İhanet ve İtiraf...
06 Haziran, 2010
İhanete uğramanın acısını yalnız hainler bilir. Shakespeare…
Okuyucularım hatırlayacaktır, Önder Sav’ın Deniz Baykal’a karşın yaptığı “ihanet”i geçtiğimiz günler de kaleme almıştım. Bu olayda ihanetin ortaya çıkmasıyla birlikte, ısrarla bu işin siyaseten etik ve ilkesel yönüne eğilmiştim. Yapılan davranışın ahlaki olmadığını savunmuştum.
Ve aradan birkaç gün geçti, ihanet tescillenmiş oldu. Üstelik ihaneti yapan kişinin itirafıyla.
Bu durum bazılarını şaşırtmış olsa da, doğrusu ben pekte şaşırmadım. Lakin birilerini yazarken o kişinin tarihini de iyi bilmek gerekir.
Tıpkı Önder Sav’ın ki gibi.
Bir kez daha vurgulamak gerekir ki;
Deniz Baykal’ı seversiniz veya sevmezsiniz. Bu ayrı bir tartışma konusudur. Ancak yaşanan bu “ahlaksız” olayda tercih edilen yöntemin adı asla ve asla siyaset değildir, olmamalıdır.
Bu nedenle, bugün bu duruma göz yumanların yarın aynı travmayı yaşamalarının kaçınılmaz olacağı da ayrı bir gerçektir.
Önder Sav siyasetin ahlaki kısmından sınıfta kalmıştır. İki yüzlülüğün tavan yaptığı bugünler de, bu gerçeği inkâr edenler olabilir, ancak evirseniz de, çevirseniz de durum budur.
Ya Kılıçdaroğlu?
O da aynı biçimde “ahlaki” dersten sınıfta çakmıştır. Vizyon muhabbetine girenler olabilir ama kurtarmaz.
Çünkü;
Birilerinin dürüst oluşu, eğer bir nimet gibi bizlere dayatılıyorsa ve söz konusu kriter de buysa, o kişinin bu kriteri uygularken “sınıf”landırma tercihi yoktur. Kılıçdaroğlu’nun da ihanetin bir parçası olması, bana göre bu "dürüst" lider özelliğini yitirmesine neden olmuştur.
Bazı “oportünist sosyalistler”in bu düşüncelerime katılmayacağını da hesaba katarak, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Önder Sav’ın kuklası olduğunun, yaşanan “ihanet” ittifakıyla ortaya çıktığı gerçeğini maalesef değiştirmeyecektir.
Rasyonel düşünce baz alındığında, ortadaki gerçeğin tüm netliğiyle gözümüzün önünde olduğu aşikardır.
Sözün Özü : Önder Sav’ın itirafı, siyaset tarihine İHANET sözcüğünü kazıyarak not düşmüştür. Bu olay Türkiye ve CHP siyasetinin geleceğinde önemli bir yere sahip olacaktır. Gelecek ise, bu olayı ibret ve trajediyle anacaktır.
Bir not:
Bilindiği üzere, Deniz Baykal’ın İzmir’de vefa gösterip tercih ettiği Milletvekilleri ve Belediye Başkanları var . Mehmet Ali Susam, Bülent Baratalı, Selçuk Ayhan, Canan Arıtman, Cevat Durak, Kamil Okyay Sındır, Abdül Batur, Mehmet Ali Çalkaya, Hasan Karabağ, Hakan Tartan, Ercan Tatı, Faik Tütüncüoğlu, Vefa Ülgür gibi. Bu isimler nerde ve şu an ne yapıyor?
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Cemil Tugay’ın formülü doğru
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Ayşe Barım davasında ihbarcı dolandırıcı çıktı
Gezi Parkı eylemleriyle bağlantılı olarak sanatçıları yönlendirmekle suçlanan menajer Ayşe Barım’ın davasına bir ihbarcı dahil oldu. İhbarda oyuncularla olan fotoğraflar da yer aldı.
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Baş ağrısının yeri, nedenini ele veriyor
Baş ağrısı nedeninin başladığı bölgeye göre değiştiğini belirten Prof. Dr. Derya Uludüz, “Üstelik vücudun bir tür uyarı sinyali olan bu ağrıyı tanımak bazen hayat kurtarır’’ dedi. Baş ağrısı, çok sayıda faktöre bağlı olarak yaşanabilen, genellikle geçici olan yaygın bir ağrı türüdür.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.