Yukarı
1

Sinan Kara

Balbay’a uyarı; Yüksel’in şirketine esir olma…

16 Aralık, 2013

   Haber ve yazılarımdan dolayı AKP’nin hapis tehditleriyle yüzleştiğim dönemlerde hapis yatmamam için sağladığı destekten dolayı Balbay’ın mesleki dayanışmaya verdiği önemi iyi bilenlerden ve yaşayanlardanım. Bu nedenle dayanışma refleksi adına, bir takım uyarılar yapma gereği duyuyorum.

   CHP Milletvekili olan gazeteci dostumuz Mustafa Balbay’ın önümüzdeki günlerde çok dikkatli davranması gereken bazı konular var.

   Mustafa Balbay, yaşadıkları nedeniyle Türkiye’de hukukun katledilmesi, özgürlüklerin 12 Eylül faşizmini aratmayacak biçimde kısıtlanmasının sembolü bir isim oldu. Ve 5 yıla yakın bir süredir özgürlüğü kısıtlandı, hücrelere konuldu, hapiste tutuldu.

   Mustafa Balbay, Anayasa Mahkemesi kararı üzerine özgürlüğüne kavuştuktan sonra ülke genelinde olduğu gibi oylarını aldığı İzmir seçmeninin de büyük bir sevgisini daha ilk ziyaretinde gördü. Binlerce İzmirli Aziz Kocaoğlu’nun hiçbir açılışında olmadığı kadar “Uçan yol” açılışına akın etti.  Aziz Kocaoğlu’nun Buca’daki gövde gösterisinin önemli bir  nedeni Mustafa Balbay’ın sıcağı sıcağına bu açılış ile İzmirli ile buluşmasıdır.

   Bu açılışta Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı’nın Balbay’a hoş geldin konuşmasındaki sözleri basında pek yer almadı. Tatı o konuşmada, “Mustafa Balbay bu ülkede hukuk ve demokrasi adına haksızlığa uğramış ve bedel ödemiş binlerce yurttaşımızın, Gezi Parkı olayları sonrasında şiddet görmüş, gözaltına alınıp, tutuklanmış sayısız gencimizin sembolü bir isimdir. 12 Eylül Anayasası’na karşı çıktığını iddia edenler, bugün 12 Eylül’ü aratmayacak hak ihlallerinin altına imza atıyorlar. Sevgili Mustafa Balbay, bu hak ihlallerinin en çarpıcı örneklerinden birisidir” dedi.

   Balbay, bu nedenle İzmir’deki kısır siyasi beklentilere, kişisel hırs ve kariyer planlamalarına kurban edilmeyecek kadar önemli bir isimdir CHP için.

   Kullanma eğilimleri

   İşte sorun asıl burada başlıyor. Kiminle konuştuysam Mustafa Balbay’ın İzmir’deki geleceği konusunda kaygılı. Balbay’ın da bu akışa kapılıp gideceğini düşünenlerin sayısı hayli fazla. Nedir Kuşku duyulan konu. Balbay’ın Alaattin Yüksel’in “Şirket yönetir gibi CHP mantığına kurban edilmesi…”

   İzmirli demokrat yurttaşlar Balbay’ın parti içinde gözünü hırs bürümüş Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu ve onun destekçilerine dikkat etmesi gerekiyor.

   Beni bir dostum uyardı. “Gir bak bakalım arşivlere Aziz Kocaoğlu beş yıl gibi uzun bir süre hapis yatan Mustafa Balbay’a bir kez olsun gitti mi, veya açıklamalarında geçmişte ne kadar söz etti” diye..

   Ama yerel seçimde sıkıntı baş gösterince Aziz Bey Mustafa Balbay’a sarıldı. Sarılmasına diyecek bir sözüm olamaz. CHP’de her iki isimde siyaset yapıyor. Ama bu noktada CHP’de tedirgin olan o kadar önemli bir kesim ve yurttaş var ki, uyarmadan geçemeyeceğim.

   Bu konudaki son sözüm ise Atilla Sertel’e.

   Mustafa Balbay’ı Gezi Gençliği’nden koruman gerekmiyor. Gezi gençliği bu ülkenin namusudur ve Balbay’ın o gençlerden senin korumana ihtiyacı olamaz. Eğer Balbay’da gezi gençliğinden korkuyorsa ona bir sözüm olamaz. Ama o gençlere sahip çıkmadığın sürece senin de bir siyasi geleceğin olamaz. Öyle her gördüğün koltuğa aday olmakla siyaset olmuyor. Cemiyetteki bir grup emekli gazeteciyi kolay yönettiğini düşünüyorsun ama bu gençler senin anlamsız uyarılarını dinlemeyecek kadar yurtsever.

   Tıpkı Çambidi’ndeki senin çoktan unuttuğun eski günlerinde olduğun gibi…

   Gelelim Kocaoğlu’nun aday adaylığı açıklamasına.

   Binali Yıldırım’ın adaylığını açıklamasının hemen ardından nefes nefese CHP İl Binasına koşan Aziz Kocaoğlu, aday adaylığı yerine adaylık açıklaması yapar gibi bir algı oluşturma izlenimi vermeye çalıştı. Güya rakibine bir güzel de meydan okudu ve bu yarışta ben de varım mesajı verdi.

   Bu anlamda; Hangi yarış, kimin yarışı, kimin adayı sorusu aklımıza da takılmıyor değil. Çünkü Aziz beyin aday adaylığı açıklamasına en çok sevinen kesim CHP’liler değil, bizatihi AKP’liler olmuş durumda.

   “Büyük Başkan”ın son güncel durumunu, tanıdığım hangi AKP’liye soruyorsam, Aziz bey İzmir’i bize teslim edecek, bizim istediğimiz de kendisiydi yanıtını alıyorum.

   Bunun gerekçeleri de dokuz yıldır yapılan beceriksizlikler ile sıralanıyor. Ayrıca son iki yılı saymazsak önceki yedi yılda Kocaoğlu’nun eylemleriyle AKP’nin değirmenine nasıl su taşıdığını da sanırım bilmeyen yok.

   Buna benzer birçok nedenden dolayı, CHP’de Kocaoğlu’nun aday yapılmaması için büyük çatlaklar olduğu iyi görülmelidir. Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP’nin yetki kurulları bu süreçte mantıklı düşünüp öyle hareket etmelidir.

   Çünkü CHP İzmir’de bu seçime çokta rahat giremeyecektir. AKP’nin adayı olan Binali Yıldırım’ın arkasında “Devlet gücü”nün olduğu gerçeği yabana atılmamalıdır.

   Not: Bir önceki köşe yazımın altına gelen yorumu sizlerle paylaşıyor, bu mide bulandırıcı tavrın yorumunu da tabii ki sizlere bırakıyorum.

   Alaattin Önce İnsan Olmalı…

   Sinan Bey elinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş…

   Öncelikle insan olmayı başarmak sonrasında mensubu olduğun partinin de ruhunu taşıman gerekiyor.Yakın zamanda tanık olduğum ve içine sindiremediğim bir olayla Alaattin Yüksel’in kimliğini sizinle paylaşacağım…

   Bergama’dan dededen CHP’li yıllarını mal varlıklarını parti aşkına harcamış ilkeli dürüst bir ailenin kızı üniversiteden arkadaşım Sibel Sevgener Bergamada uzun yıllar CHP de yöneticilik yaptı ilkesinden ve duruşundan ödün vermedi. Parti içi demokrasi önseçim siyasi partiler yasasının değişimi (tüzük) konusunda inancıyla Alladdin Yüksel’in İlçe yönetiminde savunuculuğunu yaparak çok büyük bedeller ödemesine rağmen…

   Örgütçü ve sevilen yapısıyla Bergama’da ilçe başkanına rağmen birlikte çalıştıkları arkadaşını Mehmet Gönenç’in Belediye Başkanı olması adına verdiği mücadeleyi kazanmıştır. Fakat sonrasında 2009 yılında çok ciddi sağlık sorunuyla baş başa kaldığı ve evlilik birliğinin bitimiyle çok zor günler yaşadığı günlerde tedavisi için İzmir’e taşındığı günlerde ben arkadaşımın adına Alaattin Yüksel’in asistanından en az 20 kez randevu talebim olmuştur. Arkadaşım yüzlerce kez aramasına rağmen telefonlarını yanıtsız bıraktığına tanık oldum. Hakkı Ülkü bile bu konuda Alaattin Yüksel’e gönül koyduğunu paylaşmıştır.(Prof Nurettin Demir vefalığını göstermiştir.) Fakat üzerinden belirli bir zaman geçtikten sonra utanmadan Bergama ilçe seçimlerindeki durumu analiz etmesi için arkadaşımı aradığında arkadaşımın yanındaydım. Ben insanlığımdan utandım. Arkadaşımın gözünden iki damla yaş aktı sadece.

   O yüce dost şair yazın sevdalısı CHP’li sendikacı bir ailenin erdemli yüzü Sibel Sevgener’dir. (Kendisinin bilgisi olmadan paylaşsam da bu akşam daha huzurlu uyuyacağım çünkü; Önce İNSAN olmak gerekliliğine olan inancımla Alaattin Yüksel’in bu tavrını kınıyor ve CHP gibi bir partide olmasından duyduğum utançla selamlıyorum sizi... Demet Üretmen



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Romantik Asansör Pozları Olay Oldu

Uzak Şehir’in Alya’sı Sinem Ünsal, sevgilisi Berk Cankat ile hasret giderdi. Dizi çekimleri nedeniyle sevgilisinden uzak kalan güzel oyuncu, romantik asansör pozuyla hayranlarından tam no...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Vücudunuzdaki bu sinyaller ele veriyor...

Vücut, metabolizmanın sağlıklı şekilde çalışması için yalnızca besinlere değil, aynı zamanda temel vitamin ve minerallere ihtiyaç duyar. Özellikle kış aylarında yetersiz vitamin alımı, hem fiziksel hem de duygusal değişimlere yol açabilir.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR