Operasyonlar ve Yandaş Medya’nın Ege temsilcisi; Yeni Asır…

   İçişleri Bakanlığı “İşte Belediyelerin soruşturma karnesi” başlığı altında kendince ortaya koyduğu, güya istatiksel bir açıklama yayınladı. O açıklamayı önce okuyalım sonra üstüne yorumumuzu yapalım:

   İçişleri Bakanı Muammer Güler'in CHP Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın soru önergesine verdiği cevap, Türkiye'deki 2950 belediyenin büyük bölümünün çeşitli iddialarla soruşturulduğunu ortaya koydu. Bakan Güler'in verdiği bilgiye göre, 29 Mart 2009- 20 Aralık   2012 tarihleri arasında İçişleri Bakanlığı tarafından belediyelerle ilgili 3 bin 391 araştırma-ön inceleme onayı verildi.

   En çok AK Parti'ye açılmış mış?
   Açıklamaya göre: En çok araştırma ve ön inceleme izni AK Partili belediyeler için verildi. Bu dönemde bin 535'i AK Partili, bin 26'sı CHP'li, 415'i MHP'li, 158'i BDP'li ve 257'si diğer partilere mensup belediyelerde, bakanlık müfettişleri tarafından araştırma ve ön inceleme gerçekleştirdi.

   Kimse yemez bu palavraları, yani geçelim bunları.

   Size çok basit bir örnek vereyim. Büyükşehirlerden yola çıkalım. CHP’nin elinde dört Büyükşehir belediyesi var. Bunlar İzmir, Antalya, Eskişehir ve Mersin. Bu dört belediyeye de “Yolsuzluk” operasyonu düzenlendi.

   AKP’nin elinde ise on Büyükşehir belediyesi var. Bunlar Ankara, Bursa, Erzurum, Gaziantep,     İstanbul, Kayseri, Kocaeli, Konya, Sakarya ve Samsun Büyükşehir belediyeleri ve içlerinde “en şaibeli” belediyeler ve başkanlar barındıran bu on belediyenin hiçbirine “operasyon” yapılmadı.

   Operasyon diyorum!

   Soruşturma geçirmişmiş, müfettiş incelemesi yapılmışmış geçin bunları, hani CHP’li Belediyelere “çete” kapsamı içerisinde, en şaşaalısından robocop kıyafetlilerce yapılan “polis operasyonları” var ya işte ben onlardan bahsediyorum.

   İçişleri Bakanı Muammer Güler’in “Aslında hepimize eşit davranılıyor” demeye getirdiği bu açıklama gerçeklerden uzak olduğu kadar yapılanlarla da uyuşmuyor.

   Sizlere bir başka örnek daha vereyim.

   Her CHP’li belediye de mutlaka en az 2-3 adet Müfettiş vardır. Öyle ki şurada gözümüzün önündeki  k.. kadar Güzelbahçe Belediyesinde bile şu an müfettiş sayısı dört adettir. Artı dört adette bilirkişi vardır. Yani bırakın polis operasyonlarını bir taraftan da Müfettiş baskısının da varlığı söz konusudur.

   İnanmayan gidip bakabilir!

   O nedenle kendisi dahi “Şaibeli” olan İçişleri Bakanı kalkıp bize “adalet boncuğu” dağıtmasın, maval okumasın.  Biz kendisinin ne denli eşitlikçi ve adaletli olduğunu Hrant Dink cinayetindeki “ihmal”inden iyi biliriz.

   İçişleri Bakanının “Bütün Belediyelere eşit davranıyoruz” diyerek servise sunduğu açıklama, en çok yandaş medyanın işine yaramış olacak ki grafiksel çalışma eşliğinde, boy boy manşetlerden “AKP Adaletli bir partidir” izlenimi verilmeye çalışılmış.

   Çok yakınımızda bulunan bir gazeteden örnek verirsem, hemen burnumuzun dibindeki Yeni Asır gazetesinin “İçişleri Bakanlığı, Muhalefetin İddialarını Çürüttü” başlığıyla kesin hüküm kurarak bu haberi gözümüzün içine sokması, ayrı bir hezeyan ve tartışma konusudur.

   İzmir merkezli bu gazetenin Yayın Yönetmeni Şebnem Bursalı ve Yazı İşleri Müdürü Nevzat     Dönmez’e sormak isterim; Kapınızın önü olan İzmir’de olandan bitenden gerçekten sizin haberiniz var mıdır?

   Ciddiden merak ederek soruyorum, manşetten süslü püslü verdiğiniz bu haberin, ayrıca “objektif” biçimde kritiğini yapmak bir habercilik değil midir?

   Sizin gazetecilik sınırlarınız Ankara ve İstanbul eksenlimidir ki, kapınızın önündeki belediyelere uygulanan baskıları algılamaktan kendinizi muaf tutuyorsunuz.

   Yanlış anlamayın amacım size yapacaklarınız konusunda ders vermek değil, sadece gazeteciliğin nasıl yapılması gerektiğini hatırlatmaktır.

   Yok eğer AKP’ye yaranmak adına “Yandaş Medya”cılık oynamaya devam edeceğiz diyorsanız,  bu eleştirilerden de rahatsız olmak gibi bir lüksünüz yoktur, olmamalıdır.

   Sözün özü;

   Yanlış olan her şeyin elbette karşısındayız. Öyle ki, birçok CHP’li belediye için son derece acımasız eleştirilerimiz olmuştur ama bu aynı belediyelerin haksızlığa uğramasını da görmeyeceğimiz anlamına gelmez.

   Arşivime bakarsanız, öteden beri AKP’nin kendisinden olmayan belediyelere karşı baskı yaptığını ve çifte standart uyguladığını yazmışımdır. O nedenle Yeni Asır’ın bu “taraf”kâr tutumu her şeyden evvel “her gün operasyonla” yatıp kalkan İzmir ve Egelilere karşı bir haksızlıktır…

   Özlü söz:

   Hayatlarını gözden geçirip birçok haksızlık ettiklerini gören kimseler çocuklar gibi sık sık uykudan uyanır, ürker, kötü bir bekleyiş içinde yaşarlar. Halbuki hiçbir zaman haksızlık etmediklerini bilenlerde daima tatlı bir umut vardır. -Platon-

   İşte Yeni Asır gazetesinin manşeti: