Hasan Karabağ ve Yobazlar…

   Türkiye'de bu kadar sorun varken filleri bırakıp çimlerle ilgilenmenin toplumsal açıdan yarar değil zarar sağlayacağı inancıyla, bir süredir ülke gündeminden kurtulamadık ve doğal olarak yerel gündemi de kaçırmaya başladık. Hazır ortalık biraz daha durulmuşken İzmir'e dönmenin zamanıdır diyerek başlayalım yazıya.

   Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ın “Sünni yobazlığı” sözü yerelde siyasetin ve gezi olaylarında maske takarak tırsak pozisyon alan İzmir’de ki bazı medyacıkların dikkatini çekmiş ve olay gündeme taşınmış.

   Önce haberin özetini hatırlayalım.

   Bir toplantıda sırasında konuşan Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, yaptığı değerlendirmede iki ilçenin cami ve okul rakamları üzerinden açıklamalarda bulunmuştu.

   Karabağ yaptığı konuşmada, “Karabağlar ve Bayraklı’yı ağzından düşürmeyen bazı kesimler seçimlerde oldu. 59 camisi olan Bayraklı’nın Karabağlar’da ne kadar var bilmiyorum. Toplam 88 camisi olan Karabağlar’ın okulu ne kadar var onu da bilmiyorum. Mutlaka yarı yarıyadır. İki bölgede bir mücadele veren ekipler halindeyiz. Bu bölgeleri karanlığa ve Sünni yobazlığa teslim etmeyeceğiz arkadaşlar. Bu konuda güvendiğimiz en büyük dostlarımız Alevi kökenli dostlarımızdır. Sizlerin düzenli, bilinçli olarak gittiği kesimlerden biridir alevi dostlarımızın dünyası. O anlamda da omuz omuza mücadelemizi sürdüreceğiz. Hiç kimse merak etmesin. Karabağlar, Bayraklı el ele ilerici, yurtsever, devrimci tavrını sürdürmeye devam edecektir” diye tepkisini dile getirmişti.

   Öncelikle şunu belirteyim ki bu konuşmanın videosu, Karabağ karşıtı olanlar tarafından anında bize servis edildi ancak dikkate almadık.

   Neden mi?

   Çünkü bu açıklamayı izlediğimizde kötü bir niyet görmedik. Konuşmayı bir bütün olarak ele aldığımızda, sarf edilen o sözün küçük bir telaffuz hatasından kaynaklandığı kanaatine vardık. Yani tek başına “Sünni yobazlığı” cümlesini cımbızla seçerek olaya art niyetli bir bakış açısından yaklaşımda bulunmanın büyük bir yanılgı olacağını anladık. O sözün Sünnilerin tamamına söylenmediği aşikârdır. Netice de Hasan Karabağ’ın kendisi de Sünnidir. Sanırım kendi atasına “Yobaz” diyecek kadar da gözünü karartmamıştır. Ayrıca Bayraklı’da Camilere yaptığı hizmetlerde tartışılmayacak boyutlardadır.

   Bu arada Bayraklı’da gerçekleri bilen ve göz göre göre her türlü komplonun parçası olan CHP’liler de yok değil. Onların da çıkarları uğruna, kişisel hesaplaşmalara soyunduğu da maalesef ki acı bir gerçektir. Bu tipler de parti içerisindeki Yobazlardır. Bir anlamda CHP bir an evvel kendi yobazlarından da kurtulmalıdır.

   Yobaz demişken, birçok kesimde olduğu gibi Sünnilerin içerisinde de yok mudur?

   Hem de fazlasıyla var!

   Dönüp “Çorum, Maraş, Sivas ve Gazi Mahallesine” bakmanız yeterlidir.

   Hasan Karabağ’ın ifadesinin üzerine “define bulduk” mantığıyla atlayan sazanları da aslında kimsenin ciddiye aldığı yok. Çünkü onların korkak ve tutarsız hallerini “Çivili Sopalarla İzmir sokaklarında gezenler” karşısında fazlasıyla görmüş bulunmaktayız.

   Karabağ’ın gerçek Yobazlara karşı verdiği mücadeleyi bilip önyargı içerisinde olanların, başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP’lilerin Halk için sarf ettiği hakaretleri irdelemeleri bence daha onurlu bir tavır olacaktır diye düşünüyorum.

   Özetle; Hasan Karabağ onlarca yıldır hep birlikte yaşadığımız bir Türkiye gerçeğini dile getirmiş, bu acı gerçek kalbi bozuklar tarafından ters okunup servis edilmiştir. Ama boşuna bir gayret. Çünkü, gerek İzmir gerekse Bayraklı ahalisinin, bu algı karıştırıcılara izin vermeyeceği de bilinen en belirgin gerçektir. Nokta!..