkezi Kocaoğlu’nu tekrar bu kentin başına bela etmiştir. Halkın on yılını çalan kişiye “on yıl az etmişsin, hadi sana bir beş daha, on beş yıl olsun ve İzmir’in anasını iyice ağlat” yetkisini vermiştir.

   Resmen şaka gibi!

   Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir’i bilmediği ve kentin sorunlarını iyi okuyamadığı, yapılan bu atamadan ortaya çıkmıştır. Türkiye’de Sol’un kalesi olarak bilinen İzmir’de “Halkın Kocaoğlu’nu değil CHP’yi istediği” gerçeği Kılıçdaroğlu tarafından ne yazıktır ki anlaşılamamıştır.

   Alay eder gibi tekrar bu halkın önüne zorlama bir aday dayatmak akıl kârı bir iş değildir. Bakın şuraya yazıyorum. Kocaoğlu liderliğinde girilecek seçimde, CHP asla eskisi gibi rahat olamayacaktır. Çünkü sıkıntıların başı koro şefidir. Koro şefinde arıza varsa ilçelerin kendi dinamizmiyle işin içinden çıkması hiçte kolay değildir.

   Özellikle çeperlerdeki durum sanıldığı kadar iç açıcı olmamakla birlikte, hizmet açısından sürekli ötelenen bu bölgelerin sosyolojik yapısı tekrar bir Kocaoğlu sürecini kaldırmaktan uzaktır.

   Gerçek şudur ki;

   Kocaoğlu birinci döneminden acemiliğinden yırtmış, ikinci döneminden ise sınıfta çakmış ve sınavını verememiştir. On yıllık görev süresi boyunca bir ekip dahi kuramamış Belediye Başkanından bahsediyoruz. Gerisini varın siz düşünün.

   En çok hayret ettiğim olay ise kentte yaşayan gazetecilerin olup biteni kulak arkası yapması, sanki bu kentin gerçeklerinden bihaber gibi davranmalarıdır. Birebir karşılaştığım birçok meslektaşım Kocaoğlu’nun iş bilmezliğinden yakınırken, bu düşüncelerini köşelerine taşıyamamaları da ayrı bir çelişkidir.

   Sözün özü

   CHP’nin adayı Aziz Kocaoğlu’nun İzmir’e hizmet anlamında faydalı işler katmayacağı düşüncesindeyim. Önyargılı değilim çünkü geçmiş bugünün ve geleceğin aynasıdır.

   Maalesef CHP Genel Merkezi İzmir’e karşı ürkek ve siyaset öngörüsüyle bakmıştır. Eğer başarı açısından hareket edilse şu an Kocaoğlu tekrar aday olamayacaktı.

   Kılıçdaroğlu’nun “Gezi ruhunu” anladık söylemi ise Kocaoğlu olayında dibe vurmuştur. Lâkin herkes iyi biliyor ki, Kocaoğlu’nun gezi ruhuyla uzaktan yakından bir ilgisi yok hatta zararı vardır. CHP, TOMA’lar tarafından kendi seçmenine sıkılan suyun kaynağının Kocaoğlu olduğu gerçeğini bile görmek istememiştir.

   Çok daha da önemlisi CHP, kendi halkına “Yalaka” diyen bu kişiyi rahatça içine sindirebilmiştir. Dayatma yöntemiyle bu kentin geleceğine kötülük edenler bunun hesabını mutlaka vereceklerdir. Çok değil üç ay sonra bunun faturasının acı biçimde çıkacağından kimsenin endişesi olmasın.

   CHP’den Kulis bilgileri

   -İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday adayı olan Hüseyin Aslan’ın Konak veya Çiğli’ye kaydırılacağı konuşuluyor. Konak olduğu takdirde Sema Pekdaş’ın ise Balçova’ya kaydırılabileceğine dair iddialar var.

   -Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak’ın üzerinin çizildiği belirtiliyor.

   -Aydın Doğan ve Hüsamettin Özkan gibi isimlerin Hakan Tartan’ın tekrar Konak adayı olabilmesi için devrede olduklarına yönelik iddialar var.

   -Karabağlar’da Sıtkı Kürüm’ün tekrar aday olmaması için Önder Sav’ın adamı gibi farklı siyaset oyunları ortaya konuluyor. Ancak her şeye rağmen Karabağlar’da Kürüm isminin öne çıktığı konuşuluyor.

   -Bornova’da Kamil Okyay Sındır ismine sıcak bakılıyor. Kocaoğlu’nun ilçe seçeneklerinde etkili olmayacağı ifade ediliyor.

   -Tire’de CHP’den aday yapılan mevcut Belediye Başkanı Tayfur Çiçek’e karşı örgüt içerisinden itirazlar yükselmiş durumda. Çok sayıda şikayet dilekçesinin CHP Genel Merkezine gönderildiği belirtiliyor.

Not: Son anda bir aksilik olmadığı takdirde CHP'nin İzmir İlçe Belediye Başkan adaylarının 5 Ocak 2014 Pazar günü açıklanacağı konuşuluyor...