Yukarı
1

Sinan Kara

CHP İzmir’de Zorlama Aday krizi…

09 Aralık, 2013

   Son iki yazımı CHP’den bir yetkilinin açıklamalarına ayırmıştım. Verilen bilgilerin hiçbirine dokunmadan bu köşede aynen yayınlamıştım.

   Aziz Kocaoğlu’nun Genel Merkeze karşı iki şart öne sürdüğünü ve bu yerlerin Bornova ve Konak olduğunu, bu yöntemle mevcut aday adaylarının şanslarının azaldığına değinmiştim.

   Şimdi gelelim kendi düşüncelerimize.

   Kocaoğlu Konak için aynı zamanda avukatı olan Baro Başkanı Sema Pekdaş’ı istemiş ve Pekdaş’ta müvekkilinin bu isteğini kırmayarak Barodaki görevinden de istifa ederek, Konak Belediye Başkanlığı koltuğuna aday adayı olduğunu deklare etmişti.

   Yani bu şu anlama geliyor.

   Konak’ta aday adaylığı için sahaya inen Ahmet Sarışın, Cenap Börühan, Hüseyin Mutlu Akpınar, Kemal Karataş, Muhsin Kurt, Murat Bakan, Nilay Kökkılınç, Sedat Uzunbay, Tayfun Emre, Özgün Utku gibi isimlerin aylardır gece gündüz demeden harcadıkları emek bir parmak işaretiyle heba edilmiştir.

   O parmağın sahibi, işine geldiğinde Parti içi demokrasiden dem vuran, politik hesaplar devreye girdiğinde ise demokrasiyi kendi tekeline alan Aziz Kocaoğlu’dur.

   Mesela bu olay, 2004 yılında yine Konak’ta bir sürü parti emekçisi aday adayı yarışırken, rahmetli Priştina tarafından İZFAŞ müdürüyken görevinden istifa ettirilen Dilara Ersözlü’nün tepeden atanmasına benziyor. Ersözlü daha sonra yükselen tepkiler üzerine adaylıktan geri çekilmişti. Sema Pekdaş’ın da tarihin tekerrürü bağlamında bu süreci yaşaması büyük sürpriz olamayacaktır diye düşünüyorum.

   Diğer yandan iki kez üst üste İzmir Barosu başkanlığına seçilen Pekdaş, Konak Belediye Başkan aday adaylığı gerekçesini de şöyle açıklıyor:

   "Yeni bir durum bu. Cuma günü itibariyle dilekçemi verdim. 'Pazartesi günü Baro Başkanlığı görevimden istifa ediyorum' dedim. Ülkenin geldiği noktada, bu seçimin yerel seçim özelliklerinden de çıkartılarak, Hükümetin tüm bakanları ve kadrolarıyla, devlet olanaklarıyla, adil olmayan bir genel seçim yarışını başlatması hususu benim bu kararı almamda etkili oldu. Bakanların bakanlıktan ayrılmayarak aday olabilecekleri kararı verildi. Bu eşitsiz ve gayri ahlaki bir yarışa karşı ülkedeki tüm demokrasi güçlerinin tavır almasını zorlayan bir süreç. Konak Belediye Başkalığı’na aday adayı oldum. Elbet Baro Başkanı olarak da sorumluluklarım vardı ve bu görevi üç yıl onurla, arkadaşlarımın büyük desteği ile yaptım. Bugün hukukun üstünlüğünü, adaleti savunma günü. Yerele ve kente ilişkin sorumlulukları olan biriyim."

   Sema Pekdaş’ın açıklamasında en çok dikkatimi çeken sözleri “Bakanların bakanlıktan ayrılmayarak aday olabilecekleri kararı verildi. Bu eşitsiz ve gayri ahlaki bir yarışa karşı ülkedeki tüm demokrasi güçlerinin tavır almasını zorlayan bir süreç” demesidir. Doğru bir yaklaşım ancak aynı kural ve eşit olmayan yarışın kendisinin aday adaylığı sırasında diğer aday adaylarına karşı vuku bulduğunu da hatırlatmak gerekir düşüncesindeyim.

   Bir taraftan bu sözleri söyleyeceksiniz diğer taraftan hiçte adil olmayan biçimde parti içi demokrasiyi ve eşitlikçi anlayışı yerle bir ederek o koltuğa talip olacaksınız. Sosyalist öğretiye de ters bir durum.

   Sayın Pekdaş’a davetin Aziz Kocaoğlu aracılığıyla yapıldığı ve bu konuda Genel Merkezden Gökhan Günaydın’ın da onay verdiği biliniyor. Bu konuda Gökhan Günaydın’ın yaklaşımını da doğru bulmuyorum. Madem bu tarz bir “çetrefilli” işe girişecektiniz neden baştan bu kararı almadınız. En azından onca aday adayı yarış kazanmak için heder olmayacaktı. Bu yaklaşım saygısızlık ve siyasi etik değerleri çiğnemek değil de nedir?!

   Son olarak, Aytun Çıray’ın Büyükşehir için adaylığı gündeme geldiğinde, herkes seçildiği görevi tamamlamak zorundadır diye çıkış yapan Aziz Kocaoğlu’na hatırlatmak gerekir. Baro Başkanının görevini tamamlamadan tarafınızın isteğiyle istifa ettirilmesi büyük bir çelişki değil de nedir?!

