1 milyon Kürt’ün temsilcisi?!

   Balkan temsilcisiyim diyerek CHP’de aday belirleme aymazlığını gösteren AKP’lilerin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “Ültimatom” niteliğindeki yazısını önceden aktarmıştım.

   Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu ile yapılan benzeri bir başka yüz yüze görüşmeyi sizlere yansıtmak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Koç Ali Al başkanlığında Anadolu Dernekleri Birliği diye bir dernek adıyla Ankara ziyareti gerçekleştirdi.

   Bu görüşmelerin tek bir niyeti var. CHP Genel Merkezi’ne bazı isimleri önermek hatta dayatma noktasına getirmek.

   Bu derneği. “Başkan Yardımcısı” sıfatıyla Halit Tunç isimli gazeteci dostumuz da ziyarette temsil etti. Peki Halit Tunç şu anda hangi görevde. EXPO basın danışmanı. AKP’nin atadığı İzmir Valisi Mustafa Toprak ile birlikte çalışıyor.

   Gazetecilik mesleğini icra ederken Büyükşehir Belediyesi’ndeki konserlerle ilgili çarşaf çarşaf yazılar yayınladı. Bu konser alımlarının yolsuzluklarla dolu olduğunu iddia etti.

   Başka CHP’li ilçe belediye başkanlarına da birçok suçlamada bulundu. Mahkeme kararı olmaksızın birçok konuda CHP’lilere yönelik suçlamaları yazdı.

   Bunun bir aşama sonrasında Halit Tunç’un yakınlarının Büyükşehir Belediyesi’nde işe başladığı iddialarını duyduk. Sonra bu yazılar kesildi. Kendisi bu iddialara cevap verirse elbette yayınlarız.

   Tüm bu konularla ilgili yazıların mürekkebi kurumadan seçimler yaklaşınca Tunç ve Koçali Al ve bazı isimlerin İzmir ile ilgili Kemal Kılıçdaroğlu’na servis yapması oldukça dikkat çekici.

   Bu görüşmenin yapıldığı gün İzmirli bazı CHP’li belediye başkanları ve yöneticilerinin CHP’de bu görüşmelere önayak olanlara tepki gösterdiğini de biliyorum.

   Bu görüşmenin ardından bir başka haber de Ege TV’de yayınlandı. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu TV mikrofonlarının açık olduğunu fark etmeyip Koç Ali Al’a sordu: “Genel Merkez’e gitmişsin ne konuştun Genel Başkan ile bize de anlatsana” diyor.

   Koç Ali Al Kocaoğlu’nu azarlarcasına yanıt veriyor : “Senden mi icazet alacağım görüşme konusunda. Ben 1 milyon Kürt’ün temsilcisiyim”…

   Ortalık bu cevaptan sonra buz kesiyor. Sonra kameraların farkına varıyor ikili. Ve ortalık yumuşatılmaya çalışılıyor.

   Yıllar önce Manisa’dan bağımsız aday olup Kürtlerin seçmediği Koç Ali Al şimdi işi büyüttü demek ki. Yanına CHP’ye her fırsatta suçlamada bulunan Halit Tunç’u da alıp CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na racon kesmeye gitti.

   Öbür tarafta Rumeli temsilcisiyim babadan CHP’liyim dedikten sonra AKP’ye yelken açan Ömür Şanlı CHP’ye racon kesti.

    Anlayacağınız siyasetteki bu toz bulutu arasında ilkeli davrananlar yandı.

   Benim bir önerim var. CHP Konak İlçe Başkanı Sinan Karamustafaoğlu tez zamanda AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a mektup yazsın. Hatta ziyaret etsin.

   Desin ki “Çamlıhemşinliler Platformu olarak Konak’ta şunu aday olarak görmek istiyoruz. Büyükşehir’e de mümkünse Binalı Yıldırım olsun…”

   AKP kayıtlı üyeleri, yandaşlarının CHP’ye aday önerisinde bulunduğu kendisini 1 milyon Kürt yurttaşın sorgusuz sualsiz (Benim temsilcim değil örneğin) temsilcisi olarak gördüğü bir ortamda; Çamlıhemşin Platformu olarak Karamustafaoğlu’nun de Laz temsilcisi olarak yüz binlerce destekçisi olmaz mı?

   Bu konudaki son bir notumu daha iletip meseleyi kapatayım. Koç Ali Al Kürtlerin temsilcisi ise DTP parti olarak kimleri temsil ediyor ?

   Bu iş kişilerin kontrolünde mi yoksa partilerin siyaset sosyolojisi içerisinde mi yer alıyor.

   Bir arkadaşım da geçtiğimiz günlerde Erzurumlular adına açıklama yapanlara tepki gösterdi. Kendisi CHP seçmeni olduğunu ve hemşeri derneğinin oyuna ipotek koyamayacağını söyledi.

   Erzurumlu olarak bir göçmene de bir Kürt kökenli yurttaşa da rahatlıkla oy verebileceğini yeter ki adayın ilkeli, dürüst olmasının önemi olduğunu kaydetti.

   Anlayacağınız siyasi partiler içlerinde buhran yaşadıkça kendilerinden menkul kişi ve gruplar bir bakıyorsunuz ki üzerlerine vazife olmayan noktalara gelmişler.  Bu durumda olan, bu partiye yıllarca emek verenlere oluyor.

   Not 1: Konak, Bornova ve Menemen Belediye Başkanlığı adaylıkları için Kılıçdaroğlu’na yazılan “Torpil Mektubu”ndan sonra İzmir Balkan Platformunda ortam fena halde gerilmiş durumda. Genel Başkan o belgeye kendisinin imza atmadığını iddia ediyor. Yerine imza atanın kim olduğu ise aranıyor. Bu iddiaya inanalım mı?

Platformdan açıklama bekleniyor. Sizlerle paylaşacağız...

   Not 2: İzmir Balkan Platformunun “Torpil Mektubu”nda adı Bornova Belediye Başkanlığı adaylığı için önerilen Olgun Atilla aradı. Platformun yaptığı bu işlemden haberinin olmadığını belirterek, bu tür olayların yaşanmaması için önseçim yapılması gerektiğine vurgu yaptı.

O mektupta ismi bulunan diğer isimler Murat Bakan ve Nurgül Uçar’dan da henüz yanıt yok. Bilginize.

   Not 3: CHP'nin İzmir Büyükşehir belediyesi aday adaylarından Birgül Ayman Güler diyor ki; CHP eğer ciddi bir partiyse, Aziz Kocaoğlu tekrar aday olmaz…

Birgül Ayman Güler hocanın söylemine aynen katılıyorum. Zaten yıllardır bu köşede “Kocaoğlu gerçeğini” anlatmaya çalışıyoruz. CHP’nin de artık bu gerçeği irdelemesi ve görmesi gerekiyor…

   Not 4: Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’ın Twitter sayfasından yaptığı “Ne güzel söylemiş büyük usta Nazım Hikmet: ‘Bilmezden gelişlerim aptala yatışlarım,  Kaybetme korkumdan değil, karşımdakilerin yalan söyleme potansiyellerine olan merakımdandır.” sözleri oldukça anlamlı.

   Bu sözlerin siyaseten bir yerlere, yani bazı rakiplerin süreciyle ilgili olduğu aşikârdır. Bakalım bu göndermeyi birileri üzerine alınıp cevap verecek mi?!

   Not 5: İzmir’de yine sağanak yağmurun ardından ortalık harap durumda. Bırakın çevreyi Büyükşehir'in İtfaiye araçlarının bulunduğu yer bile taşan suların altında kalmış. Yani halkı selden ve doğal afetten kurtarması gereken İtfaiyeyi kim kurtaracak durumu oluşmuş. Aynı zamanda, özellikle alt geçitlerin havuz haline dönüşmesi konusunda halen bir çözüm bulunmamasının başlıca nedenini Kocaoğlu’nun umursamazlığı ve beceriksizliğine bağlamayalım da Allah aşkına ne yapalım?

   Çünkü yıllardır aynı sahneler yaşanıyor ve yıllardır aynı sorunlar “hazretleri” tarafından kulak arkası yapılıyor. Hani diyorum ki, siyasetteki ayak oyunlarına ayırdığı vakti şu işlere de ayırsa ne iyi olur. Haksız mıyım?!

Not 6: EXPO'da İzmir oldukça iddialı ve heyecan dorukta. Bir kısım medya böyle yazıyor. Daha önce de EXPO'nun politikleştiğini yazmıştım ve bazı eleştirilerim olmuştu. Sonuçların açıklanmasınının ardından elbette yazacaklarımız olacaktır. Biraz daha bekleyelim...

-Aziz Kocaoğlu ile Koç Ali Al'ın ilginç diyaloğunu lütfen izleyiniz...