Yukarı
1

Sinan Kara

Eurogold’tan Koza’ya…

15 Aralık, 2012

   Bergama’da beyaz altın diye adlandırılan pamuk üretimi ile yıllarca geçimini sağlayan köylülerin yörelerinde “Siyanür” kullanarak altın çıkaracak olan uluslar arası tekellere karşı verdiği mücadele Türkiye sınırlarını aşarak dünyadaki çevrecilerin de yakından izlediği bir hale gelmişti. O yıllarda gazeteler, gazeteciler, siyaset yapanlar ve sivil toplum örgütleri vardı.

   Uluslararası tekellerin dolarları veya paraları ne köylüleri, ne mücadele edenleri ne de yörede siyaset yapanları satın almaya yetmiyordu. Eurogold altın çıkaracağı alanda yaptığı evleri rüşvet olarak köylüye armağan edecekti ama kabul görmedi.

   Öylesine bir direnç gelişti ki, Altın madeninin yabancı sahiplerinin Türk yönetici ve yol göstericilerinin ağızlarındaki tükürük köpürmeye başladı. Hilton Oteli’nin görkemli salonunda madene danışmanlık yapan ve Süleyman Demirel ile yakın politika yapmış Hayri isimli (Hayri Öğüt ile ilgisi yok) bir Türk büyüğü beğenmediği bir soruyu yönelten gazeteciyi azarlamaya kalktı. O genç gazeteci adı Hayri olan Adalet partili Türk büyüğüne öylesine bir ders verdi ki inancın paraya çevrilemeyeceğini gösterdi.

   Bergama’nın 4 köyünde yaşayan yiğit insanları da; olanca güçleriyle mücadele ettiler. Onların ö dönemde sağlıklı bir belediye başkanları vardı. Adı Sefa Taşkın olan bu başkan köylüsünün taleplerini uluslararası arenada sağlıklı biçimde anlattı. Ulusal güçleri de Bergama’daki olaya duyarlılık için çağırdı.

   Bu çabalar sonunda madenin çalışmasına engel olunamadı ama o şirket milyonlarca dolarlık yatırım yapmak zorunda kaldı Havuzlar, arıtma sistemlerini kurdu. Halkı zehirlemeyeceğini kağıt üzerindeki izinlerden kurduğu tesislerle anlatma noktasına geldi.

   Bu mücadelelerde jandarmadan dayak yiyenlerin sayısı da az olmadı. Mücadele veren insanların itibarsızlaştırılması da Eurogold tarafından mümkün olmadı. Çünkü karşısındaki gazeteleri, gazetecileri, sivil toplum örgütlerini satın alamıyorlardı.

   İşte o dönemde Hayri Öğüt halkla ilişkilerini sınırlı basın kurumları üzerinde yaptı. Bir bölge televizyonunun o dönemdeki yönetmeni ve birkaç kişi bu kurumla işbirliği yaptı. Ama ekonomik durumu iyi olmasa da birçok gazete bu kurumun isteklerini halkın isteklerine tercih etmedi.

   Gün geldi devran döndü. Eurogold oldu Koza. Hükümete yakın görünen Koza ile birlikte gazete ilişkileri gelişti. Bir zamanlar Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven’e ve Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın’a yakın olan sosyal demokrat devrimci gazeteciler Bugün Gazetesi’nde çalışmaya başlayınca hallerini de değiştirdi.

   Hayri Öğüt isimli halkla ilişkiler görevlisi görev atladı. Şimdi anlıyoruz ki Dikili’de sopalarla saldırıya uğrayan halka zulmedenler kimler. Osman Özgüven’den sopalarla kurtulmak isteyenler kimler. Oldukça başarılı bir röportaja imzasını atan Evrensel Gazetesi'nden sevgili Özer Akdemir’in kaleminden ‘’Bir Fedainin İtirafları’’ Yazı Dizisi’ndeki itirafları ibretle okuyorum.

   Bunlar aslında bilinen ama itiraf edilmeyen gerçekler. Şimdi ortaya saçıldı. Ve en önemlisi CHP’yi içten vuran isimler de ortaya çıkıyor. Dikili’de, Bergama’da seçime girecek olan CHP bu adamlarla nasıl seçime gidecek.

   Yerel ölçekte Nam-ı değer “Değnekçi Ali” olarak bilinen CHP İl Genel Meclisi Üyesi Ali Demirel’den bahsediyorum.

   O “fedai” yaptığı itirafta; Osman Özgüven ile ilgili bilgi ve belge aktarımı için “Değnekçi Ali”nin Şirketin Genel Müdürü Hayri Öğüt’ten “para öğüttüğü” iddialarında bulunuyor. Yani söz konusu olan aynı parti içerisinde bir  “ihanet” sarmalının varlığıdır.

   Cumhuriyet Savcıları elbette bu itirafları dikkate alacak gerekli incelemeyi başlatacaktır ancak bu durum CHP adına da utanç vericidir. Sayın İl Başkanı Ali Engin ve yönetimi derhal olayın üzerine gitmeli, ortaya çıkan çarpık sorunu gidermelidir.

   Çünkü bu olayın faturası hem Dikili’ye, hem mağdurlara, tabii ki en önemlisi de o çevreye çok ağır olmuştur.

   Aklıma gelmişken Dikili’de CHP içerisinde Osman Özgüven’e karşı “Ali-Veli” Koalisyonunun oluşumundan da söz ediliyor. İddialara göre ikili arasında Osman Özgüven’e ilişkin dosyalar üretiliyor ve bu koalisyonun “Veli”si Genel Merkeze dosya taşımakla kalmıyor bu dosyalar “Ali”nin de üstün marifetiyle Koza’ya servis ediliyordu.

   Tüm bunlardan hareketle buradan “Değnekçi Ali”ye, Ali Demirel’e bir çağrıda bulunuyorum; İddialar çok ciddidir. Bu kadar şaibeyle anılmak sosyal demokrat bir partiliye yakışmaz, şık durmaz. Derhal istifa müessesesine müracaat edilmelidir, aksi halde hiçte hoş olmayan bir durum ortaya çıkacaktır.

   Sözün özü;

   Osman Özgüven yıllardır tüm olumsuzluklara karşı onurunu ve ilkelerini satmadan mücadele ediyor. Etrafında ihanet çemberi oluşan ve kurulan tezgâhların ayyuka çıktığı yapılan itiraflardan da net biçimde anlaşılıyor.

   Taban ve tavanıyla Cumhuriyet Halk Partisi ve tüm sosyalistler bu mücadeleyi artık özümsemeli, Dikili’ye, Bergama’ya sahip çıkmalıdır.

   Olayın medya ayağına ise değinmeye hiç gerek yok. İtiraflardan da anlaşılacağı gibi etrafımız “reklâm” karşılığında kalemini, onurunu satan “namussuzlarla” dolu. Bunların kim olduklarını sizler en az benim kadar iyi bilirsiniz…

   Özlü söz;

   Kaybedilen para bir şey değildir, ama kaybedilen namus çok şeydir… -Alfred Krupp-



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Ata Demirer'den Özge Borak açıklaması

Komedyen ve oyuncu Ata Demirer, 'Eyyvah Eyvah' film serisinin bitme nedeninin eski eşi Özge Borak ile ilgisinin olmadığını söyledi.

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Kafein faydalı mı zararlı mı?

Kahve, çay, enerji içecekleri, asitli içecekler, çikolata… Hepsi çok fazla tüketiliyor. Dolayısıyla kafein hayatımızın tam ortasında…  Bu uyarıcı maddenin enerjiyi ve zihinsel performansı iyileştirmeye yardımcı olabileceğine dair çalışmalar var.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR