Ahde Vefasız Başkanlar…

   Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven’e verilen cezaların niteliğini ve yansımalarını hep birlikte gördük. Yargıtay’dan gerekçeli karar geldikten sonra daha fazla irdeleme ve yorumlama şansımız olacak. Şimdilik beklemedeyiz.

   Önceki gün Dikili’ye giderek olayın etkilerini yerinde görmek istedim. Dikili halkında bir öfke ve şaşkınlığın olduğunu, Osman Özgüven’e giydirilmeye çalışılan elbisenin ona uymayacağı görüşünün hâkim olduğu fazlaca yaygındı.

   Yani Dikililer “yolsuzluk-ihaleye fesat” gibi iddiaların, Yurtsever ve aydın kesim tarafından Dikili'nin Castro'su olarak tanımlanan ve sembolleşen Osman Özgüven ile aynı yere konulamayacağı görüşündeydi.

   Evet;

   Osman Özgüven’in hayatını ve yaptıklarını buradan anlatmaya gerek yok çünkü eylemleri ve dürüstlüğüyle bu ülkenin temiz kalmış insanları, aydınları ve solcuları zaten yeterince tanıyor kendisini.

   Benim yandığım Dikili’de düzenlenen mitinge Belediye Başkanlarının katılmayışı idi.

   O gün o Mitingde halk vardı. Yurdun dört bir tarafından gelen yurttaşlar avazları kısılıncaya kadar bağırarak bir şekilde Osman ağabeylerinin yalnız olmadığını haykırıyordu.

Ancak hemen burnumuzun dibinde olan aynı partinin “yoldaş”ları ise kayıptı.

   Az buz değil İzmir’de 28 Belediye Başkanından 18 tanesi bu mitinge gelmekten ya korkmuştu ya da “işim var” mazeretine sığınmıştı.

   Önceki gün haberlerimizde yayınlamıştık. Tekrar edersek ve  bunlar kimlerdi diye sorarsanız, hay hay derim ve önemli ilçelerin Başkanları olan bu isimleri buradan açıklamaktan da keyif duyarım.

   -Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak
   -Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya
   -Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur
   -Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce
   -Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu
   -Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin
   -Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol
   -Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı
   -Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ
   -Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır
   -Ödemiş Belediye Başkanı Bekir Keskin
   -Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur

   Şimdi bu Başkanlar her türlü mazereti üretip bir takım gerekçeler sunabilirler ancak aynı Başkanlar gün içerisinde ne yaptılar biliyor musunuz?

   Anlatayım;

   Aynı günün akşamı “Siyasi şow”un yüksek ölçekli olduğu CHP İzmir İl Başkanlığının düzenlediği eğlence yemeğine katıldılar. Vur patlasın çal oynasın, çalsın sazlar oynasın kızlar havasına da bir güzel kapıldılar.

   Bu eğlenceye katılanlar kimlerdi sorusunun cevabını da tabiatıyla buradan vermemiz gerekiyor;

   -Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak
   -Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya
   -Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur
   -Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce
   -Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu
   -Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin
   -Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol
   -Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı
   -Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ
   -Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır
   -Ödemiş Belediye Başkanı Bekir Keskin  
   -Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur

   Her iki listeden de anlaşılacağı gibi Osman Özgüven açısından ahde vefa arz eden bu mitinge katılmayı önemsemeyenler ya da cesaret edemeyenler, aynı gün “birlik”, “eğlence” yemeğine katılmayı “görev” saydılar.

   Halbuki aynı şey onların başlarına gelecek olsaydı (ki gelebilir de) en önde koşacak isimlerden birisi de hiç kuşkusuz ki Osman Özgüven olurdu ve bundan da adım gibi eminim. Çünkü Özgüven bu duyarlılığını geçmişinde fazlasıyla da göstermiştir. Bu arada katılanlar arasında az sayıda ilçe başkanının da olduğunu hatırlatmadan geçmeyeyim.

   Düşünün, Ankara Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık dahi duyarlılık gösterip, çıkıp gelmişti bu eyleme…

   Aslında ben burada en büyük hatayı İl Başkanı Ali Engin’de buluyorum. Örneğin İl Başkanı duyarlı ve sözünü dinletebilen bir Başkan olsaydı tek bir talimatla herkesi oraya yığardı. Maalesef yetersiz kaldı. Aklıma gelmişken, Örgütünden ziyade Kocaoğlu-Yüksel ve Moroğlu üçgeninde sıkışıp kalan İl Başkanıyla ilgili ciddi eleştirilerim olacak, bunları önümüzdeki yazılarımda okuyacaksınız.

   Ve tabii ki katılanları da, yani cesaret gösterip Dikili’ye gelenlerin isimlerini de vermeden geçmeyeyim;

   Büyükşehir Belediye Başkanı, milletvekilleri ve Ankara/Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak, Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Alaçatı Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, Ayvalık Belediye Başkanı Bülent Türközen, Karaburun Belediye Başkanı Serdar Yasa…

   Sözün özü;

   Sevgili Osman Özgüven’in onanan kararı henüz gelmiş değil. Bu durumda şu an tutuklanması da kesinleşmedi. Kendisi de resmi olarak zaten izinli görünüyor. Gelişmeleri ve nasıl bir süreç izleneceğini hep birlikte yine buradan elbette objektif biçimde değerlendireceğiz.

   Ancak;

   İzmir’de bazı gazetelerin “Osman Özgüven kaçtı” başlığıyla sundukları haberler de ciddi biçimde eleştiri konusu olmuş durumdadır. Hele hele kamuoyunda “onun bunun adamı” diye lanse edilenlerin, Yargıtay kararının içeriğini ve davada ki “kamu zararı”, “kamu yararı” ve “rüşvet, yolsuzluk” var mı yok mu gibi önemli ayrıntıları bilmeden bu karalama kampanyasına çanak tutması da, halk tarafından yani Osman Özgüven sevenler tarafından haklı olarak ağır biçimde yadırganıyor.

   Çünkü her iki dava da şu anki yönüyle incelenmeye ve eleştirilmeye değer iddialarla doludur.

   O yüzden ben sadece Yargıtay kararını beklemekte fayda olduğunu ve gerekli incelemeler sonrası yazılması gerekenlerin en net ve cesur biçimde yazılmasından yanayım.

   Önemli Not:

   Önceki yazımda CHP’nin Osman Özgüven’i Milletvekili yapması gerekirdi diyerek eleştirilerim olmuş, o günün yöneticilerine sitemde bulunmuştum.

   Bir partili beni arayarak, eski İl Başkanı Tacettin Bayır’ın Osman Özgüven’in hedefte olduğunu ve Milletvekili yapılabilmesi için Genel merkez bazında girişimlerde bulunduğunu, hatta bizzat Kılıçdaroğlu ile görüşerek bu konuyu gündeme getirdiğini ancak “Başkanların aday olmayacağı”na dair alınan MYK kararı gereği bu olayın göz ardı edildiğini anlattı.

   Bayır’ın ısrarla MYK kararında bir esneklik yapılmasını ve Osman Özgüven’in istisnai tutulmasını talep ettiği ancak bunun kabul görmediği belirtildi.

   Gerçekten yazık.

    Kılıçdaroğlu bu denli önemli bir durumun nasıl olurda ciddiyetinin farkına varmaz, gerçekten de anlamak mümkün değil…

   Özlü söz;

   Eğer hiç hata yapmıyorsanız, bu aynı zamanda yeni şeyler denemiyorsunuz demektir… -Phil Knight-