Haber Olma Sevdası…

   Aşağıda mesleği makine mühendisliği olan siyasetçinin “Haber olma” sevdası ile basına servis ettiği haberlerden bazı alıntıları sunacağım… Bu haberler verilen demeç yelpazesinden bir bölümüdür.

   Önce demeçleri okuyun sonra yorumlamaya çalışalım…

   “Makine Mühendisi Güngör Kaya, engelli yurttaşlarımızın hayatlarını normal vatandaşlar gibi sürdürebilmesi için acil olarak daha kapsamlı yeni yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğine dikkat çekti.”

   Makine mühendisi Güngör Kaya, İzmir'in coğrafi konumu itibarıyla güneş kuşağı içinde yer aldığını ve güneş ışınlarının en çok geldiği şehirlerden biri olduğunu, buna rağmen istenen ölçüde istifade edilemediğini söyledi

   Makine Mühendisi Güngör Kaya, Türkiye'de 2 milyonun üzerinde kullanıcısı bulunan motosikletlerin trafikte kullanımı esnasında kask takılmamasının motosiklet sürücü ve motosiklette sürücü arkasında seyahat eden yolcular için hayati risk oluşturduğunu belitti.

   Makine Mühendisi Güngör Kaya, yaz aylarında zamanı keyifli geçirmek için çocuklarımızla birlikte çıkacağımız tatil seyahatlerinde bazı kurallara uyulmasının mutlak önem taşıdığını ifade etti. Kaya, 'Çocuklarımızın can güvenliği için çocuk koltuğu başta olmak üzere çocukların güvenli seyahati için tasarlanmış tüm sistemler seyahat edilecek araçlarda mutlaka kullanılmalıdır' dedi.

   Makine Mühendisi Güngör Kaya, aracıyla seyahat eden vatandaşlara yolda kalmamaları için akülerin kontrolleri ve bakımı konusunda uyarılarda bulundu.

   Makine Mühendisi Güngör Kaya, `10 Numara Yağ` olarak tabir edilen, solventle inceltilmiş mazot yağının, başta ağır vasıta araçları olmak üzere çeşitli makinelerde kullanılmasının çok tehlikeli olduğunu belirtti.

   Makine Mühendisi Güngör Kaya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı`nın deprem riskine karşı işin şansa bırakmamak için Dokuz Eylül Üniversitesi ve İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile imzaladığı `Mevcut Yapı Stoku Envanterinin Oluşturulması` projesinin İzmir`in geleceği için atılmış çok önemli bir adım olduğunu belirtti.

   Makine Mühendisi Güngör Kaya, yaz aylarının gelmesiyle lunaparkların, su parklarının ve eğlence alanların çok fazla tercih edildiğine dikkat çekerek lunapark ve eğlence alanlarında ölümlü kazaların yaşanmaması için yetkilileri gereken denetimleri yapması için, vatandaşları da konuya duyarlı olması için uyardı.

   Makine Mühendisi Güngör Kaya, okulların açılmasıyla eğitim kurumlarına dikkati çekti ve uyardı. Okullarda eğitim gören çocukların ve onların eğitilmesinde görev yapan öğretmenler ile diğer yetkililerin sağlığı için Okul içi hava kalitesinin korunması gerektiğini ve bu nedenle bazı önemli tedbirlerin alınması gerektiğini belirtti.

   Makine Mühendisi Güngör Kaya, yaptığı açıklamada, "Her öğrenci ilkokulla başlayan ve üniversiteyi bitirmesiyle devam süre içerisinde okul binalarında yaklaşık 30 bin saat hava teneffüs etmektedir. Bu uzun bir süre olduğundan çocuklarımızın sağlığı için okullarımızda iç hava kalitesi problemlerinin önüne geçmek için mutlak önem taşıyan bir dizi önlemlerin alınması büyük bir zorunluluktur. Yapılan araştırmalara göre çocuklarımız iç hava kirliliğine karşı yetişkinlere oranla daha hassastırlar ve bu kirlilikten çok kolay etkilenmektedirler. Bu etkilenmenin sonucunda çocuklarımızda iç hava problemlerinden kaynaklanan burun tıkanmaları, burun kanamaları, öksürük, teneffüs zorlukları, göz sulanmaları, göz kızarıklıkları, ateşlenme, titreme, hızlı kalp atışı, kas ağrıları, işitme kayıpları görüldüğü bilimsel çalışmalarla ortaya çıkarılmıştır" dedi

   Makine mühendisi Güngör Kaya, LPG dönüşümlü araç kullananların hem kendi hem de çevresindekilerin can güvenliği için dikkatli olması ve kullanım ömrü dolmuş tankları mutlaka değiştirmesi gerektiğini söyledi. Tankların her yıl 0,15 milimetre eridiğini vurgulayan Kaya, "LPG yakıt tanklarının kullanım süresi 10 yıl. Kendimiz ve çevremizdekilerin can ve mal güvenliği için bu konuya çok önem verilmesi gerekiyor." dedi..

   İZMİRGAZ tarafından yetkilendirilen İzmir'deki doğalgaz firmalarından Mavi Grup'un sahibi Makine Mühendisi Güngör Kaya, İzmir'de son dönemde inşaat sayısının artışına bağlı olarak korsan tesisatçı sayısının arttığını söyledi

   Havadan sudan her şeye geniş bir yelpazede demeç vermeye kendini adamış siyasetçi Güngör Kaya’nın Makine Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı veya yöneticisi olmadığını hatırlatalım. Tıp alanında da eğitimi ve bilgisi yoktur. Kalp atışı vesaire gibi konularda verdiği demeçler hep alıntıdır.

   Kaya’nın konuksuyla ilgili tek demeci en son olanıdır. Doğalgaz tesisatı yapan firması olan Kaya, sırf haber olabilmek için demeçleri yazdırır ve bilgisayar çöplüğüne atar. Birileri de alır kullanır. Güngör Kaya da zanneder ki bu demeçler ona itibar kazandıracak.

   Anımsayanlar bilir. Bir zamanlar bazı dergiler vardı. Bu dergiler kapak konusu bulur sayfalarca işler ve ardından birilerinden görüş isterdi. Öyle öğretim üyeleri, prof. Ünvanlı kişiler vardı ki; inanılmazları yaptılar.

   Bu bilim adamları cinsellikten spora, spordan magazine, siyasete her şeyi yorumluyorlardı. Bir de basında Hıncal Uluç modeli tipler doğdu. Onlar da hayatın her alanından anlar oldular.

   Çaya çorbaya misali kişiler, siyasetçiler veya bir yere tırmanmak isterken basını kullanmanın önemli olduğunu düşünenlerin ilk kez gündeme gelmediğini biliyorum.

   Yukarıdaki örnekle başladık, bir de bu örneği son günlerde popüler bir örnekle genişletelim.

   Hüseyin Aslan… İzmir’deki tüm insanlara kötü örnek olan bir sivil toplum önderi. Her konuda bir fikri var. Her konu onun için haber. Neden haber olmasın ki..

   Çünkü onun mesleği gazetecilik. Her ne kadar yazı yazma geleneğinden değil, işin teknik kısmından da gelse Kooperatif Başkanlığı süreci onu yazar, televizyoncu, programcı yaptı.

   Gazeteler ve kurumlarla önemli ilan ilişkisi bulunan Hüseyin Aslan, Orta Anadolu’nun efsane sanatçısı Neşet Ertaş’ın ziyaretinden de haber olma noktasında büyük darbe yedi.

   Kanseri yakından yaşayanlar bilir. İnsanlar son evrelerde aynaya bakmak istemez, ziyaretçi kabul etmez ve hayata küserler. En yakınındakilerden bir kaçar hale gelirler. Ve bu halde odada fotoğraf çekme eylemini gerçekleştirenler hangi ruh haliyle bunu yaparlar bilemem.

   Neşet Usta’dan ben özür diliyorum. O fotoğrafı hangi insan olmayan kişi çekti ve onu kim basına ulaştırdıysa onu Tanrı affetsin.

   Ama “Tuza beze gaza” her şeye demeç verenlerin önemli bir noktaya dikkat etmesi gerekiyor.  Bazen haberler de ilanlar da işe yaramaz ve geri tepebilir. Siz siz olun bir yerlere gelmek istiyorsanız hırslarınızı ihtiraslarınızı kontrol edin. Yoksa gittiğiniz genel merkez kapılarından nazikçe ! kovulabilirsiniz.

   Not: Değerli saz ve ses ustası Neşet Ertaş’ı kaybetmenin üzüntüsünü hep birlikte derinden yaşıyoruz. Başımız sağolsun…

   Özlü söz;

   Bir zamanlar işkence tezgâhlarında birbirlerine omuz verenler, hep o düşüncenin eseriydi. Ve onlar bir koğuştan ötekine bir damla süt gönderir, zulmü, hatta ölümü dahi göze alırlardı. O kutsal bağın adı; Yoldaşlıktı… -Sinan Kara-