AKP’nin Selçuk’ta hesabı nedir?
06 Mart, 2013Gündem oldukça yoğun, arada ciddi gelişmeler de gözlerden kaçmıyor değil. Bunlardan birisi de geçtiğimiz hafta İzmir’in Selçuk ilçesinde yaşanan bir “tuhaf” olay.
Hem de oldukça tuhaf. Hemen anlatayım.
Selçuk’ta her kesimin sevdiği ve bu yüzdendir ki on dört yıldan bu yana Belediye Başkanlığı yapan Vefa Ülgür’e yönelik ilginç ve bir o kadar da “tuhaf” bir uygulama devreye girmiş.
Selçuk’ta AKP’li bir meclis üyesinin teşvikleriyle vergi dairesinde görevli olan bir memur Belediye’nin bazı birimlerini farklı bir anlayış yöntemiyle denetlemeye kalkışmış ve konu karakolluk olacak boyutlara kadar varmış durumda.
Olaya ilişkin tarafımıza gelen haberde Başkan Ülgür’ün şu açıklaması dikkatimizi çekiyor;
Olay günü saat 12:10’da belediye binasından çıkmadan önce sekreterime bir telefon geldi ve Vergi dairesi görevlilerinin eski hal binasında ihracata hazırlanan iki TIR’ı denetledikleri, bunun yanında da orada çalışan bütün işçilerin kimliklerini istedikleri yolunda bilgi verildi. Öğle saati olması nedeniyle ilgili memurumuz görev başında olmadığı için biz de yemeğe giderken duruma bakalım dedik. Biz eski hal binalarına girerken AKP Belediye Meclis üyesi Ertan Serbest Soğuk Hava Deposunun bulunduğu hal binası içinden çıkıyordu. Olay yerine gidip bir ilgili memura sıkıntı olup olmadığını sordum, herhangi bir sıkıntı olmadığını söyledi. Olay yerinde çalışan 20’ye yakın işçiye yaklaşıp kolay gelsin dileklerimi ilettim. İşçiler bana; ilgili memurun işçilerin kimliklerini istediğini, onların da vermek istemediğini söylediler. Aralarından bir tanesi de ‘benim kimliğimi aldı, ama geriye vermiyor’ dedi. Ben de ilgili memura şunu izah ettim. Bu kimlikleri alıp bakabilirsiniz ama alıkoyamazsınız, buna yetkiniz yok dedim. O’da bana; ‘benim burada her şeye bakmaya hakkım var’ dedi. Ben de memura istediği evrakları sordum. Evraklar sırasıyla; Sevk irsaliyesi, TIR’a yüklenen malın irsaliyesi, yüklenen malın faturası ve yüklenen malın belediyeye ücretinin ödenip ödenmediği ile ilgili tahsilat makbuzu istediğini söyledi. Ben de kendisine irsaliyeyi gösterebiliriz dedim. Vergi Kanununda bu evrakları kimin, hangi mevkideki kişilerin isteyebileceği çok açık bir şekilde ifade edilmektedir. Memur bu arada bana sürekli ‘ben burada her şeye bakarım, senin görevin de belediye başkanı olarak benim burayı denetleyeceğim ortamı sağlamaktır’ şeklinde talimatlar veriyordu. Ben bu memurla esnaflarımızın da birtakım sorunlar yaşadığı yönünde daha önceden duyumlar almıştım. Bu memur bundan iki ay önce de benim işyerimi denetlemiş ve orda çalışanlara Vefa Ülgür kim diye sorduğunda; benim belediye başkanı olduğumu söylemeleri üzerine ‘o’nu buraya çağırın’ demiştir.
İşyerindeki arkadaşlarımızın şu anda Başkanı bulamayız demelerine rağmen, ilgili memur; ‘öyle yağma yok, hem buradan yolunu bulacak, hem belediye başkanlığından yolunu bulacak’ şeklinde konuşmasını hatırlattım kendisine. Bu arada ilgili memur iyice gerildi ve ‘benim burada can güvenliğim yok, polis çağırın, davacı olacağım sizden’ şeklinde söylenmeye başladı ve polisi çağırdı. Onu ittiğim doğru, ama vurmadım. Polis nezaretinde kontrol yapmaya başladı. Ama hiçbir şeye de bakmıyor. Buna rağmen “burada kontrol yapma ortamı olmadığından kontrolü yapamıyorum” şeklinde rapor tuttu. Rapor tutulurken ben olay yerinden ayrıldım” dedi.
Ayrıldıktan sonra Selçuk Vergi Dairesini ziyaret ederek Vergi Dairesi Müdürü ile görüşmek istediğini Ancak Müdürün toplantı da olduğu bilgisi verilerek müdürle görüşemediğini Kaymakam Bey’e bilgi aktardığını söyleyen Başkan Ülgür o gün 17:10 ‘a kadar Vergi Dairesi Müdüründen kendisine herhangi bir dönüş olmadığını ifade etti.
Evet Başkan Vefa Ülgür’ün konuya ilişkin açıklaması aynen böyle. Şimdi bir iki kelam da biz edelim.
Vefa Ülgür’ü bilenler bilir. İzmir’de siyaseti düzgün ve görevini dürüstçe yapan, ilkelerinden taviz vermeyen birisidir. Ki bu yüzden de CHP’nin Selçuk’ta tartışmasız adayı olarak hep o gösterilmiştir.
Selçuklular da bu önemli ayrıntıların farkında olduğu için, her seçimde onu Belediye Başkanı seçmekten de geri kalmıyor. Yani yiğidin hakkını yiğide veriyorlar.
Selçuk’ta finali karakol’da tamamlanan bu olayları irdelediğimizde, bir “itibarsızlaştırma” ve “sindirme” sürecinin varlığı göze çarpıyor. Devletin vergi memurunun AKP’nin vergi memuru gibi hareket ettiği algısı beliriyor.
Başka bir örnekle, AKP’nin İzmir ve çevresinde devreye koyduğu “baskı” yönteminin bir parçasının da Selçuk’ta uygulandığını anlıyoruz.
Her nedense söz konusu AKP dışındakiler olunca her şey mubah anlayışı sirayet ediyor. Bunun örneklerini de birçok yerde görüyoruz.
Empati yapalım.
Bayındır’da bir vergi memurunun AKP’li olan Belediye Başkanına, ya da Ankara’da bir vergi memurunun Melih Gökçek’e, bunu da geçelim Türkiye’de herhangi bir vergi memurunun bir AKP’li Belediyeye bu şekilde gittiği ve Belediye Başkanına bu tarz bir yaklaşımda bulunduğu görülmüş veya duyulmuş mudur?
Elbette hayır!
Çünkü yapamaz. İstisna olarak yapan birileri çıksa da, derhal kendisini kapının dışında bulur. Senaryo değil Türkiye’de yaşanan realitedir bu.
Ayrıca Polisinden, Maliyesine kadar bütün kurumlar AKP siyasetine endekslenmiş durumdadır. Bunun aksini kimse iddia edemez.
Sözün özü;
Hiçbir memur seçilmiş bir belediye Başkanına bu tarz bir yaklaşımda bulunamaz. Demokrasilerde seçilmişlerin arkasında halk vardır. O Belediye Başkanına yapılan muamele halka yapılmış demektir. Vergi memurunun bu davranışı sivil denetçiden öte, tipik bir organize şube polisi modeline dönüşmüştür.
Ortaya çıkan bu durum AKP’nin Selçuk’ta bir hesabı mı var? sorusunu gündeme ve halkın başkanını da çok daha güçlü bir konuma getirmiştir.
Neresinden bakarsan bak vahim!
TBMM’nin çeşitli dönemlerine damga vuran milletvekilleri oldu. Örneğin parti değiştirmesi ile ünlü Kubilay Uygun. Adı kamuoyunda “Fırıldak Kubi” olarak anıldı ve öylece tarihe gömülüp gitti.
Bu dönem de ilginç milletvekillerimiz var. Partilerine sadık kalıyorlar ama eylemlilikleri ve yaptığı açıklamalar ile milleti diken diken edecek haller alıyorlar.
Bunlardan birisi de Rıfat Sait. AKP İzmir milletvekilliğine CHP’nin o bölgedeki yanlış tercihleriyle de geldiğini düşündüğüm Sait, haber olsun diye her şeyi yapıyor. Yaparken de milleti bazen salak yerine koyuyor zaman zaman da aşağılıyor.
Bir ara İzmir’in içkisine takan Rıfat Sait, parlak projesi Reina gezisiyle İzmirliler’i aşağılamaktan geri kalmadı. Kenti sadece İçki içen topluluk gibi göstermeye çabalayan Sait, bir bomba daha patlattı.
Temiz toplum yaratacak
Ankara’dan gelen ve kimin sahibi olduğunu bilmediğimiz bir firmanın belki de önümüzdeki günlerde Sağlık Bakanlığı’na kaç milyonlarca liralık ilaç kakalayacağını bilemeyiz. Ama bildiğimiz önemli gerçek Rıfat Sait’in milleti aptal yerine koyduğu kadar densizliği. CHP’yi hedef alan sözleri hiç komik değil ve ürkütücü.
Belki de kendisini Bülent Arınç’ın yerine koymaya çalışıyor. Ama alt yapısı sıfır. Anlaşılamayan esprileriyle İzmir’de seçim kazanacağım diye birçok bakanla savunmaya geçen AKP’yi komik duruma düşürüyor.
Toplumu temizleyeceğini söylediği açıklamaları bence AKP’li üst yöneticiler sesli olarak dinlemeli.
Sesli olarak dinlemezlerse kendisi yaptıklarını yalanlayabilir. İstanbul gezisinde kırdığı potları toparlamaya çalışan Rıfat Sait, toplumu hiçe sayarken, İzmir’de milyonlarca oyu CHP’ye vermiş seçmeni de hiçe sayıyor.
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Kılıçdaroğlu’nu CHP’den atmak için; Ne olması gerekiyor?
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Ata Demirer'den Özge Borak açıklaması
Komedyen ve oyuncu Ata Demirer, 'Eyyvah Eyvah' film serisinin bitme nedeninin eski eşi Özge Borak ile ilgisinin olmadığını söyledi.
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Kafein faydalı mı zararlı mı?
Kahve, çay, enerji içecekleri, asitli içecekler, çikolata… Hepsi çok fazla tüketiliyor. Dolayısıyla kafein hayatımızın tam ortasında… Bu uyarıcı maddenin enerjiyi ve zihinsel performansı iyileştirmeye yardımcı olabileceğine dair çalışmalar var.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.