Balkan Platformu’nda Cadı Avı…

   İzmir’de Belediye Başkanlıkları için Konak’a Murat Bakan, Bornova’ya Olgun Atila ve Menemen’e Nurgül Uçar’ın getirilmesini talep eden ve bu amaçla Kılıçdaroğlu’na “Torpil Mektubu” gönderen Büyük İzmir Balkan Platformu’nda deyim yerindeyse ortalık toz duman olmuş durumda.

   Olayın yankısı üzerine Platform Başkanı Süleyman Pehlivanoğlu bir açıklama yaptı. Önce bu açıklamayı verelim ardından asıl konuya girelim.

   Açıklama aynen şöyle;

   “Ziyarette aday adayları gündeme gelmedi. Adaylar daha sonra İcra Kurulu'muzda gündeme gelecek. İlkelerimiz ışığında adaylar belirlenecek. Basına yansıyan CHP ve Ak Partili isimler platformun esas karar organı ve platformun tamamı adına yetkili olan icra kurulunda tartışılmamıştır, daha önce bazı arkadaşlarımızın yapmış oldukları bir taslak çalışmadır. Bu çalışmayı birilerinin ne amaçla basına sızdırdıkları araştırılmaktadır. CHP genel başkanlığına veya diğer siyasi partilerin genel merkezlerine ulaşmış bu tür yazı veya belge var ise dikkate alınmamasını rica ederiz. Balkan camiası hiçbir kişiyi herhangi bir partiye aday önermediği gibi, angaje de olmamıştır. Platform olarak tüm siyasi partilere eşit mesafede duruyoruz.”

   Çelişkiye bakınız ki "taslak" denilen belgenin üzerinde kaşe ve kendilerine ait imzalar var. Bu açıklama vaziyeti kurtarma adına, mecbur kalınmış açıklamadan başka bir şey değildir. Çünkü gerçek hadise birazdan değineceğim platform içerisinde vuku bulan “Sahte İmza” skandalıdır.

   Konuyla ilgili olarak dün çok sayıda telefon aldım. Bu telefonlardan birisi de Platformun Genel Başkan Yardımcılığı görevini yapan eski CHP’li, çiçeği burnunda AKP’li Ömür Şanlı’ya aittir.

   Ömür bey bu tür bir belgenin isim belirtilerek CHP’ye gönderilmesinin büyük bir hata olduğunu kabul ederek, yapılan işlemin yanlış olduğunu söyledi. Devamla, dönem dönem bu tür isteklerin gerek AKP’liler gerekse de CHP’liler tarafından sıkça yapıldığına da dikkat çekti.

   Ben kendisine bu tür bir talebin siyaset etiği açısından uygun düşmediğini, emek harcayan diğer siyasetçilere haksızlık yapıldığını hatırlattım. Netice olarak yapılan işin yanlış olduğunu kabul etmiş bulundu.

   Ayrıca telefonda kısa bir görüşünü aldığım Platform Genel Başkanı Süleyman Pehlivanoğlu’da Kılıçdaroğlu’na gönderilen önerinin doğruluğunu ve bu girişimin yanlış olduğunu kabul etmiştir.

   Şimdi gelelim gerçek hadiseye, yani sahte imza olayına.

   Edindiğim bilgilere göre Balkan Platformunda “Sahte İmza” iddiası ortaya atılmış. Genel Başkanlık makamında oturan Süleyman Pehlivanoğlu’nun “Torpil Mektubu”nda bulunan imzanın kendisine ait olmadığını söylediğine dair iddialar var.

   Dün “Torpil Mektubu”nu ortaya çıkarmamızla birlikte, Pehlivanoğlu'nun "Diğer imzalar doğru ancak bu imza benim imzam değil" dediği ve Platform içerisinde imzanın kim veya kimler tarafından atıldığına dair “cadı avı” başlatıldığına ilişkin bilgiler almış bulunmaktayım.

   Yani vaziyet tam anlamıyla trajikomik hale dönüşmüş durumda.

   Kemal Kılıçdaroğlu’na gönderilen o “Torpil Mektubu”nda üstüne basa basa 175 bin üyeyle İzmir’de en büyük sivil toplum kuruluşu olduğunu iddia eden bir Platformun geldiği durum evlere şenlik.

   Daha kendi içerisinde disiplini, etik kuralları ve şeffaf işleyişi sağlayamamış bir anlayışın, koskoca 4 Milyonluk bir kentin ilçelerine Belediye Başkanı atamaya kalkışmasının ne büyük bir talihsizlik ve had bilmezlik olduğunu, maalesef yaşayarak anlamış bulunuyoruz.

   Bu vesile ile bürokrasi de saygın bir konuma sahip olduğu düşüncesiyle, Sayın Süleyman Pehlivanoğlu’na buradan sesleniyorum;

   Kemal Kılıçdaroğlu’na gönderilen “Torpil Mektubu”ndaki imza kendisinin mi değil mi?

   Kendisinden şeffaf ve ayakları yere basan bir açıklama bekliyorum.

   Aziz Kocaoğlu'nun da destek verdiği iddia edilen ve CHP’den aday yapılmaları için isimleri önerilen Olgun Atila, Murat Bakan ve Nurgül Uçar’ın da ortaya çıkan bu "torpil" olayında zor durumda kaldıklarını belirtmeden geçmeyeyim.

   Diğer aday adaylarının hak ve hukukları açısından, bu tür “Tepeden inme” bir önermeye şu ana kadar sessiz kalmaları bile tartışılır bir durumdur.

   Umuyorum ki “temiz siyaset” adına beklenen açıklamayı yaparlar. Aksi halde kendilerinin konum ve durumları da parti içerisinde tartışma konusu olacaktır. Benden söylemesi…

   Ayrıca dün o belgeyi ortaya çıkarmamızın ardından bu olayı haberleştiren bazı internet sitelerinin de düştüğü durum gerçekten bir rezalettir. Haberlerde olayın öznesi saptırılmış ve platformun yaptığı gayri ahlaki hata, bir başarı olarak okuyucuya sunulmaya çalışılmıştır. Bu durum okuyucuya saygısızlıktır ve ayıptır!..

   Not: Önümüzdeki köşe yazımda “Anadolu Birliği Derneği”ni kaleme alacağım. Şimdiden bilginize...

Sinan Kara'nın konuyla ilgili dünkü yazısı: Kılıçdaroğlu'na; Torpil Mektubu