Parayı Veren Altaylı’yı Alır
10 Aralık, 2012Yazmayacaktım ama Fatih Altaylı denen her devrin borazanı bu konuya tekrar köşesinde yer verince, benim için de yazma gerekçesi ortaya çıktı.
Hatırlayanlarınız olacaktır; 1999 yılının Temmuz ayının yirmisinde bir yazıya imza atmıştı Fatih Altaylı.
“Parayı veren Ahmet’i alır…”
O dönemin parlayan trendi olan “aşırı milliyetçilik” tavan yapar boyutlardaydı. Asker kaçakları tarafından “vatan millet Sakarya” nutukları eşliğinde linç edilen Ahmet Kaya’nın bu mağdur halini fırsat bilen ve vurun abalıya diyen isimlerden birisi de Fatih Altaylı olmuştu.
Aynı Altaylı dünkü yazısında şunları yazmış;
YILLAR önce Ahmet Kaya hakkında yazdığım bir yazıdan ötürü, sağda solda hakarete uğruyorum bir grup zibidi tarafından.
Sanki Ahmet Kaya benim yazdığım bir yazı yüzünden ölmüş gibi.
Gayet yakından tanıdığım, yönettiğim kanalda Ahmet Abi'nin Vapuru diye program yapmış, şarkılarını severek dinlediğim ama sonunda geldiği nokta yüzünden eleştirdiğim Ahmet Kaya'yı hedef göstermişim.
Hedef medef göstermedim de, zaten adam hedef gösterildiği için ölmedi.
İçki, sigara ve yaşadığı hayat tarzı yüzünden, belki fazla kilolarından kalp krizi geçirip öldü.
Vurulmadı, kırılmadı.
Beni ve bazı gazetecileri Ahmet Kaya'ya hakaret etmekle suçlayıp, ölümüne neden olmakla itham edenler bizim Ahmet Kaya'ya asla etmeyeceğimiz hakaretlerin bin mislini bize edip, sonra da bize ders veriyorlar.
Ulan zibidiler!
Her şeyden önce sizlerin ciğerini biliyorum.
Bugün Ahmet Kaya hayatta olsa, büyük ihtimalle KCK tutuklusu olurdu ve siz de "pozisyonunuz gereği" Ahmet Kaya'ya bize ettiğiniz hakaretleri ediyor olurdunuz.
Hadi onu bir kenara bırakalım.
Yarın biz ölsek, kalp krizinden veya başka bir şeyden bunun sorumlusu da siz mi olacaksınız?
Bir sonraki zibidi nesli de bizim ölümümüze sebebiyet verdiği için size mi hakaret etsin istiyorsunuz?"
Fatih Altaylı bu son yazısında Ahmet Kaya için o günlerde eleştiri yaptığını ve bu yüzden de hakaretlere maruz kaldığından yakınıyor.
Ama yalan söylüyor!
Çünkü birilerine “haysiyetsiz” demek eleştiri değil apaçık bir hakarettir. O günkü yazısında bu hakareti de bahsettiği o yazıda Ahmet Kaya için kullanmıştır.
Altaylı her ne kadar “kıvırmaya” çalışsa da o günkü hedef gösterenlerin içerisinde kendisi de yer almıştır. Düşünce ve söylemlerinden dolayı Ahmet Kaya'yı beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz elbette o sizin bileceğiniz iştir. Ancak Ahmet Kaya için "satılık" değerlendirmesi yapmak bence adaletli bir yaklaşım değildir. Ve o güne kadar Ahmet Kaya için susan Altaylı ortaya çıkan durumu kendince fırsata çevirmeye de çalışmıştır.
Bu nedenledir ki o yazının “Parayı veren Ahmet’i alır” başlığı ve “haysiyetsiz” cümlesi de hep aklımda yer edinmiştir.
Oysaki realiteye baktığımızda kullanılan bu başlığın kendisi yani Fatih Altaylı için nasıl da örtüştüğünü görmek o kadar da zor değildir.
O nedenle bir ironi yapma gereği duyarak, “Parayı veren Altaylı’yı alır” demek geliyor içimden.
Bunun en belirgin kanıtı Hüriyet’ten Sabah’a oradan da Habertürk’e geçişi olmuştur.
Şimdi diyeceksiniz ki bunda ne var, doğal olarak bu bir transferdir?
Ama birileri beklenmedik şekilde parayı basıyor ve seni alıyor.
Üstelik alan kim?
Bir zamanlar aleyhine sürekli “yolsuzluk” yazıları yazdığın kişi olan Habertürk’ün patronu Turgay Ciner…
Altaylı 16 Mart 2003'te Hürriyet gazetesindeki köşesinde Ciner'le ilgili şunları yazmıştı;
"Herkes her işi yapamaz. Hiçbir ülkenin Merkez Bankası Başkanı hırsız, Genelkurmay Başkanı korkak olamaz. Medya da kirli ellere bırakılamaz. Turgay Ciner'in resmi kayıtlara geçen suç sicilini okuyun ve vicdanınızla, aklınızla karar verin: Kriminal medya patronu olur mu?"
Parayı veren Altaylı’yı alır sözünün ne anlama geldiği sanırım şimdi daha net biçimde anlaşılıyordur. Bu olguyu tescilleyen de bizzat kendisinin izlediği yol ve yöntemdir.
Ahmet Kaya için “haysiyetsiz” diyen ve bu çirkefliğe de eleştiri tanımını koyan bir medya infazcısının gerçek kişiliği budur…
Şimdi sorarım size; Asıl “Zibidi” ve “Haysiyetsiz” kim dir?
Not: Ne zaman adam oluruz; Kendimizi satmadığımız, Yolsuzlukla suçladıklarımıza taşeronluk yapmadığımız zaman…
Özlü söz;
Geçmişi Hatırlamayanlar, Onu bir kere daha yaşamak zorunda kalırlar… -George Santayana-
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Kılıçdaroğlu’nu CHP’den atmak için; Ne olması gerekiyor?
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Ata Demirer'den Özge Borak açıklaması
Komedyen ve oyuncu Ata Demirer, 'Eyyvah Eyvah' film serisinin bitme nedeninin eski eşi Özge Borak ile ilgisinin olmadığını söyledi.
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Kafein faydalı mı zararlı mı?
Kahve, çay, enerji içecekleri, asitli içecekler, çikolata… Hepsi çok fazla tüketiliyor. Dolayısıyla kafein hayatımızın tam ortasında… Bu uyarıcı maddenin enerjiyi ve zihinsel performansı iyileştirmeye yardımcı olabileceğine dair çalışmalar var.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.