Başkan Sıtkı Kürüm’e Sorular

İzmir’in ilk ve en büyük Metropol ilçelerinden birisi olan Karabağlar’da son yaşanan açıklamalarla birlikte gerçekten de pis kokular yayılmaya, etrafı rahatsız etmeye başladı.
Uğur Mumcu Sosyal Tesislerinin Başkan Kürüm’ün yakınlarına verildiği iddiaları deyim yerindeyse kafalarda soru işareti yarattı.
Özellikle AK parti İlçe Başkanının “Peşkeş” suçlamaları yabana atılacak türden değil. Lâkin burada, Belediye Başkanı resmen rant sağlamakla itham ediliyor.
Yani, rantı sağlayanın Başkan Kürüm, rantı elde eden kişilerin ise Başkan Kürüm’ün yakınları olduğuna vurgu yapılıyor.
AKP’li İlçe Başkanının oldukça sıkıntı verici suçlamalarına ise Başkan Kürüm’ün verdiği cevabın bende şaşkınlık yarattığını belirtmek istiyorum.
Başkan Kürüm diyor ki;
"Böyle bir tesis yıllardır var ve atıl kalmasına gönlümüz razı olmadı. Gelip ziyaret eden vatandaşlarımız bizlere teşekkür ediyor. Tesisleri yeniledik, tamamen hukuki olarak işletmesini bir şirkete kiraya verdik. Bu şirketin yüzde 92 hissesi Karabağlar Spor Derneği'ne ait. Geri kalan yüzde 8 hisse de adı geçen ortaklar arasında yüzde 1 olarak pay edildi. Bu mekânı kimselere peşkeş çekmedik"
Şimdi ben buradan “Şeffaf ve katılımcı Belediyecilik” anlayışından yola çıkarak Sıtkı Başkana sorayım,
Yüzde 92 hissenin Karabağlar Spor Derneğine ait olduğunu söylüyorsunuz, peki bu spor derneğinin başında kim var?
Spor Derneğinin Yönetim Kurulu Başkanı kimdir?
Spor Derneğinin işbirliği içerisinde olduğu İnşaat Şirketinin adı nedir ve bu şirket kime aittir?
Ve geriye kalan yüzde 8’lik hissenin de pay edildiğini resmen doğruluyorsunuz.
O halde adı geçen hissedarların da kimler olduğunu açıklayacak mısınız?
Sayın Kürüm’ün bu sorulara cevap vermesi, kendisine güvenerek oy verenleri, siyasi rakiplerini ve biz medya mensuplarını rahatlatacaktır.
Dahası, Sosyal Demokratların olmazsa olmazı  “Temiz Toplum” şiarına katkı koyacaktır. Aksi halde geriye kalan 4 yıllık upuzun bir süreç, bu iddiaların gölgesi altında sürecek ve halka hizmet aktarımı da her haliyle sekteye uğrayacaktır.
En önemlisi ise, kokuların yayılmasını engellemek için dezenfekte edilme zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Aksi durumda, yapılmaya çalışılan olumlu işler de bu kokuların arasında kendisini hissettirmeyecektir.
Benden söylemesi.
Sözün özü; Sayın Başkan ümit edilen adımı atacak mı, yoksa bu iddialar kısır döngü içerisine mi sokulmak istenecek. Bekleyelim ve görelim…