Yukarı
1

Sinan Kara

Aziz Kocaoğlu’nun ilk iki şartı

05 Aralık, 2013

   İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna tekrar aday olup ya da olmayacağı konusunda çeşitli spekülasyonlar yapılan Aziz Kocaoğlu’nun adaylığının on beş gün içerisinde “Yeniden aday” olarak açıklanacağı kaydediliyor.

   Başkan Kocaoğlu’nun aday olmak için Kemal Kılıçdaroğlu’na ve seçim komisyonunu oluşturan Genel Merkez yöneticilerine karşı kendi adaylığının dışında, ilçelerdeki bazı adaylıklarla ilgili de pazarlıklar içerisinde olduğu ve bu yönde ilk iki şartının ise Bornova ve Konak olduğuna dair bilgiler almış bulunmaktayım.

   CHP Genel Başkanı tarafından yeniden adaylığı açıklandığında, Kocaoğlu’nun Bornova’da mevcut başkan Kamil Okyay Sındır’ın değiştirilmesi, Konak’ta ise Hakan Tartan’a tekrar yer verilmemesi gerektiğini olmazsa olmaz ön koşul olarak Genel Merkeze sunduğu, Bornova’ya Olgun Atila, Konak’a Sema Pekdaş’ın aday yapılmasını istediği ifade ediliyor. Bilindiği üzere, Pekdaş önceki gün Baro Başkanlığından istifa etmiş ve Konak Belediye Başkanlığına aday adaylığını açıklamıştı.

   Yani Kocaoğlu'nun "kara kaplı not defteri"nde, Bornova'da son derece başarılı olan Kamil Okyay Sındır'ın ismi çizilmiş durumda. Konak'ta aylardır saha çalışmasında olan aday adayları da cabası.

   Bu durumda Kocaoğlu'nun kendi adaylığıyla ilgili bir sorun yaşamadığı, sıkıntının ilçelerde belirlenecek adaylarla ilgili olduğu sonucu ortaya çıkıyor.

   Ayrıca Mevcut aday adaylarıyla ilgili değerlendirmede Karşıyaka’yla ilgili kararsız kaldığı söylenen Kocaoğlu’nun, ilk seçenek olarak Cevat Durak’la devam edebileceği, ikinci seçeneğin ise kamuoyunda sıkça dile getirilmeyen bir aday adayı isimi üzerinde karar kılınacağına dair çalışmalar yapıldığı öne sürülüyor.

   Elde edilen bilgiler ve gelişmeler örgüt içerisinde tartışmalara yol açacağa benziyor. Atama gibi yapılacak adaylıklara karşı doğabilecek haklı tepkilerin şiddetinin ne denli büyük olacağını şimdiden kestirmek zor. O yüzden bekleyip göreceğiz ve süreci paylaşmaya devam edeceğiz.

   Peki diğer ilçeler; Aliağa, Balçova, Bayraklı, Bergama, Beydağ, BucaDikili, Çeşme, Çiğli, Foça, Gaziemir, Güzelbahçe, Karabağlar, Kemalpaşa, Kınık, Kiraz, Menemen, Menderes, Narlıdere, Ödemiş, Seferihisar, Selçuk, Tire, Torbalı ve Urla gibi ilçelerde neler olacak?

   Kimler yerini koruyacak, kimler gidecek?

   Merak etmeyin bilgi Örgütün üst noktasından, Cumartesi günü kaleme alacağım yazıda o isimleri de tek tek sizlerle paylaşacağım…

   Yeni Asır’da “gazetecilik yapmak” zor zanaat…

   Çalık Grubu’nun Ege Bölgesi’ne “seçerek” atadığı Hüseyin Kocabıyık’ın köşe yazısında İzmirli gazetecileri aşağılamasına maalesef Meslek Örgütü İzmir Gazeteciler Cemiyeti sessiz kaldı. Bunun dışında “ben gazeteciyim” diyenlerden bireysel bir tepki de görmedim.

   Anlaşılan o ki, Cemiyetin başındaki kişi ve İzmirli meslektaşlarımız ya Hüseyin Kocabıyık’ı ciddiye almıyor, “Bugün var, yarın yok” gözüyle bakıyor veya yapılan eleştirileri haklı buluyor.

   Ben yine de Hüseyin Kocabıyık’ın AKP’ye hizmet etmek adına bu kente “seçilip” gönderildiğini biliyor, bu yazıların ve izlenen haber çizgisinin bir amacı olduğunu düşünüyorum. Netice de geçtiğimiz hafta konuyla ilgili düşüncelerimi de kaleme almıştım.

   Şimdi gelelim İkinci Yeni Asır ve Sabah bombasına… 

   Bu gazetelerde yapılan üst yönetim toplantısının ardından ikincil yöneticiler muhabirlerini çağırıyor ve aynen şunları söylüyor: “CHP aleyhine haber yapmayacağım diyen varsa şimdiden istifa etsin…”

   Bu sözü duyan muhabirler olay karşısında şaşırır ve doğal olarak o an kimseler sesini de çıkaramaz.

   Ya bu deveyi güdeceksin ya da bu diyardan çektirip gideceksin durumu.

   Öyle ya gazete Başbakan’ın yakın dostu Çalık Grubu’nun… Bu gazeteleri ve televizyonları uzun süre Başbakan’ın damadının da içinde bulunduğu yöneticiler yönetti.

   Demokrat olmaları diye bir zorunlulukları yok. Gazete onların değil mi size ne kimin lehinde kimin aleyhinde yayın yapacakları…

   Evet yukarıdaki sözleri sarf edebilirsiniz. İzmir’de seçim boyunca sadece CHP’li yerel yöneticiler aleyhinde haber yaptırabilirsiniz ama bu kentin kurgulanmış haberlere prim vermeyeceği de iyi bilinmelidir.

   Bu gazetelerin içerisinde çalışanlara, hatta yıllarca temsil edenlere baktığınızda bu acayip durumun geçmiş ile çelişeceği de aşikârdır.

   Neyse tüm bunlar beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren bölümü gazetelerdeki bu sert dönüş ve gazeteci meslektaşlarımıza verilen bu ültimatom.

   Yani gazeteciliğin ve meslek ilkelerinin, bir takım ideolojik saplantılar uğruna zapturapt altına alınmasıdır.

   Edindiğim bilgiye göre bu durum İzmir’de ve Ankara’da CHP yönetiminin de bilgisi dahilinde ve Partide önemli bir sancı yaratmış durumda.

   Benim buradaki amacım ise bu gerçeğin bilinmesi. Yoksa gazete onların istediklerini yaparlar. Bu koşulları kabul edenler de çalışır. Ancak, tek önemli bir sorun var. Bugünden böylesi dayatmalara itiraz etmeyenlerin yarın çıkıp yalandan açıklama yapmasına tahammül edemem. Hatta ileride CHP adayı olmayı düşünen varsa şimdiden durumunu gözden geçirmelidir.

   Yoksa ben inanmıyordum ama tüm istenilenleri uyguladım demenin hiç bir mantığı olmaz.  

   Bu yazı da zaten “Tarihe bir not düşmek amacıyla” kaleme alındı. Bu kentten yarın Hüseyin Kocabıyıklar çeker gider ama bizler baş başa kalacağız.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Ata Demirer'den Özge Borak açıklaması

Komedyen ve oyuncu Ata Demirer, 'Eyyvah Eyvah' film serisinin bitme nedeninin eski eşi Özge Borak ile ilgisinin olmadığını söyledi.

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Kafein faydalı mı zararlı mı?

Kahve, çay, enerji içecekleri, asitli içecekler, çikolata… Hepsi çok fazla tüketiliyor. Dolayısıyla kafein hayatımızın tam ortasında…  Bu uyarıcı maddenin enerjiyi ve zihinsel performansı iyileştirmeye yardımcı olabileceğine dair çalışmalar var.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR