Siz İzmir’in Hâkimi misiniz?

   Eski hızlı solcu, bir zamanların çevre aşığı, AKP’nin Kültür bakanı Ertuğrul Günay’ın dünkü Yeni Asır’a verdiği demeç dikkatimi çekti.

   Önce o demeci okuyalım, ardından da yorumlayalım:

   Dava açılırsa EXPO'yu alamayız

   Turizm Bakanı Günay, Büyükşehir Belediyesi'nin İnciraltı planlarına itiraz etmesi halinde EXPO'ya ev sahipliği yapamayacağını söyledi.

   Meslek odalarının yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin EXPO 2020 için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca hazırlanan İnciraltı planlarına itiraz etmesi kent gündeminin en önemli maddesi olurken Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'dan önemli bir uyarı geldi. Günay, "Büyükşehir'in itirazda bulunduğu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın son kararı sonrası Büyükşehir Belediyesi yargı yoluna giderse o EXPO projesini engellemek anlamına gelir. O zaman da, EXPO'nun İzmir'e gelmemesine büyükşehir belediyesi katkı yapmış olur. İzmir bir daha EXPO ve uluslararası hiçbir projeye ev sahipliği yapamaz" dedi.

   Daha açık bir tabirle;

   “Kentin en bakir yerlerinden olan bölgeye aşırı yapılaşma olsa dahi, Kamu çıkarı, hukuk ve yasaları dikkate almayın yargıya gitmeyin” denmek isteniyor.

   Gidersek ne olur?

   Giderseniz EXPO’yu kaybedersiniz!

   Öyle diyor Ertuğrul Günay.

   Bu yaklaşım açıkça şantaj, hukuk tanımazlık ve Büyükşehir Belediyesinin üzerinde tahakküm kurmaktır.

Mimarlar odası ise bu yaklaşıma şöyle bir tanımlama koyuyor; EXPO ile meşruiyet ‘Koruma Planı’yla talan ve İnciraltı’nın imara açılmasına Expo organizasyonu üzerinden meşruiyet sağlanmış, şimdi de talan planları hazırlanıyor...

   Olay bu kadar açıkken, yangından mal kaçırır gibi davranmak oldukça manidardır.

   Diğer taraftan Günay’dan sonra aynı çıkışı Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’da yapıyor. Bu ikili kendilerini İzmir’in hâkimi olarak görüyor. Kendilerince bir yol haritası belirliyorlar ve burada yaşayanların da buna uyma zorunluluğu varmış gibi bir dayatma içerisine giriyorlar. Sonuçta bu planlamaya yönelik ortada bir yanlış varsa elbette birileri de karşı duracaktır.

  Ayrıca, Kentin karar mekanizmalarıyla ortak akıl yürütmek ve her açıdan kentin menfaatleri için birlikte kararlar almak bu ikilinin sanki umurunda değil.

   Eğer söz konusu EXPO ise her şey mubahtır fikri yürütmekten öteye, EXPO’nun şeffaflıktan uzak tartışılan durumunu masaya yatırmak her nedense bu ikilinin ilgi alanına girmiyor?

   Öyle ki EXPO’nun idari yapısı zırhla kaplanmış bir yapıya dönüştürülmüştür. İçerisinde Belediyelerin, sivil toplum kuruluşlarının olmadığı bir yapının ne denli şeffaf ve demokratik olduğu, ciddi bir tartışma konusudur.

   Sayın her iki Bakan kentin kaderiyle ilgili sağa sola talimatlar yağdıracaklarına EXPO’nun şu anki durumunu ele almaları daha hayırlı olacaktır diye düşünüyorum.

   Adnan Alabay istifa etmelidir

   İzmir Organize Suçlar Bürosunun Karşıyaka’da düzenlediği “Çete” operasyonuyla ilgili İzmir CHP’de bir sıkıntının olduğunu gözlemliyorum.

   Başta İzmir İl Başkanı Ali Engin olmak üzere CHP’liler olayın gerçekleşmesiyle birlikte zor bir süreç yaşıyor.

   Çünkü olayda dile getirilen iddialar dahi partiyi yeterince sarsmış gibi görünüyor. Bu nedenle zanlı iddiasıyla bir süre aranan ve daha sonra teslim olan CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Adnan Alabay’ın derhal istifa etmesi gerekir.

   Eğer Alabay vakit geçirmeden bu istifa mekanizmasını devreye koyarsa, hem Sosyal demokrat olmanın sorumluluğunu yerine getirmiş olacak, hem de CHP kültürüne yakışan bir işlemi gerçekleştirmiş olacaktır.

   Partinin önünü açmak, var olan bu sıkıntılı süreçten CHP’nin etkilenmesini önlemenin en mantıklı da bence şu an için budur.

   İleriki süreçte eğer suçsuz olduğu (ki dilerimki olur) kanıtlanırsa, sanırım bu durumu CHP’nin yetkili kurulları da ayrıca değerlendirecektir.

   Ama önce istifa gelmelidir.

   Ve CHP’nin İzmir patronu Ali Engin’e de burada önemli görev düşüyor.

   CHP’nin isminin bu iddialarla anılmasına engel olmak için Ali Engin’in de bu istifa müessesinin devreye konulması konusunda, Örgüt liderliği vasfını yerine getirmesi gerekmektedir.

   Bence CHP için şu an yapılacak en anlamlı ve mantıklı iş bu olacaktır.

   Benden söylemesi…

   Notlar

   Not 1: Güzelbahçe’de eski Başkan Ertan Avkıran ileriki seçimlere hazırlanmak için sessiz ve derinden çalışıyor. İddialara göre Ertan Avkıran en büyük rakibi mevcut başkan Mustafa İnce’ye karşı Ankara’nın yollarını aşındırıyor ve Kocaoğlu’nun yanından da bir an olsun ayrılmıyormuş.

   Not 2: AKP İzmir’de İl Başkanı Ömer Cihat Akay’a karşı parti içerisinde “derin muhalefet” devam ediyor. Muhaliflerin en büyük amacı Akay’ın koltuktan uzaklaşması. Çok sayıda muhalifin Genel Merkez bazında girişimler içerisinde olduğu belirtiliyor.

  Not 3: İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Genel Sekreteri Ersu Hızır uzun zamandır Başkan Aziz Kocaoğlu ile hukuk savaşı halinde. Son olarak mahkeme kararıyla Genel Sekreterliğe dönmesi gereken Hızır’ın, Kocaoğlu tarafından farklı bir göreve verilmesinin yasaları uygulamadığı sonucunu doğurduğu iddia ediliyor. Hızır’ın tekrar yargıya gideceği ve Kocaoğlu’nu zorlu bir sürecin beklediği konuşuluyor.