AKP destekli Hizmet mi, yoksa Özgürlük mü?

   Türkiye 30 Mart 2014’te yerel yönetimler seçimlerine hazırlanıyor. Bilindiği üzere yerel seçimlerin en önemli özelliği seçeceğiniz yöneticilerin niteliklerini tartmak ve yerelde size ne denli hizmet verebilme becerisine sahip olduğunu irdeleyip oy kullanmaktır.

   Ancak bu kez öyle olmayacak gibi!

   Yerel seçimlerde Partilerden ziyade aday niteliğini baz alıp oy kullanan birkaç tanıdığa, bu seçimde oylarını nereye vereceklerini sorunca, son derece kararlı biçimde CHP yanıtını aldım. Bunda şaşılacak ne var diyeceksiniz?

   Çünkü bu soruyu sorduğum kişilerin bazıları hasbelkader AKP’ye, bazıları MHP’ye ve bazıları da BDP’ye oy vermiş kişilerdi.

   Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere İzmir’de CHP’li belediyelerin çokta ahım şahım hizmetlere imza atmadığından bahisle, peki neden CHP diye sordum.

   Verilen cevap aynen şöyle;

   Çünkü Özgürlüğümüz söz konusu. Çünkü başya yerlere vereceğimiz oy yine AKP’nin işine yarayacak. Şu ana kadar verilmeyen Hükümet destekli hizmetlerden zaten vazgeçtik, AKP artık ciddi biçimde özgürlüklerimize el uzatmaya başladı. O nedenle İzmir’de adayın niteliğine, partisine ve çalışmasına bakma lüksümüz kalmadığı için AKP'yi alt edebilecek tek parti olan CHP'nin adaylarına oy vereceğiz.

   Yani İzmir’de AKP destekli gelebilecek hizmete değil, tehdit altında olan özgürlüğe oy verilecek.

   Yıllardır CHP’li Başkanlara “İzmir’i çantada keklik görmeyin” diyerek eleştiriler yaparız. Galiba İzmir’de bir kez daha CHP için “Çantada keklik kıvamında” bir seçim yaşanacak gibi. Seçmenlerin de vurgu yaptığı gibi, söz konusu olan insan hakları, söz konusu olan özgürlüklerdir. O nedenle hiç kimse bu tercihler konusunda şaşırmamalıdır. Çünkü İzmir hizmetten ziyade, özgürlüklerini her şeyden daha çok önemseyen bir kenttir.

   Elbette bu “Getirin beceriksizleri aday gösterin veya hizmet üretmeyin” demek değildir. Bu durum halkın hangi noktaya getirildiğinin apaçık göstergesidir. Bundan ders çıkartması gereken “İzmir’i projelerle alacağız” diyen ama İzmirlilerin “yaşam tarzına ve özgürlüğüne” olan düşkünlüğünü anlamaktan ısrarla kaçınan AKP’dir.

   Diğer bir ders çıkarması gereken parti elbette CHP’dir. Hatıra binaen kararlarla değil, doğru ve çalışkan adayların tercih edilmesi ve bu doğrultuda değişiklikler yapılması İzmir’e verilen önemin göstergesi olacaktır.

   Mevcut kadrolarda “tembel, beceriksiz ve siyasal realiteden bihaber” çok sayıda belediye Başkanının koltuğa çakılı kaldığı gerçeğini, başta Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP Genel Merkezi çok iyi algılamalıdır. Mesela, Kılıçdaroğlu’nun da söylemlerinde sıkça ifade ettiği gibi eğer “Gezi ruhuna” önem veriliyorsa, bunun gereği olarak başta yerel yöneticilerin bu denli önemli bir sürece uygun düşmesinden, o ruhu taşımasından geçer. Aksi halde yine her zaman yapıldığı gibi küçük olsun benim olsun mantığı devam eder, kaybeden CHP ve beraberinde tabii ki Türkiye olur.

   Bu arada İzmir’de öncelikle İl Örgütünün şu anki “problemli konumu” acilen masaya yatırılmalıdır. İzmir İl Başkanı Sayın Ali Engin’in Karşıyaka Belediye Başkanlığı için adaylık düşüncesine “Evet veya Hayır” denilerek belirsizliğin bir an önce giderilmesi gerekiyor. Çünkü şu anki durum, medya ve parti içerisinde örgütün askıda olduğu intibasını vermektedir. Bu kafa karışıklığının giderilmesi için parti üst yönetiminin olaya el atması gerekmektedir.

   Diğer bir yapılması gereken, uzun dönem belediye başkanlığı yapmış ve başarısız olmuş kişilere tekrar görev verilmemesi olmalıdır. Yıpranmışlık olgusu kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Çünkü İzmir heyecanı olan ve bunu hakkıyla yaşamasını bilen bir kenttir. Doğru adaylarla bu heyecanın katlanarak sandıklara yansıması da aşikârdır. Yani İzmir’e bir adım gelenin karşılığını üç adımla alacağı su götürmez bir gerçektir.

   Bu arada parantez açarak, daha önceden de defalarca yazdığım gibi, aday belirlemelerinde tabii ki İzmir’de yapılması gereken üye bazlı önseçimdir, tabanın bu son derece haklı talebi artık önemsenmelidir. Böyle bir durumdan, şüphesiz ki hem parti hem de demokrasi kazançlı çıkacaktır. Bilmem anlatabildim mi?!

   Notlar

   Not 1: CHP’den Konak Belediye Başkan aday adayı olan Av. Nilay Kökkılınç’ın “aday” gibi çalıştığını, CHP Genel Merkezinden yapılan “İzmir’de kadın adayımız olacak” açıklamasına göre Kökkılınç’ın bu tablo içerisinden şansının olabileceği belirtiliyor.

   Not 2: Karabağlar CHP’de Belediye Başkanı ile İlçe Başkanı arasında sorunların çözülemediği ve gittikçe büyüdüğü, bu durumun tabanda ayrışmaya kadar gittiği iddia ediliyor.

   Not 3: AKP’den Gaziemir Belediye Başkan aday adaylığını açıklayan eski ve halk tarafından sevilen Belediye Başkanı Adnan Yüksel’in Gaziemir’de CHP’ye karşı iddialı bir aday olabileceği konuşuluyor.

   Not 4: Buca’da AKP’den şu ana kadar açıklanan aday adayları içerisinde göz doldurur bir ismin olmadığına dair bilgiler var.

   Not 5: Ödemiş’te CHP’den aday adayı olan Uğur Bayrakçı’nın örgüt ve halk içerisinde, mevcut Belediye Başkanı Bekir Keskin’den daha fazla ilgi gördüğü ifade ediliyor.

   Not 6: Güzelbahçe CHP’den aday adaylığını açıklayan bazı isimler arasında “ittifak” yaşanabileceğine yönelik iddialar dile getiriliyor.