CHP İzmir’de EKİP Organizasyonu

   Üçüncü kez peş peşe Sevgili Osman Özgüven’i bu köşede konuk ediyorum.

   Kırk kez de olsa elbette bundan da sıkılmam, aksine keyif ve onur duyarım. Çünkü sevgili Osman ağabey buna gerçekten de değer bir insan…

   Biliyorsunuz geçtiğimiz hafta Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven’in 8 yıl 4 aylık cezası Yargıtay tarafından onanmış, hemen ardından Cuma günü Dikili Atatürk Meydanı’nda Özgüven’e Destek Mitingi adı altında bir eylem düzenlenmişti.

   Bu Mitinge; CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP İzmir Milletvekilleri Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, Hülya Güven, Erdal Aksünger ve İlçe belediye başkanlarından Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak, Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Alaçatı Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, Ayvalık Belediye Başkanı Bülent Türközen, Karaburun Belediye Başkanı Serdar Yasa Osman ve Ankara-Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, Özgüven’e destek için mitingde bulunmuş ve yakalarına da ‘’BİZİ DE ALIN’’ yazılı kokartlar iğnelemişlerdi.

   Özgüven’e destek olan başkanlar ve partililer ‘’Böyle bir günde Özgüven’in yanında olmayacağız da ne zaman olacağız’’ düşüncesinde birleşmiş ve sürecin sonuna kadar Özgüven’in yanında olduklarını, desteklerinin devam edeceğini söylemişlerdi.  

   Aynı zamanda, Dikilililer Özgüven’e destek vermek için Dikili Atatürk Meydanı’nda toplanmış ve deyim yerindeyse gözyaşları sel olmuştu.

   Ancak gözler onları, yani orada bulunmayan çok sayıda Belediye Başkanını aramıştı.

   Neden gelmediler sorusu o meydanda dile getiriliyor ve yanıtı aranıyordu.

   Aralarında; Turgut Oğuz, Mehmet Ali Çalkaya, Abdül Batur, Cevat Durak,  Mustafa İnce, Selçuk Karaosmanoğlu, Sıtkı Kürüm, Tunç Soyer, Rıdvan Karakayalı, Ergun Özgün, Vefa Ülgür, Hasan Karabağ, Kamil Okyay Sındır, Tahir Şahin, Bekir Keskin, İsmail Uygur’un da bulunduğu çok sayıda isim o gün Dikili’ye destek vermeye gelmemişlerdi.

   Yaşanan olay‘’Osman başkan böyle bir durum olsa kesinlikle onları yalnız bırakmazdı, herkesin koşa koşa yanında olurdu’’ tepkilerine ve tabii ki benim de köşe yazılarıma konu olmuştu.

   Ancak boş yere içlerinde bazılarının da günahını almışız, bu vesileyle bu durumu düzeltmekte tabii ki yine bana düşüyor.

   Bugün çok sayıda Başkan aradı ve söyledikleri ilk söz aynen şu oldu; Kimse bizi aramadı…

   Kimse dedikleri kim?

   CHP İl Başkanı Ali Engin…

   Neden ve kim aramadı sorusunu bir Belediye Başkanına sorduğumda, aldığım yanıt aynen şu oldu;

   “Maalesef onlar EKİP olarak hareket ediyor!”

   Ekip, yani; Aziz Kocaoğlu, Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu ve İl Başkanı Ali Engin. Haliyle EKİP başı da Sayın Kocaoğlu...

   Başkan devam ediyor;

   “Kendilerince organizasyonu yapmışlar bizi haberdar etmeyi uygun bulmamışlar. Ve kendilerinin olacağı yerde başkalarını istemiyorlar. Ben Osman Özgüven gibi birisinin mitingine nasıl gitmem, bu bana yakışır mı?”

   İsmi bende saklı söz konusu Başkanla konuşmamın hemen ardından, o mitinge katılmayan diğer birkaç başkanı daha aradım ve aynı yanıtı aldım; Bize haber verilmedi…

   Halbuki biz basın mensupları, bu mitingin bir gün öncesi CHP İl tarafından şu sözlerle haberdar edilmiştik;

   “Dikili Belediye Başkanımız Osman Özgüven’e destek olmak amacıyla, CHP Gen. Bşk. Yrd. Gökhan Günaydın, İzmir İl Bşk. Ali Engin ve Büyükşehir Bld. Bşk. Aziz Kocaoğlu’nun katılacağı destek mitingi 16. 11. 2012 Cuma günü saat 13.00 de Dikili Atatürk Meydanında yapılacaktır.”

   Yani bu durumda aynı parti içerisinde, bir “karar mekanizmasının” egemenliğinden söz ediliyor. Bu vesile ile buradan örgütün başındaki isme, yani CHP İzmir İl Başkanı Sayın Ali Engin’e soruyorum;

   - O Mitinge katılamayan Belediye Başkanları neden haberdar edilmedi?

   - CHP İzmir’de EKİP’çilik mi var?

   - CHP İzmir’de alınan kararlar kimlere danışılıyor ve onaylanıyor?

   Bu soruları neden mi soruyorum. Çünkü bunlar aynı partili bir Belediye Başkanı tarafından bana aktarılanlardır.

   Doğal olarak, bunları sormak ve yanıtını beklemekte bize düşüyor.

   Sayın Engin’den sorulara yanıt vermesini bekliyoruz ve tabii ki geniş boyutlarıyla bu konuyu yazmaya da devam edeceğiz.

   Malumunuz daha önce de CHP’de başka bir EKİP vardı ve onları da bıkmadan, usanmadan yazmış, parti içerisindeki çatlaklarıısrarla dile getirmiştik. Haklı çıkmıştık.

   Sözün özü;

   Bir süredir CHP'liler tarafından da bana anlatılanlara göre; parti içerisinde oluşan bu egemen yapının varlığına dair emarelerin sıkça dile getirildiğini de ayrıca belirtmek istiyorum. Yakınma konusu olan böyle bir yapıyı da “demokrasi ve şeffaflık” ölçüsü içerisinde dile getirmek ve bu anlamda "hizipçilik" anlayışını açığa çıkarmakla birlikte, bu eleştirilerin CHP'ye önemli fayda sağlayacağına inanıyorum.

   Tekrar ederek, Sayın Engin'in iddialara cevap vermesini bekliyorum...

   Önemli not:

   Alınan karar sonucu; Her Cumartesi günü Dikili'de "Osman Özgüven Mitingi" var. İlgilenenlere bu köşeden itina ile duyurulur...

   Özlü söz;

   Çok hatalar yaptık ama umutsuzluğa düşmenin bir gereği yok. Bir ülke insanları insanca yaşamayı, mutluluğu, güzelliği seçecekse, bu, evrensel insan haklarından, düşünce özgürlüğünden geçer. Dilini ve onurunu istemek en temel ve doğal haktır…

   -Yaşar Kemal-