İzmir Krizinin Gerçek Nedeni: Yüzbaşı Şerafettin’in Bayrağıdır…

   İzmir’de 9 Eylül denince akla ilk gelen uygulamalardan birisi de İzmir’ in kurtuluşunda, İzmir Hükümet Konağına Kırımlı Yüzbaşı Şerafettin bey’in diktiği bayraktır.

   Yüzbaşı Şerafettin kimdir?

   Kurtuluş Savaşında Süvariler, dört nala İzmir Kordonboyu' ndan Pasaport İskelesi'ne geldiklerinde, bir Rum'un attığı bomba, Yüzbaşı Şerafettin'in atının önünde patladı. Omzuna ve koluna şarapnel parçaları isabet eden yüzbaşı, parçalanan atını değiştirerek, yoluna devam etti.

   Hükümet Konağı'nın önündeyse makineli tüfek ateşiyle karşılaşan Yüzbaşı Şerafettin' i, burada göğsüne isabet eden mermiler de durduramadı. Atından inen Şerafettin Bey, bir gencin uzattığı Türk Bayrağı'nı alıp, göğsüne soktu ve sendeleyerek Hükümet Konağı'na yöneldi. Ama burada bir sürprizle karşılaşan yüzbaşı, kapının kilitli olduğunu gördü. Emir subayı Süvari Teğmeni Ali Rıza Bey, yan kapının zincirini kırarak yol açtı. Bir kaç dakika içinde binanın üst katında görev tamamlandı. Böylece 15 Mayıs 1919'da İzmir'in işgaliyle başlanılan nokta, 3 yıl 3 ay 24 gün sonra 9 Eylül 1922 günü kurtuluşuna mekân oldu.

   Tarihi bilgilerde de görüldüğü üzere Hükümet konağına dikilen bayrak ve o konağın önünden geçen atlı süvarinin anlamı hem kurtuluş savaşı hem de İzmirliler adına oldukça önemlidir.

   AKP’nin İzmir’de altına imza attığı krizin başlangıcı ve asıl nedeni de işte bu iki önemli uygulamanın iptal edilmesiyle patlak vermiştir.

   Olaylar aynen şu şekilde gelişmiştir;

   Krizin ilk aşamasında, AKP Hükümeti bayramlara çeki düzen vermek gerekçesiyle İzmir’de her 9 Eylül’de kutlanan Kurtuluş bayramı etkinliklerinin simgesi olan Yüzbaşı Şerafettin’in diktiği bayrağın göndere çekilmesini ve atlı süvari birliklerinin meydandan geçişini iptal etmek üzere bir yönetmelik çıkarmıştır.

   Bu yönetmeliğin İzmir basını tarafından duyurulmasıyla birlikte, İzmirlilerin tepkisi de ortaya çıkmış ve bu tepki 9 Eylül törenlerinde Bakan Ertuğrul Günay’ın yuhalanmasına kadar yansımıştır.

   Halkın tepkisi ve çıkan olaylar üzerine, İzmir Valiliğinde bir basın açıklaması yapmak zorunda kalan Bakan Günay basının konuyu gündeme getirmesiyle birlikte olayı incelediğini, uygulamanın “dar yönetmelik” olduğunu ve hatalarını telafi ettiklerini ifade etmiştir.

   Ancak geç kalınmıştır.

   Çünkü bu krizi ortaya çıkaran AKP yetkilileri halk tarafından yuhalanınca, oluşan bu tepkiye çıkardıkları “dar yönetmelik” krizinin neden olduğunu unutup, yuhalayan binlerce İzmirliye klasik provokatör tanımlaması yaparak, zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışmıştır.

   Sonrasında Vali-Belediye ve AKP İl Başkanlığı arasında yaşanan “Tutanaklar restleşmesi” ise tamamen kafa karışıklığına yöneliktir.

  Yani birileri sapla samanı karıştırsa da, kayıkçı kavgasına dönüştürülmeye çalışılan, aslında bir zihin bulandırma girişimi olan, bu krizin çıkış ve gerçek nedenini unutmamanızı diliyorum.

   Sözün özü;

   AKP Hükümeti İzmir’i 9 Eylül üzerinden denemeye tabi tutmuştur. İzmirlilerin duyarlı tepkileri nedeniyle 9 Eylül’de Yüzbaşı Şerafettin’in diktiği bayrak göndere çekilmiş, Atlı Süvari birlikleri de o meydandan tekrar geçmiştir. Yani halkın dediği olmuştur.

   Bu olaylardan ders alması gereken İzmirliler değil “dar yönetmelik” yapan dar kafalılardır…

   Özlü Söz:

   Bakan kendisini yuhalayan binlerce insanı “grupçuklar” diye aşağılasa da, o “grupçuklar” demokratik tepkileriyle Bakana o meydanı dar etmiştir. Bence; Bu bir utanç değil, apaçık meydan zaferidir... -Sinan Kara-