Yukarı
1

Sinan Kara

İzmir’de Karşıyaka Denklemi

18 Nisan, 2013

   Yerel seçimlerin yapılacağı takvime yavaş yavaş yaklaşıyoruz. Bu seçimlerde AKP’nin İzmir’i kazanması için ciddi hamleler yapacağı neredeyse kesin gibi. Öyle ki, bakanıyla ve kurumlarıyla birlikte İzmir’de CHP’nin üstünlüğünü kırmak için ev ev, kapı kapı dolaşılıyor ve devletin İzmir’e hangi hizmetleri getirebileceğine dair politikalar izleniyor.

   Yani bir yerlerden bu kırılmanın yaşanması gerekiyor, bunun için en hassas yerlerin başında kuşkusuz ki Karşıyaka geliyor.

   Neden Karşıyaka?

   Geçtiğimiz 2009 Yerel Seçimlerinde İzmir genelinde CHP ile AKP arasındaki oy farkı 700 bin iken, 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde CHP ile AKP arasındaki oy farkı 170 bin civarına kadar geriledi. Yani aradaki makas neredeyse kapanır bir noktaya geldi.

   Öte yandan Karşıyaka’da 2009 Yerel Seçimlerinde CHP ile AKP arasındaki oy farkı 90 bin civarındayken, 2011 genel seçimlerinde bu oranın yine değişmediği görülüyor. Yani Karşıyaka’da CHP oyları neredeyse kemik oya dönüşmüş durumda.

   Bu anlamda Karşıyaka’nın İzmir’de CHP’ye sağladığı 90 bin oy doğal olarak Büyükşehir Belediyesi adayının da hanesine yazılıyor. Yani CHP ile AKP arasında 170 bin oyun 90 bini Karşıyakalılardan.

   Peki bu ne demektir?

   Olur ki, Karşıyaka’da bir kırılmanın yaşanması durumunda Büyükşehir’in de açıkça riske gireceği, belki de elden gideceği demektir. Karşıyaka’nın istikrarlı oy tablosuna baktığımızda böyle bir kırılmayı AKP’nin başaramayacağı da açıkça ortaya çıkıyor. Ki, aldığım duyumlara göre Karşıyaka’da yapılan “çete operasyonunun” ardında “Politik” baskının olduğu da iddia ediliyor. Bu söylentiler doğruysa, Karşıyaka’da CHP’nin gücünü kırmak için Durak’ın da her an “bir operasyon” yeme olasılığının da yaşanabileceğini tahmin etmenin, çokta abartılı bir durum olmayacağı görüşündeyim.

   Bunların dışında başka bir risk var mıdır sorusu tam da burada akla geliyor. Yaşanan sürece baktığımızda Karşıyaka’da en büyük risklerden birisi de, CHP’nin içten ayrışmaları, yani parti içi kavgalarıdır.

   Malumunuzdur CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin’in ismi adaylık için geçiyor “du” ki, aldığım bilgiye göre, Aziz Kocaoğlu’nun Karabağlar’da bir ortamda “İl Başkanı İl Başkanı olarak kalacak”, bir başka ortamda da “Otursun oturduğu yerde, boş şeylerle uğraşmasın” dediği iddiaları kulağıma geldi. Bu iddialar doğruysa Aziz Kocaoğlu ve paydaşı Alaattin Yüksel’in Ali Engin’i istemediği gerçeği ortaya çıkıyor.

   Diğer taraftan Cihan Türsen’de aday adaylığını açıklayanlar içerisinde. Ancak Cihan Türsen’in geçmiş dönemlerde Karşıyaka’da Belediye başkanlığı yaptığı, daha sonraki süreçlerde ise ön seçim için imza toplayıp bu imzaları Kocaoğlu ve Yüksel ile görüşüp vazgeçtiği iddiaları var, Türsen'in tekrar aday yapılması, CHP Karşıyaka'da “intihar eder" yorumlarına neden oluyor.

   Bu durumda eğer kendisine de yetki verilirse Kocaoğlu’nun tutumu ne olur dersek, Engin’den “İl Başkanlığı yapmasını” isteyen ve adaylığına sıcak bakmayan Kocaoğlu’nun, Cevat Durak’ı destekleyeceği sonucu ortaya çıkıyor. Ki, bu konuda görüştüğüm bazı deneyimli siyasetçilerin görüşü de aynı doğrultuda.

   Neden diye sorduğumda?

   Çünkü İzmir’in kalesi olan Karşıyaka’da, bu bayrağı Durak’tan daha ileriye taşıyacak bir başka seçeneğin olmadığı cevabıyla karşılaşıyorum.

   Özetle Karşıyaka’da birkaç aday adayının daha çıkması beklense de, böyle bir durumda doğal olarak ortaya parti içi çekişmesi de çıkmış oluyor. Demokrasi açısından bu durum elbette çok iyi, ancak AKP’nin işine yarayabilecek bir kırılmanın olabileceği hesap edildiğinde, CHP’nin Durak’tan yana tavır koyacağı sonucu ortaya çıkıyor. Ki bu konuda Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Başarılı olan Belediye Başkanları kalacak” açıklamasını da unutmamak gerekir.

   Yani Belediye Başkanı Cevat Durak’ın gitmesini isteyen bazı kesimlerin, istatiksel verileri de göz önünde bulundurması gerekiyor. Çünkü Karşıyaka’da Cevat Durak’ın parti oyları dışında kişisel oylarının olduğu da ayrıca göz ardı edilmeyecek ve küçümsenemeyecek boyutlardadır.

   Çok daha önemlisi ortada yüksek bir oy potansiyeli ve bu potansiyelin korunduğu, ayrıca korunması gerektiği gerçeği var. Tüm bu nedenleri sıraladığımızda, CHP Genel Merkezin de tekrar bir Cevat Durak ismine “banko” bakılması sonucunun kimseyi şaşırtmaması gerektiğini söylüyorum. Netice olarak konu siyaseten irdelendiğinde “bir başarı”nın olduğu ve bunun da riske edilemeyeceğini de kabul etmek gerekir.

   Sözün özü;

   Son yaşanan 2011 seçimlerinde 170 bin civarında olan CHP ile AKP arasındaki farkın kapanır dereceye gelmesinin en büyük nedenlerinden birisi, CHP’ye özgü iç çekişmelerin seçmenlere de “olumsuz” olarak yansımasıdır. Bu sonucun AKP’nin hanesine yazılması, AKP’nin başarısı değil, hiç kuşkusuzdur ki CHP’nin başarısızlığıdır.

   Eğer 2014’de Karşıyaka’da mevcut ve başarılı yapıya yönelik kırılgan bir siyaset izlenirse, ortaya çıkabilecek kaybın ciddi anlamda İzmir’in geneline yansıması bekleniyor ve bu anlamda ortaya çıkabilecek tablonun CHP’yi Büyükşehir genelinde riske sokacağını da görmek, çokta hayali bir durum olmayacaktır. İstatistik verileri ortaya koydum, benden uyarması gerisi CHP’nin bileceği iştir…

   +İzmir’in diğer ilçelerine yönelik gözlemlerim devam edecektir.

   Notlar

   Not 1: Karabağlar Belediyesinde Başkanla görüşmek isteyen yurttaşların hiçte hoş ilgiyle karşılaşmadığı ve randevu almalarına rağmen “Bugün git yarın gel” işlemine tabii tutuldukları bilgisi geldi. Umuyorum ki Sıtkı başkan bu durumu ciddi biçimde mercek altına alacaktır. Aksi halde, dışarıya olumsuz hava veren bu tür olaylara çözüm bulunmamasının faturası, sorumsuz personele değil, Sıtkı başkana mal edilecektir.

   Not 2: Aldığım bir duyumu paylaşayım. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu geçtiğimiz günler de bazı Bürokrat ve Daire başkanlarını toplayarak “Sizin yüzünüzden herkes bana yükleniyor. Beceriksizliğiniz bana mal ediliyor. Artık ayağınızı denk alın” diyerek fırçalamış.

   Not 3: Alaçatı Port’a İzmir’den bir siyasi parti İl Başkanının kapak attığı ve çok sayıda yeri kapattığına dair bilgiler var. Sizce kim bu il başkanı?

   Not 4: CHP İzmir İl Yönetim Kurulu Üyesi Altan İnanç’ın ismi Narlıdere Belediye Başkanlığında aday adaylığı için geçiyor.

   Not 5: İzmir CHP’de Metropol ilçeler için adeta aday adayı patlaması yaşanıyor. Çalışmalar her ne kadar gizli yürütülse de birçoğunun Genel Merkezden çıkmadığı konuşuluyor. Yakında aday adaylarını yazmaya başlayacağız.

 



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Ata Demirer'den Özge Borak açıklaması

Komedyen ve oyuncu Ata Demirer, 'Eyyvah Eyvah' film serisinin bitme nedeninin eski eşi Özge Borak ile ilgisinin olmadığını söyledi.

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Kafein faydalı mı zararlı mı?

Kahve, çay, enerji içecekleri, asitli içecekler, çikolata… Hepsi çok fazla tüketiliyor. Dolayısıyla kafein hayatımızın tam ortasında…  Bu uyarıcı maddenin enerjiyi ve zihinsel performansı iyileştirmeye yardımcı olabileceğine dair çalışmalar var.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR