Kocaoğlu, Batur, Durak, Tartan ve Sındır…

   27 Ekim 2013 yılında yapılması büyük olasılıkla muhtemel olan Yerel seçimler için, İzmir’de herkes kendi çapında Büyükşehir Belediyesi koltuğuna odaklanmış durumda.

   Bazı medya mensupları tarafından her ne kadar tekrar adaylığına kesin gözüyle bakılsa da, Büyük Başkanın adaylık açıklaması sırasında genel merkez engeline takılacağı beklentileri hayli yükseltmeye başladı.

   Hatırlarsanız bir ara %90 adayım diye bir çıkış yapan Kocaoğlu şu aralar bu denli iddialı sözler söylemekten sakınıyor, son altı ay kala ne yapacağımı açıklayacağım demekle yetiniyor.

   Edindiğim bilgilere göre bunun başlıca nedenlerini izah etmek gerekirse;

   Birinci neden;

   Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere Genel Merkezde ki bazı yöneticilerin Kocaoğlu’na kırgınlığının başlangıç noktası Kurultay da izlediği “sarı liste” sürecidir. Kocaoğlu ve Alaattin Yüksel kafa kafaya vererek o kurultayın son evresinde bir anlamda Kılıçdaroğlu’nu arkadan hançerlemeye kalkışmıştır.

   Hemen akabinde Kılıçdaroğlu bu ihanetin bedelini Kocaoğlu ve Yüksel’e kızarak İzmir’e ödetmiştir. Bildiğiniz gibi, İzmir’den MYK’ya kimse alınmamış ve fatura kesilmiştir.

   İkinci neden;

   CHP Genel Merkezinde Kocaoğlu hakkında çok sayıda şikayet birikmiş ve bu şikayetlerin büyük çoğunluğu İzmir’in gittikçe geriye gitmesi, yani Kocaoğlu’nun çalışmadığı ve kentin gereken hizmeti alamadığına yöneliktir.

   Üçüncü neden;

   Başkan Kocaoğlu’nun sürekli olarak partilileriyle kavga etmesi ve küfürler savurmasına ilişkin şikayetlerin de Kılıçdaroğlu’nun masasında olduğuna ilişkin bilgiler var.

   Dördüncü neden;

   Aziz Kocaoğlu-Alaattin Yüksel A.Ş ittifakındaki ilişkinin ticaret boyutu, bu nedenle Büyükşehir’den Yüksel’in Şirketine iş verilmesi ve bu durumun CHP içerisinde etik açıdan tartışılır boyutlara gelmesi.

   İşte bu bilgilerin Genel Başkanlık masasında olduğu biliniyor. Dışarıya karşı “kavgalı ev” görüntüsü vermemek için Kılıçdaroğlu’nun şeklen Kocaoğlu’na sahip çıktığı ve bu sahiplenmenin seçim sürecinde sona ereceğine kesin gözüyle bakılıyor.

   Bu anlamda akla gelen soru, Kocaoğlu giderse ne olur?

   İzmir için bir kayıp olmaz!

   Hatta bir kazanç bile olur dersem yeridir. Çünkü bu kent “ben beceriksizim”, “Sersem tavuk gibi dolaşıyorum” diyen bir Başkanla bundan daha kötü bir yere gidemez ve daha da kötü yönetilemez.

   Aziz Kocaoğlu’nun gitmesiyle birlikte, CHP kulislerinden edindiğimiz bilgileri değerlendirdiğimizde, Büyükşehir koltuğuna talipli dört mevcut başkanın adı geçiyor.

   Şu an itibariyle bunlar Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan ve Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır’dır.

   Her ne kadar İzmir’de eğilim yoklaması yapılacak denilse de, Büyükşehir için Genel Merkezin belirleyici olacağını düşündüğümüzde bu isimlerin dışında sürprizler de mutlaka çıkacaktır.

   AKP’de tartışmalı durum

   Mevcut İl Başkanı Ömer Cihat Akay’ın özgeçmişinde kaçakçılıktan dolayı “sabıka” belgesinin ortaya çıkmasıyla birlikte parti içerisinde yaşanan tartışmalar sürüyor.

   Önceki gün verdiğimiz bir haberde partinin önde gelen isimlerinden Güzelbahçe eski İlçe Başkanı Kerim Çetin’in sosyal paylaşım sayfasında eski İl Başkan adayı Abdullah Tekbaş’ın Akay hakkında “Zaten yüz olsaydı sabıkalı olduğunu anladığı an o koltukta oturmazdı!” sözleri parti içerisinde yeniden tartışmayı alevlendirmiş durumda.

   Yerel seçimlere hazırlanan ve İzmir’de iddialı olduğu bilinen AKP’de İl Başkanının durumunun “tartışmalı” olmasından dolayı partililerin de son derece rahatsız olduğu ifade ediliyor.

   Öyle ki;

   Bazı partililer, bu “tartışmalı” durumun seçimler sürecinde CHP tarafından gündeme getirileceği endişesini bile taşıyor. Yani AKP içerisinde eğer bu tartışma giderilmezse hayli sıkıntıların yaşanacağı ve bunun partiye önemli derecede zarar vereceği konuşuluyor.

   Not: Yazarımız Turan Çatal’ın köşesinde birkaç okurumuzun İZSU’da görevli Sevgili Yusuf Değerli hakkındaki abartılı yorumlarına katılmadığımı buradan belirtmek isterim. Çünkü Sevgili Yusuf Değerli soy ismi gibi geçmişinde ve bugününde de ilkeli ve sevilen bir duruşa sahip birisidir. O yorumları yapanları sadece ve sadece insafa davet ediyorum…

   Özlü söz;

   Erken yerel seçime dair bugünkü (dün) oylama gizli yapılınca eteklerdeki taşlar ortaya döküldü. Artık Türkiye’de değişim zorunlu ve kaçınılmazdır. Çünkü; Başka türlü iyiye gitme ihtimâlimiz kalmaz. ..