Ali Engin AKP İl Başkanı Mı?

   Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ın bir toplantıda yaptığı konuşmasını yazmıştık. Karabağ konuşması sırasında, Sünnilerin içerisinde bulunan Yobazları işaret ederek “Bayraklı’yı Sünni yobazlığına teslim etmeyeceğiz” sözlerini sarf etmiş ve bunun ardından başlayan tartışmaya CHP İl Başkanı da dahil olmuş durumda.

   Konuştuğum birçok CHP’liden Karabağ’ın sözlerine yoğun biçimde destek gelirken, CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin’in kontra yapar gibi Karabağ’ı sert sözlerle eleştirmesinin hiçte şık düşmediğini belirtmek istiyorum.

   Çünkü Ali Engin CHP’nin İl Başkanı, Hasan Karabağ’da CHP’li bir Belediye Başkanıdır. Ki eğer o konuşmada yanlış bir şeyler varsa, bunun bir parti terbiyesi içerisinde basına karşı değil, Karabağ ile konuşarak çözülmesinin çok daha doğru bir hareket olacağı Engin tarafından düşünülmeliydi.

   Yani bir bakıma Ali Engin burada AKP İl Başkanının görevini üstlenmiş ve kendi partilisi olan Belediye Başkanını alenen sırtından hançerlemiştir.

   Bu anlamda Ali Engin’e “Çorum, Maraş ve Sivas’ın ardında kimler vardı?!” o cinayetleri uzaydan nesli bilinmeyen birileri mi acaba gelip işledi diye de sormak lazım?!

   Olayın aslına baktığımızda, Hasan Karabağ’ın acısı yüreklerde kor olan tarihi gerçekleri mert biçimde dile getirdiğini anlıyoruz. O açıklamanın bütünü objektif biçimde okunduğunda, Sünnilerin içerisinde bulunun iyi insanlara değil yobazlara karşı bir manifesto olduğunu algılamak çokta zor değildir. Nitekim Hasan Karabağ’ın kendisi de Sünni bir ailenin çocuğudur.

   Ali Engin’in dinlemeden, tartışmadan ve konuyu “cesur” biçimde irdelemeden kendi partilisine karşı takındığı bu tavır, siyaseten CHP’nin kendi kalesine gol atar boyuta ulaşmıştır. Bu durum aynı zamanda İzmir’de CHP Örgütünün başsız olduğunun da apaçık bir kanıtıdır.

   Sözün özü;

   Hasan Karabağ herkesçe bilinen fakat cesaret edilip söylenemeyenleri, her devrin adamı olanlara karşı haykırmıştır. Bu çıkış sözde değil özde bir devrimci çıkışın da izdüşümü olmuştur.

   Ali Engin görev süresi boyunca kendi Belediye Başkanlığı adaylığı için herkese şirin gözüken ve örgütsel açıdan gelişebilecek olası süreçleri yönetemeyen bir İl Başkanı profili çizmekten artık kurtulmalıdır. Eğer Belediye Başkanı aday adayı olmayacaksa, bir an evvel kendi yol arkadaşlarına çelme takma huyundan vazgeçmeli, örgüt işlerine ağırlık vermelidir. Eğer Belediye Başkanı da olmak istiyorsa o makamı CHP’nin başarısı için devretmelidir. Aksi halde İzmir’de alınabilecek başarısızlığın sorumluluğu da kendisinin üzerinde kalacaktır. Şimdiden uyarmış olayım…

   Ağızlarından pislik akıyor

   Yandaş medyanın iliştirilmiş yazarlarının ağızları neredeyse “fosseptik” çukuruna dönmüş durumda. Ellerine hasbelkader kalem tutuşturulan bu zihniyet, en küçük bir demokratik tepkiyi bile içine sindiremiyor, akla hayale gelmeyen küfürleri köşelerinden halkın üzerine doğru savuruyor.

   Bu konuda en tipik örneklerden birisi Rasim Ozan, bir diğeri ise Hasan Karakaya denilen kişidir. Akit denilen saldırı aracının köşe yazarı olan Karakaya son yazısında gezi eylemine katılanlar için kullandığı hakaretler ve küfürler tam bir ibret vasikası niteliğindedir. Kamuoyunda İslami yazar olarak anılan ancak dini hoşgörünün çok ötesinde olan bu zavallı kişinin kullandığı sözler, Yandaş medyanın yargıyı iplemeden her şeyi söyleyebilme özgürlüğünün adeta göstergesidir.

   Dip Not;

   Bugün Sivas’ta işlenen hunharca katliamda yirmi yılı geride bıraktık. Yaşanan acıları bugün gibi yüreğimizde hissetmeye inatla devam ediyoruz. İnsanları yakabilecek kadar gaddarlaşan yobaz zihniyeti en derin öfkemizle bir kez daha lanetliyoruz…