Yukarı
1

Sinan Kara

Özrü kabahatinden büyük…

22 Mayıs, 2013

   AKP İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay’ın dün yaptığı açıklama pes dedirten cinsteydi. Yaptıkları hatanın farkına varmak ve kamuoyundan özür dilemek yerine, zeytinyağı gibi üste çıkma çabası anlaşılır gibi değil.

   İzmir Yörükler Derneği Başkanı ve yöneticilerinin “Siyasi iştahı” AKP’nin de başına da iş açmış durumda. Bu olaya İzmir Milletvekili Rıfat Sait’in “Gazeteci mi, milletvekili mi” ikilemi de tuz biber ekti.

   Rıfat Sait milletvekili olarak “ sorun çözen adam” olmak yerine “Sorunun önemli bir parçası” olmaya devam ediyor. İzmirliler’i “Alkolik sınıfına sokacak” açıklamalar, Beyoğlu’nda işletmecilere kan kusturan masalarını sandalyelerini fırlatan AKP’li yerel yönetimleri “Çok demokrat” gösterme çabalarına girişen Sait, Bulgaristan seçimlerinde oy kullanan göçmenlere yaptığı saldırıyla da son günlerin kahramanı.

   Buca’daki olayda da İl Başkanını enforme eden Sait, İl Başkanı Akay’ın açık mikrofonlarda Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile vahim diyaloguna imza atmalarına da zemin oluşturdu.

   Gelelim bir kez daha olayın başlangıcına.

   Yörükler Derneği’ne önceki yıl alan tahsis eden ve o şenlikte de bazı siyasilere şov alanı yaratıldığını gördü. Bunun üzerine Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, bu yıl Gölet Alanı’nı derneğe vermek istemedi. Ancak o kadar üst düzeyde rica ve ısrarlar geldi ki, Gölet Alanı “Siyasilere zemin yaratılmaması koşulu” ile Yörükler Derneği’ne verildi.

   CHP’li Buca Belediye Başkanı ve kendi partisinden hiçbir yönetici, milletvekili veya siyasi bu şenliğe çağrılmadı. Ancak Yörükler Derneği Başkanı ve yöneticileri o alandaki Yörüklerin de bilgisi dışında AKP’ye bir güzel siyasi zemin hazırladı.

   İşte Ercan Tatı’nın tepkisi de burada başlıyor. Bakan ve AKP’li milletvekillerinin geldiğini sonradan duyan Tatı alana gidiyor.

   Ve Dernek Başkanı’nı çağırıyor. Verdiği sözü tutmadığını anımsatıyor. Dernek Başkanı o anda “Bakan kendiliğinden uğradı” dese de yaptığı basın açıklamasında “Yörük Beyi olan ve bizlere de her türlü desteği sağlayan Orman ve Su İşleri Bakanımız Sayın Sayın Veysel Eroğlu’nu davet ettik”  diyor. Anlayacağınız her şey önceden planlanmış. Ve Dernek Başkanı Mehmet Gülcan alanda kendisine bu soruyu yönelten Başkan Ercan Tatı’ya doğru beyanda bulunmuyor, “Habersiz geldiler, geçiyorlarmış uğradılar” diyor.

   Başkan Ercan Tatı da şunu söylüyor: “Bana böyle bir organizasyon yapacağınızı söyleseydiniz benim de partim var. Partimin yöneticilerini milletvekillerini ben de davet ederdim

   Ve Başkan Yörükler’e şenliklerine son vermeleri çağrısında bulunuyor.

   Atın oradan vakası

   İşte bu olayın ardından devreye Rıfat Sait giriyor. Ve Aliağa’da AKP İlçe Başkanlığı’ndaki o vahim görüşme kameralara takılıyor. Bakan Orman’ın arazisi olarak düşündüğü alandan araştırın “Oradan atalım” onları diyor.

   Demek ki AKP iktidarında olaylar bu kadar basit yorumlanıp sonuçlandırılıyor. Şimdi akla gelen soru; Velev ki, bu alan Orman’ın olsa idi. Sayın Ömer Cihat Akay, Sayın Orman Bakanı, bu alanı geri mi alacaktınız.

   Dünkü açıklamasında Ömer Cihat Akay diyor ki, “Bakanımız bu alanı ormanın zannetti, öyle değilmiş. Bu alan Buca Belediyesi’nin mülküymüş.

   Neresinden bakarsanız vahim. Akay’ın açıklamaları yani özrü kabahatinden büyük.

   Bu basit bir olay gibi gelebilir. Ancak, ülkemizde değişik alanda hüküm süren hukuk dışılığın bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. “Atın o alandan, cezalandırın” sözlerinin kısaca anlatmak istediği budur.

   Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı ile kendisini aldatan Yörükler Derneği yöneticilerinin belki de hiç büyümeyecek tartışmasının geldiği boyut budur.

   Sözün özü;

   Bu olayda Orman Bakanının kendisini Ormanda zanneder açıklamaları tarihe not düşmüştür. Daha da önemlisi; AKP’nin İzmir’e karşı takındığı “hasmane” tutum ve bu kente nereden baktığı da netlik kazanmıştır. Umarım bu bir ders olur aksi halde İzmir AKP’nin bıraktığı izleri unutmaz…

   O “gazeteci”ye çağrı…

   Dün haber sitemizde yayınladık. Aliağa’da Bakan Eroğlu ile AKP İl Başkanı Akay arasında “açık unutulan” mikrofonlardan duyulan şok edici diyaloglara hepimiz tanık olduk.

   O mikrofonların açık bırakıldığını İl Başkanına gidip söyleyen, yani ihbar eden ise bir gazeteciydi. Mesleğine ve meslektaşlarına “ihanet eden” bir “gazeteci”!

   Eğer “o ihbar” yapılmamış olsaydı kim bilir o Bakan daha neler söyleyecekti neler!

   Peki kim bu “gazeteci”?

   Aynı zamanda İzmir Gazeteciler Cemiyeti Üyesi olan bu “gazeteci” Yeni Asır’da çalışıyor.

   Öncelikle adı sanı herkesçe bilinen o “gazeteci”nin meslektaşlarına yönelik bir “özür” borcu olduğunu hatırlatıyorum. Çünkü yaşanılan bu çirkin olaydan o an orada bulunan gazeteciler de son derece rahatsız olmuş durumda.

   Aksi halde;

   Yeni Asır gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Bursalı’ya çağrıda bulunuyorum; Gazetecilik mesleğini ayaklar altına alan bu “Muhabir”inizle ilgili nasıl bir tavır takınacaksınız?

   Ve son çağrım İGC Başkanı Atilla Sertel’e;  Cemiyetinizin üyesi olan bu “gazeteci” hakkında harekete geçecek misiniz?

   Buyrun top sizde…



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Ata Demirer'den Özge Borak açıklaması

Komedyen ve oyuncu Ata Demirer, 'Eyyvah Eyvah' film serisinin bitme nedeninin eski eşi Özge Borak ile ilgisinin olmadığını söyledi.

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Kafein faydalı mı zararlı mı?

Kahve, çay, enerji içecekleri, asitli içecekler, çikolata… Hepsi çok fazla tüketiliyor. Dolayısıyla kafein hayatımızın tam ortasında…  Bu uyarıcı maddenin enerjiyi ve zihinsel performansı iyileştirmeye yardımcı olabileceğine dair çalışmalar var.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR