İleri Demokraside Final: Kulluk Düzeni…
15 Ocak, 2013Mehmet Metiner, Şamil Tayyar, Bülent Arınç vb gibi tescillenmiş isimlerden sonra, AKP’de padişaha “en akıcı yağı” çekenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor.
AKP Ağrı Milletvekili Fatma Salman kendisini iki dönem milletvekili yapan Erdoğan için canını vermeye hazır olduğunu söyleyerek, "Fatma canını Başbakan ve AKP'ye kurban eder" demiş.
Salman bırakın “en akıcı yağı” çekmeyi, ileri demokrasinin ne anlama geldiğini de hem padişahına hem de cümle âleme bir güzel göstermiş.
Fatma Salman isminin eşinin kendisine uyguladığı şiddetle gündeme geldiğini de hatırlatalım.
Devam ediyor Fatma hanım;
"Partimi ve Başbakanımı seviyorum. Partime, davama, başbakanıma bağlı bir kul olarak devam edeceğim"...
Hatırlatalım. Hadislerde Kul kimdir, ne demektir?
Kul, Allah'ın hüküm ve tasarrufu altındaki tüm insanlar demektir.
Bir başka anlamıyla;
Bir kimsenin Allah’a kul olması için, O'ndan başka şeylere kul olmaktan ve bağlanmaktan tam kurtulması lâzımdır.
Aynı zamanda Osmanlı zamanında halkın, padişaha "Kulunuz" diye takdim edildiğini, padişahın da halka, "Kulum" dediğini de biliyoruz.
Ancak İslam dininde gerçek olan, yalnızca Allah’a kul olunmasıdır. AKP’li Fatma Salman “biat” etmenin ne demek olduğunu kanıtlamak için, kantarın topuzunu bu derece kaçırmış.
Demokrasinin önüne şeklen “İleri” sözcüğü yerleştirilen AKP’de gelinen son nokta, Başbakanın da yıllar önce söylediği gibi “demokrasi amaç değil araç” sözünün yerini bulduğudur.
Ağrı Milletvekili Fatma Salman’ın “Partime, davama, Başbakanıma bağlı bir kul olarak devam edeceğim” sözleriyle kulluk düzeninin esas alındığı AKP, yasalara göre parti, iç işleyişe göre ise dergah, medrese v.b gibi bir konum içerisinde olduğunu açıkça hepimize göstermiştir.
Sözün özü;
Kendisini çağa değil, çağı kendisine göre uydurmaya kalkışan ve ortaçağdan kalan düşüncelerle “yola devam” diyen AKP, kendisine oy vermeyenlerin haklılığını da ortaya koyuyor. Ülkenin diğer yarısının kaygıları da bir anlamda tescillenmiş oluyor…
“Bekçi Celal”in söyledikleri
Gaziemir Belediyesinin resmi danışmanı ve aynı zamanda bir haber sitesinin röportajcı-köşe yazarı Hasan Dalgıç, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kardeşi Celal Kılıçdaroğlu’nu bir kez daha konuşturmuş.
Medya ortamından kamuoyunun önüne “Bekçi Celal” olarak konulan Celal beye söyletilenler ya da söyledikleri de haliyle dikkatimize takıldı.
Garibim “Bekçi Celal” röprtajda diyor ki;
“Bizim soyadımızı taşıyan hiç kimse İzmir’deki belediyelerde çalışmıyor. Uzak akraba ya da köylümüz olan birkaç kişinin belediyelerde çalıştığını biliyorum. Ama onlar da yıllar önce işe girmişler.”
Biliyorsunuz bir önceki yazımda “İzmir Belediyelerinde işe giren Kılıçdaroğlu” ailesinden tek tek isimler vermiştim.
Bunlardan iki isim erkek kardeş çocukları olan ve Kılıçdaroğlu soy ismini taşıyan yeğenler, öteki Kılıçdaroğlu ise gelin, bir diğeri de soy ismi farklı ama uzak değil kız kardeşinin oğluydu.
Yani birileri yazdığımız gerçeklerin altını boşaltmaya kalkışsa da nafile çünkü o isimlerin teyidi bizzat o belediyelerin yetkilileri tarafından verilmiştir.
Amacımız sadece ve sadece doğruları paylaşmaktır. Birileri kalkıp “Yahu Başbakanın oğlu gemicikleri götürüyor ama siz küçük şeylere takılıyorsunuz” dese de, biz bildiğimiz yoldan şaşmayız.
Yapmamız gereken, yani olması gereken de budur. Netice de bizler herhangi bir partinin basın danışmanı değil, gazeteciyiz.
Yani Başbakanı da, oğlunu da ve gemiciğini de yazmalıyız, elbette ki Kılıçdaroğlu’nun yeğenlerini de yazmalıyız. Kamplara bölünmüş medyanın yaptığı gibi, adamına göre haber ayıklama lüksümüz olamaz, yani olmasın da.
Bizi tarafsız tavrımızdan dolayı yadırgayanlar “Bekçi Celal”i siyaset malzemesi olarak öne sürenlere bakmalı ve sorgulamalıdır.
Çünkü emeklilik hakkını dahi elde etmiş “Bekçi Celal” bu ülkenin bilinmeyen değil aksine bildiğimiz yüzüdür. Unutmayalım ki bu ülkede yüz binlerce insan “açlık sınırının “ altında yaşamaktadır.
Karşıyaka çarşaf istiyor
CHP Karşıyaka eski İlçe Başkanı Adnan Alabay’ın “çete” operasyonu nedeniyle tutuklanıp cezaevine konulmasının ardından yapılacak İlçe seçimi için Karşıyaka birkaç parçaya bölünmüş durumda.
Edindiğim bilgilere göre, yapılacak seçimlerde; Adnan Alabay grubunun -Müjdat Ünsalan gurubu ile birlikte hareket edeceği konuşuluyor.
Belediye Başkanı Cevat Durak ve ekibinin de İl Başkanı Ali Engin ekibiyle hareket edeceği iddiaları var.
Diğer bir grup olan demokratik taban hareketinin ise tek başına mücadeleye girişeceği konuşulurken, İl Seçimlerinde çarşaf uygulandığı ve Karşıyaka ilçe seçimlerinde de Çarşaf liste uygulanmasının partiye yakışacağı görüşü ağır basıyor.
Son dakika baskıları olmazsa, şu anki tabloya göre Karşıyaka’da heyecanlı ve katılımcı bir seçim bizi bekliyor. Bakalım zafer kimin olacak…
Bugüne dair:
*Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine...
Nazım Hikmet bugün 111 yaşında. Saygı ve özlemle anıyoruz...
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Kılıçdaroğlu’nu CHP’den atmak için; Ne olması gerekiyor?
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Ata Demirer'den Özge Borak açıklaması
Komedyen ve oyuncu Ata Demirer, 'Eyyvah Eyvah' film serisinin bitme nedeninin eski eşi Özge Borak ile ilgisinin olmadığını söyledi.
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Kafein faydalı mı zararlı mı?
Kahve, çay, enerji içecekleri, asitli içecekler, çikolata… Hepsi çok fazla tüketiliyor. Dolayısıyla kafein hayatımızın tam ortasında… Bu uyarıcı maddenin enerjiyi ve zihinsel performansı iyileştirmeye yardımcı olabileceğine dair çalışmalar var.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.