İkinci Aziz Dönemi...

Sosyal Demokrat kimliğiyle İzmir seçmeninin karşısına çıkan ve seçmenden “bizi sen yönet” diye %57 oranında güvenoyu alan Aziz Kocaoğlu, özellikle ikinci döneminde, süratli biçimde siyasal erozyona uğramaya başladı.
Bunun en kırılgan noktalarından birisi de, sürekli yasakların yanında yer almasıdır.
İkinci Aziz, son zamanlarda kurallar ile yasakçılığı ayırt edemeyince, ortaya karışık bir anlayış biçimi de çıkmış oldu.
Sosyal Faşizm…
Neden?
İkinci Aziz’in verdiği talimatla, Konak’ta yeşil bitki operasyonunun başladığını öğrenmiş oldum. Cafelerin gölgelik olarak kullandığı bitki örtüsünün katledilmesinden bahsediyorum.
Sormak lazım,
Sosyal demokrat düşünceye sahip olduğunu söyleyen birisinin, yeşil örtüyü katletme girişiminin adı ne olabilir?
Ya da Pasaport kaldırımında “Biraver”i yasaklayan birisine siz olsanız nasıl bir sıfat takardınız?
Başka bir örnek daha:
Okul ve Kültürel açlığın tavan yaptığı kentimizde, çok sayıda camii fazlalığı varken, “İzmir’in göbeğine dev bir camii yapacağım” diyen ve üzerinde Sosyal Demokrat kıyafet bulunan birisini siz olsanız ne olarak nitelendirirdiniz?
Dikkatimi çeken en önemli nokta ise şudur:
İkinci Aziz, gittiği her törende, yaptığı her konuşmanın satır aralarında “bilim ve akıl” vurgusu yapar. Ve o an aklıma işte bu örmekler gelir.
Allah aşkına, Bilim ve Aklı baz alan birisinin pratiği S.O.S veriyorsa, siz onun teorisyenliğine inanır mısınız?
Şu da ayrı bir gerçek:
Birinci Aziz döneminde anlattığım antidemokratik uygulamaları görmedik, duymadık. Ancak ikinci Aziz dönemi çok daha farklı geçiyor.
Bu geçiş sırasında telafisi olmayacak biçimde hasarlar bırakıyor. Zihniyet devriminin yasakçılıktan geçmediğini, danışmanları, bürokratları Aziz Başkan’a derhal anlatmalıdır.
Ve Sosyal Demokrasinin en önemli özelliğinin ilericilik, özgürlükçülük olması gerektiğini, yine birileri Aziz Başkan’a anlatmalıdır.
Sözün özü:
Namuslu olmak, birilerinin yanlışına ortak olmak ve şak şakçılık yapmaktan değil, o birilerinin (mecazi anlamda) kör gözüne parmağını sokmaktan geçer. Eğer siz özgürlükleri , özellikle temel hak ve özgürlükleri istiyorsanız siz solcusunuz. Eğer saydıklarımın yanında değilseniz, sizin solculuğunuz çakma bir solculuğun ötesine gidemez. Bu kabul görmüş bir realitedir…