   Bornova’da da durum farklı değil.

   Yine Aziz beyin diğer bir zorlama aday dayatması sonucu ortaya çıkan Olgun Atila için ne demeliyiz.

   Yıllardır ilçesi için ter akıtan ve tekrar aday adayı olan Prof. Belediye Başkanı, yanı sıra aylardır alan çalışması yapan Adnan Hocaoğlu, Ali Darcan, Enver Dündar, Mehmet Ali Ulucan, Mustafa İduğ, Onur Koçanalı ve Selma Nalbantoğlu gibi aday adaylarının haklarına karşı yapılan bir saygısızlık değil mi?!

   Aziz bey bu ilçe için de o müdahale sever parmağını devreye koyarak Olgun Atila’nın aday yapılmasını şart koşmuş.

   Kimdir Olgun Atila sorusunun cevabına bakalım.

   Yakın tarihte ANAP’ta gençlik kolları başkanlığı, teşkilat başkanlığı ve il başkan yardımcılığı yapmış ve 2008 tarihinde partisinin ülke genelinde büyük bir ivme kaybetmesiyle birlikte kısa bir süre sonra CHP’ye geçmiş, Kocaoğlu’nun talebiyle Belediye Meclisine kontenjandan girmiş bir isim. Ve rivayete göre pederinin de Kocaoğlu’nun tavla arkadaşı olduğunun da ayrıca iddia edildiğini de söylemeden geçmeyeyim. Çünkü Sayın Kocaoğlu’nun bu tür arkadaşlıklara “parti gözetmeksizin” önem verdiği de iyi bilinir.

   Ayrıca Olgun Atila’nın babası Kocaoğlu'nun arkadaşı kabul, peki yıllarca yanında koltuk değneği gibi taşıdığı Enver Dündar neyin nesi?!

   Özetle bu gibi durumlar deyim yerindeyse tipik bir “arkamda dayım (Kocaoğlu) var sendromu”ndan başka bir şey değildir.

   Zorlama sonucu aday yapılanlarla ilgili parti içerisinde de kriz çıkmış durumda. Umuyorum ki; Sayın Kılıçdaroğlu ve Genel Merkez, aday adayı olan herkese eşitlikçi, emeğe saygılı ve ilkeli biçimde yaklaşım gösterecektir. Bekleyip göreceğiz…

   Not 1: Bir önceki köşe yazımda Karabağlar Belediye Başkanı ve yeniden aday adayı olan Sıtkı Kürüm’ün gözden çıkarıldığı iddiasını dile getirmiştim. Aldığım bilgiye göre Kürüm’ün partililere “mazbatamı aldım cebimde taşıyorum” dediği iddia ediliyor.

   Not 2: Son zamanlarda İzmir’de adı sanı duyulmamış araştırma şirketlerince açıklanan anket sonuçlarında genel kanı; kim birinci çıkmışsa anketi de o kişinin yaptırdığı.

   Not 3: Balçova CHP’den aday adayı olan Selma Savaşbektaş’ın halk arasında çok sevildiği, ancak ekonomik gücünün olmayışı nedeniyle yeterince basında gündeme gelmediği konuşuluyor.

   Not 4: Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur yine emin adımlarla dördüncü döneme doğru koşuyor. CHP'ye kazandırdığı oylarla Türkiye’de rekor derece yaparak ilk sıralara giren Batur’un Tahir Şahin ile birlikte İzmir’de adaylığına problemsiz ve kesin gözüyle bakılıyor.

   Not 5: Dikili’de tekrar aday adaylığını açıklayan efsane Başkan Osman Özgüven’e yurdun dört bir yanından destek mesajı yağıyor. CHP Genel Merkezinin Osman Özgüven’e alternatifsiz aday olarak baktığı belirtiliyor.

   Not 6: CHP İzmir eski İl Başkanı Tacettin Bayır'ın  "Kocaoğlu'yla seçime girersek zorlanırız" diyerek yaptığı açıklama, İzmir'de birçok kimsenin bilipte dile getiremediği tespittir.. Bayır açık yüreklilikle görünen bir gerçeği söylemiştir. Dolayısıya yapılan bu çıkışı doğru bir yaklaşım olarak görüyorum. Özetle; Doğru sözü söyleyeni eleştirmek değil alkışlamak gerekir...



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Romantik Asansör Pozları Olay Oldu

Uzak Şehir’in Alya’sı Sinem Ünsal, sevgilisi Berk Cankat ile hasret giderdi. Dizi çekimleri nedeniyle sevgilisinden uzak kalan güzel oyuncu, romantik asansör pozuyla hayranlarından tam no...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Vücudunuzdaki bu sinyaller ele veriyor...

Vücut, metabolizmanın sağlıklı şekilde çalışması için yalnızca besinlere değil, aynı zamanda temel vitamin ve minerallere ihtiyaç duyar. Özellikle kış aylarında yetersiz vitamin alımı, hem fiziksel hem de duygusal değişimlere yol açabilir.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR