Yukarı
1

Sinan Kara

Ahmet Ersin'den Haberiniz Var Mı?

13 Aralık, 2012

   CHP’nin eski İzmir Milletvekili Ahmet Ersin hakkında “Ergenekon”a yardım etmek, suç delillerini bozmak ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüsten geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet Savcılığına ifade vermişti.

   Konuyu hatırlarsak;

   Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ile ilgili yürüttüğü soruşturma sırasında, gizli tanık Munzur ile görüştüğü ve ifadesini değiştirmesi için, içinde 80 bin TL bulunan bir çanta verdiği ileri sürülen, eski CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, bu nedenle geçtiğimiz ay İzmir Adliyesi'ne giderek talimatla ifade verdi.

   Ahmet Ersin önümüzdeki günlerde Erzurum’a gidecek ve 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmaya başlayacak.

   Sayın Ersin’i Erzincan’a İlhan Cihaner olayını araştırması için o zamanki Genel Başkan Deniz Baykal ve Genel Sekreter Önder Sav yani CHP Genel Merkezi göndermişti.

   Yani görev için oradaydı.

   Amaç, Cihaner’e yapılanları yerinde araştırmak, tanıklara ulaşmak ve bunları bir rapor doğrultusunda Genel Merkeze oradan da TBMM gündemine sunmak ve kamuoyuyla paylaşmaktı.

   Ancak olaylar farklı gelişti, işin içerisine çeşitli senaryo ve komplo iddiaları girince Ahmet Ersin hakkında dava dosyası oluşturuldu ve yakında yargılanması başlıyor.

   Benim merak ettiğim, göreve gönderilen Ahmet Ersin için CHP Genel Merkezinin ne yaptığı ve konuya nasıl bir hassasiyetle yaklaştığıdır.

   Çünkü Ahmet Ersin’in yalnız bırakıldığına dair duyumlar almaktayım.

   Mahkeme önümüzdeki 21 Aralık 2012 (Haftaya Cuma günü) Erzurum’da yapılacak. Özellikle İzmirli CHP’li Vekiller, CHP İzmir İl Başkanı, Örgütü, Belediye Başkanları ve siyasetçiler o mahkemeye gidip Ersin’e manevi destek olacaklar mı, yoksa kaderine mi terk edecekler?

   Çünkü konuya dair beklenmedik bir kararın çıkmasını da beklemek sürpriz olmaz diye düşünüyorum.

   Bekleyip göreceğiz, elbette konuyu yazmaya devam edeceğiz…

   Nedim Güral’ın ihtarnamesi

   İzmir Büyükşehir Belediyesinin önde gelen kurumlarından birisi hatta en önemlisi olan İZSU ile ilgili yazarımız Turan Çatal’ın yazıları, eleştirileri devam ediyor.

   Turan Çatal bir önceki yazısında İzsugate-6 başlığıyla kaleme almış ve isim vermeden, hakaret etmeden eleştirel sınırlar içerisinde İZSU’da ortaya çıkan sorunları dile getirmiş.
Söz konusu yazının altına da İZSU’da kurum içerisinden Nedim Güral hakkında “resmi kaydı” bulunan ve İZSU Genel Müdürlüğüne şikayet niteliğindeki bir dilekçeyi de koymayı da uygun görmüş.

   Şikayete konu dilekçe de; Gültekin Avkıran hakkında yapılan işlemlerin yerine getirildiğini ancak Teftiş Kurulu Başkanı olan Nedim Güral hakkında ise hiçbir işlemin yapılmadığı ve bu konuda Genel Müdür Ahmet Alparslan’ın neden gereğini yerine getirmediğine dair eleştiri var.

   Yani Turan Çatal burada yapması gerekeni yapmış ve kendisine gelen kayıtlı belgeyi yazısının altında da yorumsuz biçimde okuyucularına aktarmıştır.

   Ancak dün elimize Nedim Güral tarafından gönderilen kendilerince “ihtarname” dedikleri bir açıklama dikkatimi çekti. Güral ve avukatı bu ihtarnamenin aynı biçimde Turan Çatal’ın köşesinde yer alması talebinde bulunuyor.

   Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Basın ilkeleri gereği bize gönderilen bütün cevap haklarını şimdiye kadar hep yayınladık elbette bu doğal bir haktır. Ancak bu “ihtarname” denilen açıklama bilgilendirmeden ve cevap kullanma hakkından çıkmış ve tabir yerindeyse “aba altından sopa gösterme”, “uyarı” ve “sansür” niteliğini almış durumda.

   Bakınız sonuç ve istem kısmında ne diyor Güral ve avukatı;

   Yayınlamış olduğunuz gerçeğe aykırı bu yazı ile müvekkil hakkında kamuoyunda haksız ve yanıltıcı bir düşünce oluşması olasıdır. Her türlü dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla 5187 sayılı Basın Kanununun 14. Maddesi gereğince ekte sunulan Cevap ve Düzeltme metninin aynı sayfalarda, aynı mizampaj ile aynı sütunlarda, okumayı güçleştirmeyecek biçimde, eş büyüklükte ve eş karakterde harflerle ihtarnamenin alınmasından sonra inceleme süresinin bitiminde çıkacak olan Egenin Sesi internet gazetesinin sitesinde metne hiçbir mülahaza ve yorum katmadan ve ekleme yapılmadan yayınlanmasını, bundan sonrada müvekkil Teftiş Kurulu Başkanı Nedim GÜRAL’a danışmadan gerek Teftiş Kurulu Başkanlığı gerekse sonuçlanmamış soruşturmalar ile ilgili bilgilerin gerekli özenli araştırma yapılmadan ve müvekkil Nedim GÜRAL’dan gerekli izin ve onay alınmadan yayınlanmamasının, aksi takdirde hakkınızda gerekli yasal işlemlere başvurulacağını ihtaren bildiririz.

   Şu cürete bakar mısınız?

   Kurum içerisinde şikayete dair kayıt altına alınmış bir evrak var, elimize ulaşmış ve bunu, hatta bundan sonra ortaya çıkabilecek olası belge, bilgileri yayınlamak için kendilerinden izin almamızı istiyorlar?

   Emriniz olur Nedim bey ve Avukat bey…

   Sanırım siz bizi emrinizdeki İZSU personeliyle karıştırdınız. Öncelikle böyle bir talep ne kadar hukuki ve etiktir. İsterseniz gelin bunu tartışalım.

   1- Yazar Turan Çatal’ın kendi yorumunda değil Kişilik haklarına, Güral’ın isminden dahi söz edilmemektedir.

   2- Ortada kurumunuzca kayıt altına alınmış bir belge vardır, ki bu belgeyi yayınlamak suç olmadığı gibi, o belgedeki şikayete bahis konuların da Genel Müdür tarafından çözüme kavuşturulmadığı anlaşılmaktadır.

   3- Tartışılması gereken bu belgenin yayınlanması değil belgeye konu olan şikayetlerdir.

   4- Nedim Güral konumu itibariyle de haber değeridir ve daha da ötesi o belge önemli biçimde bir haber değeri taşımaktadır.

   Bu nedenledir ki Sayın Güral ve avukatı tarafından bize gönderilen “ihtarnameyi” yayınlamayacağız. Çünkü dayanaksız ve basın özgürlüğü açısından amacını aşan ifadelerin yer aldığı bu açıklamanın ilgili “tehditkâr” sözlerinin basın kanununa da hiçe saydığı aşikârdır.

   Bu nedenle, yukarıda örneğini verdiğim söz konusu ifadelerin yer almadığı bir açıklamanın tekrar tarafımıza gönderildiği takdirde, cevap hakkı ve okur hakları açısından değerlendireceğimizin de bilinmesini isteriz…

   Gökçek ile Kocaoğlu arasındaki fark

   Önceki gün sağanak yağışlar sonucunda güzel İzmir’imiz de yine her tarafı su bastı ve kentin yolları göl haline döndü. Biz bu sahneyi maalesef yıllardır yaşıyoruz. Her ne kadar Ayın başarılı Belediye Başkanı seçilse de, bana göre Sayın Kocaoğlu birçok konuda olduğu gibi bu olayda da sınıfta çakmış vaziyettedir.

   Doğrusu biz kent sakinleri olarak hem Kocaoğlu’nun duyarsızlığına hem de İzmir’de vukuu bulan sel baskınlarına alışmış durumdayız. Ve ne söylesek nafile çünkü Kocaoğlu’ndan bundan sonra bir şey olmayacağını da adım gibi biliyorum.

   Zaten Kocaoğlu’nun beceriksizliğine yönelik söyleyebilecek her şeyi söyleyenlerden birisiyim.

   Ama ne acıdır ki Melih Gökçek gibi birinin kalkıp Kocaoğlu’nu ve İzmir’i ti’ye alması da bir o kadar elzem verici bir olaydır.

   Çünkü bu ülkede en son konuşması gerekenlerden birisidir Melih Gökçek. Malumunuzdur, olumsuzlukları ve hakkındaki yolsuzluk iddiaları bile tek başına kocaman bir ansiklopedi olabilecek niteliktedir.

   Tamam Kocaoğlu beceriksiz ve iş bilmezdir ama Gökçek’in yanında da melek kalır demekten de imtina etmeyelim…

   Not 1: 16 yaşından 3 ay gün alan ve darbecilerin “asmayalım da besleyelim mi?” diyerek ferman verdikleri Erdal Eren’in bugün idam edilişinin yıldönümü. Sevgiyle ve saygıyla anıyorum…

   Not 2: Son günlerde Paşa imajıyla İzmir medyasının ilgi odağı haline gelen muteber köşe yazarı bugün oturmuş bir yazı kaleme almış, yazıyı okuyunca “hah bir insan kendisini ancak bu kadar güzel tarif edebilirdi” demekten kendimi alamadım… Seni bizden bile güzel anlattığın için kalemin dert görmesin Yazarların Paşası…

    Özlü söz;

   Bir kültürü yok etmek için kitapları yakmanıza gerek yok. İnsanların okumayı bırakmasını sağlayın yeter…

   -Ray Bradbury-



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Ata Demirer'den Özge Borak açıklaması

Komedyen ve oyuncu Ata Demirer, 'Eyyvah Eyvah' film serisinin bitme nedeninin eski eşi Özge Borak ile ilgisinin olmadığını söyledi.

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Kafein faydalı mı zararlı mı?

Kahve, çay, enerji içecekleri, asitli içecekler, çikolata… Hepsi çok fazla tüketiliyor. Dolayısıyla kafein hayatımızın tam ortasında…  Bu uyarıcı maddenin enerjiyi ve zihinsel performansı iyileştirmeye yardımcı olabileceğine dair çalışmalar var.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR