Çağdaş Hukukçular Nereye Hizmet Ediyor?
22 Ekim, 2012Dün İzmir Barosunda seçimler vardı. Seçimler, Çağdaş Avukatlar Grubundan olan mevcut başkan Sema Pekdaş’ın zaferiyle sonuçlandı.
Açılan sandıklarda Çağdaş Hukukçular 1729 oy alırken, en yakın rakibi Cumhuriyetçi Avukatlar ise 1529 oy aldı ve 200 oyluk bir farkla seçim tamamlandı.
Öncelikle seçimi kazanan Çağdaş Hukukçuları tebrik ediyor ve katılan bütün grupları da kutluyoruz.
Seçimde en çok dikkatimizi çeken konu ise, Özdemir Sökmen’in söylemleri oldu.
Çağdaş Hukukçuların rakibi konumundaki, eski başkanlardan ve Cumhuriyetçi Avukatlar Grubunun adayı olan Özdemir Sökmen’in Çağdaş Hukukçular Grubunu hedef alarak sarf ettiği “Çağdaşların aldığı bu oy oranını hiç beklemiyorduk. Çünkü onların nereye hizmet ettikleri bellidir” sözlerine takılmış durumdayım.
Çünkü burada üstü kapalı bir suçlama var.
İnsanın aklına şu geliyor;
Çağdaş Hukukçular acaba illegal bir grup mu?
Ya da yasa dışı bir oluşuma mı hizmet ediyor gibi bir soru işareti ortaya çıkıyor.
O nedenle buradan Sayın Özdemir Sökmen’e bir çağrıda bulunalım; Sayın Sökmen Çağdaş Hukukçular acaba nereye hizmet ediyor?
Umuyorum bu sorunun cevabını alırız.
Çünkü bu tür söylemleri tehlikeli bulduğumuz kadar, tipik bir hedef gösterme olarak ta algılamak mümkündür.
Yanılıyor muyum?
İGC’de Neler Oluyor?
İzmir Gazeteciler Cemiyeti istifa depremleriyle sarsılıyor. Başkanlığını Atilla Sertel’in yaptığı cemiyetin bugünlerde peş peşe istifalarla gündeme gelmesi “İGC’de Neler oluyor?” sorusunu aklımıza getiriyor.
Cemiyet yönetim kurulundan önce Sertel’in “sağ kolu” olarak bilinen Ali Ekber Yıldırım istifa etti. Hemen ardından da İzmir’in deneyimli gazetecilerinden Nesrin Coşkun’un istifası geldi. Bu istifalarla ilgili gündeme düşen iddialar ise düşündürücü boyutlarda.
Bir süre önce yayın hayatına başlayan 9 Eylül Gazetesiyle ilgili düzensiz harcamalar yapıldığından ve bu gazeteye yapılan harcamalardan dolayı Cemiyetin zor duruma düşürüldüğünden bahsediliyor. İstifa kararı alan yöneticilerin de gerekçelerinden birisinin bu olduğu konuşuluyor.
Ancak şu ana kadar ne İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel’den ne de cemiyet yönetiminden istifaların asıl nedenine yönelik net bir açıklama yapılmış değil.
Bilindiği üzere Sertel aynı zamanda TGF yani Türkiye Gazeteciler Federasyonunun da genel başkanlığını yapıyor. TGF’nin son kongresinde de çok sayıda spekülasyonlar dile gelmiş ve kongre deki olumsuzluklar Türkiye’nin gündemine yansımıştı.
Okur Mektubu:
Sayın Adnan Keskin bey ve Bayan Tamaylıgil hanımın gezileri eğlenceli ve mutlaka verimli geçmiştir. Ziyaretleri şayet İzmir'in geleceğini şekillendirecek projeler için yapılmış ise sahsım olarak anlam vermekte zorlanıyorum.
Çünkü;
1- İzmir'in %80'i gecekondu vasfında konutlarla çevrili, çıkmaz sokak ve pis kokan yerlerdir. Bu konu üzerinde durulmamıştır.
2- Körfez kokmaya başladı, özellikle çiğli ve Karşıyaka arıtmadan kaynaklanan pis kokunun altında kalmıştır. Halen katılaştırılan atıklar açık alanlarda depolanmaktadır.
3- kişi başına düşen yeşil alan 3,7 m2, Normali ise en az 10 m2’dir.
4- çok kültürlü kentte kültürel faaliyet sıfır noktadadır. Türk, Kürt, Boşnak, Roman, Arap, Arnavut, Tatar, Laz, Çerkez gibi çok farklı halkların iç içe barış içinde yaşadığı yegane kenttir. Ancak Belediye bu kültürel zenginliği görmezden gelmeye devam ediyor. Sistemin inkar ve imha planı gibi görmezden geliyor. Bu farklılıklarla ilgili, onları kaynaştıracak, ortak etkinliklere mutlaka ihtiyaç vardır.
5- Cinsiyet eşitsizlik devam ediyor. Kadın iş, siyaset ve sosyal hayattan nerede ise ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyor.
6- Kent yapısalları çağdaş mimari çizgilerden kopmuş, kim ne tutturduysa, şaşkın ördekler gibi yapısallaşıyor.
7- Kent içinde akan dere ve çaylar balçık, çöp ve diğer atıklarla dolu ve pis ve kokuyor.
8- Yeşil kuşağa hasret bir kent var karşımızda.
Sormak lazım Sayın Keskin ve Tamaylıgil başarı bunun neresinde. Yoksa siz bunların farkında değil misiniz?
Özlü söz;
Kaderin darbelerinin özelliği şudur ki, ne kadar olgunluğa ermiş, ne kadar soğukkanlı olursak olalım, duygu dünyamızın derinliklerinde yatan insan karakterini bulup çıkarır ve bunu dışa vurmak zorunda bırakırlar. -Victor Hugo-
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Hadise sessizliğini Seda Sayan'la fena bozdu
Hadise'nin, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava sahnesinde sergilediği dansı ünlüler dünyasını da ikiye böldü. Kendisine yapılan eleştirilere dayanamayan Hadise, Seda Sayan'lı bir paylaşım yap...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Soğuk su içmek bizi hasta eder mi?
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslıhan Candevir, kavurucu sıcaklarda sıvı kaybına karşı su tüketiminin önemini vurgularken, halk arasındaki ‘Terliyken soğuk su içme, hasta olursun’ söylemlerinin bilimsellikten uzak bir şehir efsanesi olduğunu söyledi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.